Prens Harry ve Meghan Markle'ın aşk hikayesi
İngiltere'de Kraliçe 2. Elizabeth'in torunu Sussex Dükü Prens Harry ile eşi Düşes Meghan Markle'ın Kraliyet ailesindeki üst düzey görevlerinden çekildikleri ve bundan böyle yılın bir kısmını ABD ve Kanada'da geçirecekleri açıklandı.
Meghan Markle, insani yardım faaliyetlerine ve feminizme ilgi duyan Amerikalı bir oyuncuydu. Harry ise asker olmuş isyankar bir prens ve dünyanın en gözde bekarıydı.
2016 yazında, ikili ortak bir arkadaşları aracılığıyla, tanışma amaçlı, Londra'da buluştular.
Harry daha sonra o buluşmayı medyaya anlatırken, "Güzel Meghan sendeledi ve hayatıma düştü" demiş ve Meghan'ın "hayatının aşkı" olduğunu hemen anladığını söylemişti.
İki buluşmadan sonra, yeni sevgililer birlikte Botswana'ya tatile gittiler, yıldızların altında kamp yaptılar.
Harry'nin anlattığına göre "yıldızlar doğru konumdaydı" ve "çok kısa sürede" birbirlerine aşık oldular.
İngiliz basını için bu kaçırılmayacak bir fırsattı. Kitleleri kendilerine çeken gözde bir çift, genç kuşakların dilinden konuşuyor ve ilgilendikleri sosyal konuların üzerine kamera ışıklarının düşmesini sağlıyordu.
Çift aylarca kameralardan kaçındı ve ilk kez 2017'de Toronto'daki Invictus Oyunları'nda kamu önünde el ele göz göze fotoğrafları çekildi.
Ancak daha ilk zamanlardan bu hikayenin peri masalından uzak olacağının işaretleri ortadaydı.
Harry ilk kez 2016 yılının sonlarına doğru Meghan ile birlikte olduğunu doğruladı. Basını kız arkadaşını "taciz ve rahatsız etmekle" suçlarken, bu birlikteliği de doğrulamak zorunda kalmıştı.
Kız arkadaşının itibarına zarar veren haberleri gazetelerden uzak tutmak için her gün verdiği mücadeleden, muhabirlerin ve fotomuhabirlerin Meghan'ın evine girme teşebbüslerinden ve etrafındaki herkesin "bombardımana tutulmasından" yakındı.
Bu durum zaman geçtikçe daha da kötüleşecekti.
Buna rağmen, ya da belki de bunun sayesinde, ikili giderek daha da yakınlaştı ve 2017 Eylül'ünde Meghan, Vanity Fair dergisine verdiği röportajda şöyle dedi: "Büyük bir aşk hikayesini seviyorum."
Meghan, başbaşa oldukça keyifli vakit geçirdiklerini, çok mutlu ve aşık olduklarını söyledi.
Dünya basını, düğün tarihinin ilanı için heyecanlanmaya başladı. Çok beklemeleri de gerekmedi.
Kasım 2017'de Harry, Kensington Sarayı'nda birlikte yaşadıkları evde fırında tavuk pişirirken dizlerinin üzerine çöktü ve Meghan'a evlenme teklif etti.
Annesi Diana'ya ait iki pırlantanın bulunduğu evlilik yüzüğünü Harry tasarlamıştı. Ortada ise Botswana'dan getirilen büyük bir pırlanta taş vardı.
Çift, aşk hikayelerini anlattıkları BBC röportajında, gelecekten umutluydu.
Meghan'ın kendine yakın bulduğu konularda gönüllü çalışmak için oyunculuğu bırakacağını açıkladılar.
Harry, "Parçası olduğu görevlerde inanılmaz iyi olacağına eminim" dedi.
Mayıs 2018'de Windsor Kalesi'nde yapılacak düğün için hazırlıklar sürerken, durum değişmeye başladı.
Kısa bir süre içinde, kraliyet ailesinin bu yeni çiftinin, işleri kendi istedikleri şekilde ele alma istekleri ortaya çıktı.
Dünyanın birçok kişinin canlı takip ettiği düğün bütün gelenekleri içeriyordu - harika bir elbise, nedimeler ve yürekten gelen yeminler.
