Haberler

Rum Lider: "Olgunlaşmamızın Zamanı Geldi"

Abone Ol

Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis Rum Kesiminin en yüksek karar organı konumunda olan Rum Ulusal Konseyi toplantısında siyasi partilere ABD temasları hakkında bilgi verdikten sonra basın toplantısı düzenleyerek aynı konuda Rum...

Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis Rum Kesiminin en yüksek karar organı konumunda olan Rum Ulusal Konseyi toplantısında siyasi partilere ABD temasları hakkında bilgi verdikten sonra basın toplantısı düzenleyerek aynı konuda Rum halkını da bilgilendirirken "olgunlaşmamızın zamanı geldi" vurgusu yaptı.

Kıbrıs Rum Kesiminde yayınlanan gazetelerden Politis "Olgunlaşmamızın Zamanıdır... Başkan Çözüme İlerlemekte Kararlılık Gösterdi" başlıklı haberinde Anastasiadis'in halen gelişmekte olan yeni çabayla ilgili ortam hazırlamak için, Kıbrıs sorununun sürüp gidiyor olmasının Rum tarafı açısından pusuda bekleyen tehlikelere dikkat çekmeyi uygun bulduğunu yazdı.

Habere göre Anastasiadis, "Hepimiz, zamanın gerek tayin edilmemiş nitelikte gerekse asla gerçekleşemeyecek beklentilerle geçmesine izin verirsek, Kıbrıslı Rumların 'Tazminat Komisyonu'na başvuru sayılarının artmasıyla Kıbrıs Rum mallarının süregelen yabancılaşması gibi tehlikeler konusunda samimiyetle duyarlı olmak zorundayız" ifadesini kullandı. Rum Yönetimi Başkanı daha da ileri giderek "Artık toplu istişare, olgunluk ve büyük milli meselelerin hamasi siyasi söylemlerle değil sorumlu siyasi kararlarla göğüsleneceği anlayışı edinmenin zamanı geldi" dedi.

Bazı durumlarda hoşuna gitmese dahi faydalı olanı tercih etme ilkesini tekrarlayan Anastasiadis, "Sevilmek isteyen lider siyasetinin bedelini halka yükleyendir" ifadesini kullandı. "Takvim belirlemekten hoşlananları rahatız edecek olsa da sırf diyalog olsun diye diyoloğa başlamamız söz konusu değildir" diyen Anastasiadis, BM kararlarını, Doruk Anlaşmaları'nı ve AB ilkelerini tanıyacak müzakere zemininde anlaşmayı, müzakerelere başlamanın olmazsa olmazı tayin etti.

BMGS İNİN KIBRIS ÖZEL DANIŞMANI DOWNER'A UYARI MESAJI: "TAVIR VE HAREKETLERİNİ YAKINDAN İZLEYECEĞİZ"

Downer'ın görüş birlikleri belgesini kabul etmediğini vurgulayan Anastasiadis'in BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı'na mesaj da gönderdiğini yazan gazete şu ifadeleri kullandı:

"Başkan Anastasiadis dün Downer'a, Lefkoşa'nın tavır ve davranışlarını izleyeceği diplomatik mesajını gönderdi. Yakın geçmişte cereyan eden ve Kıbrıs Rum tarafını rahatsız eden şeylerle ilgili soruya karşılık Anastasiadis bu konuları şahsen bir mektupla BM Genel Sekreteri'ne ilettiğini hatırlattı ve 'Sayın Downer kendi pozisyonunu koruyor, biz de kendimizinkini' dedi. Anastasiadis'in cevabı hem Downer'la yeni bir sürtüşme turu hem de Genel Sekreter'in Kıbrıs Özel Danışmanı'na; Lefkoşa'nın, kendisini rahatsız edenlerin tekrarlanmasına müsamaha göstermeyeceği yönünde dolaylı bir uyarı uyarısıdır."

Habere göre Anastasiadis, Rum Yönetimi eski Başkanı Dimitris Hristofyas'ın masaya koyduğu önerilerin geri çekileceğini ise "Sunacağımız kapsamlı çözüm taslağında bu öneriler yer almayacak" diyerek açıkladı.

