Reisi'nin ölümü sonrası İran'da taht oyunları! Hamaney'in koltuğu için en güçlü aday oğlu
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin helikopter kazasında hayatını kaybetmesiyle dini lider Ali Hamaney'in halefinin kim olacağı sorusu da akıllara geldi. Hamaney'in oğlu, koltuk için öne çıkan isimler arasında yer alıyor.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin helikopter kazasında hayatını kaybetmesi sonrası, İran'ın ruhani lideri Ayetullah Ali Hamaney'in halefinin kim olacağı tartışılmaya başlandı. ABD merkezli Bloomberg, Hamaney'in yerine geçme ihtimali olan adayların sayısının azaldığını belirterek Hamaney'in oğlu Mücteba Hamaney'in öne çıkan adaylardan biri olduğunu ifade etti.
BEKLENMEDİK ÖLÜM HALEF TARTIŞMALARINA NEDEN OLDU
Cumhurbaşkanı Reisi, ölmeden önce İran'ın 85 yaşındaki dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'in halefi olmaya en yakın isim olarak görülüyordu. Ancak Reisi'nin beklenmedik ölümünün ardından Ali Hamaney, halefinin kim olacağı konusunda henüz belli bir isme işaret etmemiş olsa da İbrahim Reisi'nin ardından bu pozisyon için adı en çok öne çıkan ikinci isim, "Perde arkasında" nüfuz sahibi olduğuna inanılan 55 yaşındaki ikinci oğlu Mojtaba Hamaney.
"ORTA DOĞU'DAKİ EN GÜÇLÜ POZİYONLARDAN BİRİ"
ABD merkezli medya kuruluşu Bloomberg, "İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin bir helikopter kazasında hayatını kaybetmesi, hükümetin başına kimin geçeceği sorusunu gündeme getirdi. Reisi'nin 85 yaşındaki ruhani lider Ayetullah Ali Hamaney'in yerine geçmesi bekleniyordu ancak ölümü Orta Doğu'daki en güçlü pozisyonlardan birinin geleceği açısından da sonuçlar doğurdu" yorumunu yaptı.
GÖZLER HAMANEY'İN OĞLUNA ÇEVRİLDİ
Bloomberg, Reisi ile birlikte Hamaney'in oğlu Mücteba Hamaney'in öne çıkan adaylardan biri olduğunu aktardı. Reisi'nin ölümü ile birlikte Mücteba'nın babasının koltuğu için yolunun açıldığı belirtilirken bunun ise ülke için riskli bir durum olabileceğine de dikkat çekildi. Zira 1979'daki İslam Devrimi'nde monarşi benzeri herhangi bir yapıya karşı durulduğu belirtilmişti. ABD medyasında yer alan haberlerde, Mücteba'nın ayrıca hükümette herhangi bir görev almadığına da dikkat çekilirken ülkenin ruhani lideri olmak için bir destek kitlesinin şart olduğu da aktarıldı.