Ancak BBC Kraliyet muhabiri Jonny Dymond'ın o zaman dediği gibi, ilahi korosu, genç siyahi bir çellist ve Piskopos Curry'nin nefes kesen konuşması; modern ve çeşitliliği kucaklayan bir çiftin düğününü modern ve farklı kıldı, Kraliyet Ailesi için de farklı bir geleceğin işaretini verdi.
Evlilik hayatı çifte yeni unvanlar - Sussex Dük ve Düşesi - ile Windsor'daki Frogmore evinde yeni bir yaşam da getirdi.
Aynı yılın Ekim ayında çift; Avustralya, Yeni Zelanda, Fiji ve Tonga'da 16 gün süren ilk kraliyet turunu gerçekleştirdi.
İlk çocuklarını bekledikleri haberini burada açıkladılar.
Tahtın 7. varisi Archie Harrison Mountbatten-Windsor ve Kraliçe Elizabeth'in 8. torunu 6 Mayıs 2019'da doğdu.
Doğum sırasında Meghan'ın yanında olan Harry, Archie için "canını verebileceğini" söylüyordu.
Meghan'ın hamileliği boyunca, basın ve çift arasındaki savaş devam etti.
Doğum, Cambridge Düşesi Kate'inkinde olduğu gibi gazetecilerin ve fotomuhabirlerin hastane önünde günlerce beklediği doğumlardan farklı olacaktı.
Basına, gerçekleşiyor olduğu gerçeğinin dışında doğum ile ilgili bigi verilmeyeceği açıklandı.
Meghan, daha sonra ITV kanalı için çekilen bir belgeselde, bu tür baskıların hamileliği ve anneliği sırasında kendisini etkilediğini söyledi.
"Pek çok kişi iyi olup olmadığımı sormadı" dedi. Hamilelik dönemindeki hassasiyetinden ve yeni doğmuş bir bebeğin getirdiği zorluklardan bahsetti, "Hepsi çok fazla" dedi.
Sorunlarla baş edip edemediği sorulduğunda, Harry'ye uzun zaman önce hayatta kalmanın yeterli olmadığını söylediğinden bahsetti ve ekledi: "Hayatın amacı bu değil. Büyükmek, gelişmek zorundasın."
Prens Harry ruh sağlığı konusunda açıklamalarda bulunduğunda, çiftin mutlu olmadığına dair başka işaretler de ortaya çıkmış oldu.
Sürekli birşeyleri idare etmek zorunda olduğunu ve annesini kendisinden alan geçmişin tekrar etmesini engelleme amacıyla baskı altında olduğunu söyledi.
Prenses Diana, Harry 12 yaşındayken Paris'teki bir trafik kazasına ölmüştü. Şoför alkollüydü ve araç motosikletli paparazziler tarafından takip ediliyordu.
"Karşı karşıya kaldığı her şey, ona ne olduğu, her bir gün önemli. Paranoyak olan ben değilim. Cesur bir tavır sergilemek işimin bir gereği. Ama ben ve eşimi yaralayan birçok şey oluyor, ve bunların büyük çoğunluğu yalan" dedi.
Meghan'ın Afro-Amerikan kökleri nedeniyle basının bu kadar hedefinde olduğu da tartışılan iddialardan biriydi.
Geçen ABD Başkanlık seçimlerinde aday olan Hillary Clinton, İngiliz medyasının "ırkçı" yaklaşımı nedeniyle Meghan'a sarılıp destek olmak istediğini söylemiş, Harry de "bilinçaltındaki önyargıların" insanları, bunu kabul etmeseler bile, ırkçı davranışlar sergilemeye itebileceğine dikkat çekmişti.
Geçen yıl sonunda, Sussex Dükü ve Düşesi, haklarında yaptıkları haberler ve özel mesajlarına yasa dışı yollardan ulaştıkları gerkeçesiyle basına dava açacaklarını duyurmuşlardı.
Meghan, Mail on Sunday gazetesini kişisel bir mektubunu yayımladığı için dava etti. Harry de telefonunu yasa dışı bir şekilde dinledikleri iddiasıyla Sun, News of the World ve Daily Mirror gazetelerinin sahiplerine dava açtı.
Büyük gelişmelerin yaşandığı yılın sonuna doğru çift, Aralık ayında Kraliyet görevlerine ara verdi ve oğulları Archie'yi Kanada'ya götürdü.
2020'nin başında evlerine döndüklerinde ise, Kraliyet görevlerinden - ve sağladığı finansal destekten - ayrıldıkları bombasını ortaya attılar.