
Putin'in iktidarda 25. yılı: Rusya'ya iyi bakabildi mi?

Rusya lideri Vladimir Putin'in göreve gelmesinin 25. yıldönümünde, kariyerine Putin iktidarıyla başlayan BBC Rusya Editörü Steve Roserberg, çeyrek asırda farklı Putinler gördüğünü söylüyor.
1999 yılbaşı gecesini asla unutmayacağım.
BBC'nin Moskova Bürosu'nda prodüktör olarak çalışıyordum.
Birden bir Haber'>son dakika haberi geldi: Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin görevi bırakmıştı.
Kararı herkes şaşkınlıkla karşıladı.
Haber patladığında ofiste hiç muhabir yoktu. Böylece BBC'ye ilk haberimi geçtim ve ilk yayınımı yaptım.
"Boris Yeltsin hep görev süresini tamamlayacağını söylemişti" diye yazmıştım.
"Bugün ise Ruslara fikrini değiştirdiğini açıkladı."
Muhabirlik kariyerimin başlangıcı bu haberdi.
Aynı zamanda Vladimir Putin'in Rusya lideri olmasının da.
Yeltsin'in istifasından sonra Rusya anayasası uyarınca Başbakan Vladimir Putin, vekaleten Rusya devlet başkanlığını aldı.
Üç ay sonra 26 Mart 2000'de düzenlenen başkanlık seçimlerini kazandı.
Kremlin'den ayrılırken Yeltsin'in Putin'e son talimatı "Rusya'ya iyi bak!" oldu.
Rusya, Ukrayna'daki savaşın üçüncü yıldönümüne yaklaşırken, Yeltsin'in bu sözlerini daha sık hatırlar oldum.
Çünkü Putin'in Ukrayna'yı işgalinin yıkıcı sonuçları oldu.
Öncelikle Ukrayna, büyük bir yıkım ve can kaybı yaşadı. Topraklarının neredeyse %20'si işgal edildi ve 10 milyon vatandaşı evlerinden oldu.
Rusya ise Vladimir Putin'in sözde "özel askeri operasyonunu" başlatmaya karar vermesinden bu yana cephede ağır kayıplar verdi.
Rus kasabaları ve şehirleri düzenli olarak Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) saldırılarına maruz kaldı.
Ukraynalı askerler Rusya'nın Kursk bölgesinin bir kısmını ele geçirdi.
Uluslararası ambargolar Rus ekonomisini baskı altına aldı.
Dahası içeride baskı arttı.
Çeyrek yüzyıl önce iktidara gelmesinden bu yana Putin'in haberlerini yapıyorum.
31 Aralık 1999'da kim Rusya'nın yeni liderininin 25 yıl sonra hala iktidarda olacağını düşünebilirdi ki?
Ya da Rusya'nın Ukrayna'ya savaş açıp Batı ile karşı karşıya geleceğini?
Sık sık, Yeltsin halef olarak başka birini seçseydi, tarihin başka bir şekilde yaşanıp yaşanmayacağını düşünüyorum.
Tabii ki bu akademik bir soru. Tarih, eğerlerle, amalarla ve belkilerle dolu.
Net bir şekilde söyleyebileceğim tek şey, 25 yıl boyunca farklı Putinler gördüğüm.
Bunu tek söyleyen de ben değilim.
Eski NATO Genel Sekreteri Lord Robertson 2023'ta bana "Benim tanıştığım Putin, birlikte iyi işler yapılabilecek biriydi. NATO-Rusya Konseyini kuran, şu andaki neredeyse megaloman halinden çok çok farklıydı" demişti.
"Mayıs 2002'de yanımda durmuştu, tam yanımda durmuştu ve Ukrayna'nın güvenlik konusunda kendi kararlarını alabilecek egemen ve bağımsız bir ulus devlet olduğunu söylemişti. Şimdiyse, Ukrayna'nın ulus devlet olmadığını söyleyen bir adam."
"Bence Vladimir Putin eleştiriyi kaldırabilen biri değil ve ülkesi konusunda dev bir hırsı var. Sovyetler Birliği dünyada ikinci süper güç olarak kabul edilmişti. Rusya, böyle bir iddiadan çok uzak. Bence bu durum Putin'in egosunu yiyip tüketti."
Putin'de gördüğümüz değişikliklerin muhtemel bir açıklaması bu olabilir.
"Rusya'yı Yeniden Yüceltme" arzusu ve Moskova'nın Soğuk Savaş'ta yenildiği algısını telafi etmek için Rusya'yı komşularıyla ve Batı'yla kaçınılmaz bir çatışma güzergahına soktu.
Kremlin'in ise farklı bir açıklaması var.
Konuşmalarına ve yorumlarına bakılırsa, Putin'in başlıca itici gücü bir tür gücenmişlik gibi görünüyor.
Rusya'ya yıllardır yalan söylendiği, saygısızlık yapıldığı, güvenlik kaygılarının Batı tarafından dikkate alınmadığı yönündeki o duygu.
Peki, Putin Yeltsin'in "Rusya'ya iyi bak" talimatını yerine getirdi mi?
Kısa süre önce bunu öğrenme fırsatı buldum.
Uzun süren yıl sonu basın toplantısında dört saat geride kalmıştı.
Putin benden bir soru sormamı istedi.
Devlet Başkanına "Boris Yeltsin, sizden Rusya'ya iyi bakmanızı istemişti" diye hatırlattım.
"Fakat sözde 'özel askeri operasyonunuzdaki önemli kayıplarınızla, Kursk bölgesinde Ukrayna askerleri varken, ambargolarla, yüksek enflasyonla, sizce ülkenize iyi baktınız mı?" dedim.
Putin "Evet" dedi.
"Ve sadece iyi bakmakla kalmadım. Uçuruma yuvarlanmanın kıyısından çevirdim."
Putino gün Yeltsin'in Rusyasını egemenliğini kaybetmekte olan bir ülke diye tanımladı.
Batı'yı Yeltsin'in "omuzunu patronluk taslayan bir tavırla okşayıp, Rusya'yı kendi amaçları için kullanmakla" suçladı.
Fakat "Rusya'nın bağımsız ve egemen bir devlet olarak kalmasını sağlamak için elinden geleni yaptığını" vurguladı.
Kendisini Rusya'nın egemenliğinin savunucusu olarak sunmak: Bu duruş, Ukrayna'daki savaşı meşru kılmak için mi? Yoksa Putin gerçekten çağdaş Rusya tarihinin böyle şekillendiğine mi inanıyor?
Hala emin değilim. Fakat bunun önemli bir soru olduğu görüşündeyim.
Bu sorunun yanıtı, savaşın nasıl sona ereceğini ve Rusya'nın gelecekteki yönünü etkileyebilir.
