Prensin Rüyası
Danimarka Kraliçesi Iı.margrethe'nin Fransız Asıllı Eşi Prens Henrik, Geçtiğimiz Haftalarda Magazin Basınına Malzeme Olacak Açıklamalarda Bulundu.
DANİMARKA Kraliçesi II.Margrethe’nin Fransız asıllı eşi Prens Henrik, geçtiğimiz haftalarda magazin basınına malzeme olacak açıklamalarda bulundu.
Avrupa Parlamentosu seçimleriyle birlikte yapılan refarandumla, Kraliyet ailesinde veliahtlıkta kadın erkek eşitliği sağlandı. Referandumun ardından, Prens Henrik, “ben de eşitlik istiyorum” diyerek, “prens” unvanı yerine “Kral” unvanı istediğini açıkça ortaya koydu. Ancak medya prens Henrik’in açıklamalarını “Henrik, rüya görüyor” şeklinde yorumladı.
Danimarka kraliyet ailesinde de diğer ülkelerin kraliyet ailelerinde olduğu gibi ilginç olaylar yaşanıyor. Veliaht Prens Frederik’in çapkınlıkları Avustralyalı güzel Prenses Mary ile evlenmesiyle son buldu. Küçük Prens Joachim, bir foto muhabiri ile gizli aşk yaşayan Honkong’lu eşi Alexandra’dan ayrıldı ve Fransız asıllı Marie ile evlendi. Magazin basını için ciddi konuların dışında yazacak çok şey kalmadı. Ancak, hakkında çeşitli dedikodular çıkan Prens Henrik, magazin basınına malzeme olmaya devam ediyor. Prens Henrik, tıpkı Türk erkekleri gibi. Eee ne de olsa Fransız, yani Akdeniz ülkesi vatandaşı. Prens Henrik birkaç yıl önce “evin erkeği benim ama benim sözüm geçmiyor. Protokolde bile oğlum Prens Frederik’ten sonra üçüncü sırada yer alıyorum” dedi ve ailesine küserek Fransa’ya gidip, şatosuna kapandı. Hatta ayrılmayı bile düşündü.
Olay basına çabuk yansıdı. Kraliçe Margrethe, çareyi, oğulları Prens Frederik ve Prens Joachim’i yanına alarak, Fransa’ya gidip, eşini ikna etmekte buldu. Yaklaşık iki haftalık uğraşı sonunda ve Prens Henrik’e protokolde eşi Kraliçe Margrethe’den sonra yer alacağı sözü verildikten sonra geri dönmeyi kabul etti. Düşünebiliyor musunuz? Bir baba oğlu veliaht olduğu için, protokolde kendisinden önce yer aldı diye kıskanıyor ve ailesine küsüyor. Küsme nedeni olarak da “ben evin erkeğiyim. Evde benim sözüm geçmeli ve ben ilk sırada yer almalıyım” diyor. Oysa Veliaht Prens Frederik’in söylediğine göre çocukları 21 yaşına gelinceye kadar anne ve babalarını sadece geceleri yatarken “iyi geceler” demek için görebilmişler. Yani ne Kraliçe Margrethe ne de Prens Henrik çocuklarına anne ve baba sevgisi verememişler. Her halde kıskançlık da bu nedenle kolay oluyor. Yoksa bir baba çocuğunu kıskanabilir mi?
Neyse, bizim Henrik, yeni yasa kabul edilip, taç giyme sırasında erkek ve kız eşitsizliği ortadan kalkınca biz medya mensuplarının “yeni yasa konusunda ne düşünüyorsunuz?” şeklindeki sorumuza “ben de eşitlik istiyorum” şeklinde cevap verdi. Bu cevabı daha sonra haykırışa dönüştü. “Neden? Sen eşit haklara sahip değil misin?” şeklindeki sorunca da “hayır değilim. Örneğin ABD’de First Lady var. Neden Danimarka’da First Man olmasın? Neden ben hep arka plana itiliyorum?” cevabını vermeye başladı. Anlayacağınız Prens Henrik, yeni yasada kendisine “Kral” unvanı hakkını tanıyacak bir madde bulunmamasından oldukça rahatsız olmuştu. Danimarka medyası Prens Henrik’in talebini “rüya görüyor” şeklinde yorumladı. Geçtiğimiz gün 75 yaşını dolduran Prens Henrik, önümüzdeki haftalarda veya aylarda tekrar kaçıp Fransa’ya giderse hiç şaşırmayın.