MARAŞ KONUSU

Basın toplantısında Maraş'la ilgili önerisine de değinen Rum Yönetimi Başkanı bu konuda yapılabilecek pazarlığı da şu şekilde anlattı. "Türkiye Maraş'ı iade ederse Kıbrıs hükümeti kentin limanının AB gözetiminde açılmasını görüşebilir. Aynı zamanda Türkiye 10'uncu Protokolü kabul eder, hava ve deniz limanlarını Kıbrıs Cumhuriyeti'ne açarsa Lefkoşa Türkiye'nin üyelik müzakerelerine koyduğu vetoyu kaldırmayı görüşecek. Maraş'ın iade edilmesi çözüme olan ilgiyi yeniden canlandıracak ve Kıbrıslı Türkler ile Rumların işbirliği noktası olacak."

Fileleftheros haberi "Patlama Olmaması İçin Gaz Müzakere Dışı... Başkan Anastasiadis Basın Toplantısı ile Vatandaşlara Kıbrıs Sorunuyla İlgili Bilgi Verdi" başlığı altında özetledi.

Habere göre Anastasiadis, müzakerelerin uygun ön hazırlığın yapılmasından sonra başlaması tezini yineledikten sonra iki tarafın müzakerecisinin Ankara ve Atina'da temas etmesinin herhangi bir dörtlü müzakere çeşidi olmadığını, Downer belgesinde yer alan görüş birliklerini kabul etmelerinin söz konusu olmadığını, ABD ziyareti sırasında kimsenin Annan planından söz etmediğini söyledi.

Nikos Anastasiadis'in basın toplantısındaki açıklaması ile özellikle BM'ye ve Türk tarafına çok yönlü mesajlar verdiğini yazan gazete, özetle şöyle devam etti:

"Başkan Anastasiadis kesin ve net bir şekilde, doğal gaz konusunun, (kendi ifadesiyle) 'patlama olmaması için' müzakerelere girmediğini söyledi, 'çözümden önce doğal gazla alakalı hiçbir görüşme olmayacak' diye ekledi.

Anastasiadis konuşmasının birçok yerinde, önemli olanın Kıbrıs müzakerelerinin ön hazırlığının iyi yapılması olduğuna dikkat çekerek 'müzakereler başlasa bile, olumlu biteceği anlamına gelmez. Nihai sonuç Kıbrıs Rum tarafına bağlı değildir' vurgusunu yaptı.

"KIBRISLI TÜRK MÜZAKERECİNİN YUNANİSTAN'LA TEMASI..."

Bize ilk kez, Kıbrıslı Rum müzakerecinin Ankara yetkilileriyle görüşme olanağı tanındığına işaret ederek 'müzakere masasına konulan tezlerin sorumlusu olması gerekenlerle müzakere etme olanağı edindik' dedi.

Kıbrıslı Türk müzakerecinin temaslarına da değinen Anastasiadis, Yunanistan ile Türkiye arasında Kıbrıs sorunuyla ilgili hiçbir mütekabiliyet bulunmadığını belirterek bu temasın, Kıbrıslı Türklerin, Kıbrıslı Rumlar tarafından da ortak kabul görecek bir çözümün ne kadar faydalı olacağını anlamalarına fırsat vereceğine dikkat çekti.

Maraş'ın açılmasının ve yasal sakinlerine iade edilmesinin faydalarının altını çizen Anastasiadis, Alexander Downer için 'o kendi pozisyonunu koruyor, biz de bizimkini' ifadesini kullanırken Eroğlu'na da, sözünü ettiği (Anastasiadis'in) 'yeni devlet modelinin' müzakerelerde görüşülenlerle değil Kıbrıs Cumhuriyeti'nin modernleştirilmesiyle alakalı olduğunu iletti."

ANASTASİADİS HRİSTOFYAS'IN MASAYA KOYDUKLARINI GERİ ÇEKECEK

Simerini haberini "'Hediyeleri' Geri Alıyor... İfade Ettiği Tezler Değişmiyor ve Gerektiğinde Ortaya Konulacak... Başkan Anastasiadis Önemli Olanın Müzakerelerin Başlama Zamanı Değil, Doğru Ön Hazırlık Olduğunu Tekrarlayarak Dörtlü Konferans Konusunun Ortaya Konulmadığını Vurguladı" başlık ve spotlarıyla aktardı.

Gazete Anastasiadis'in dünkü basın toplantısında, daha önce yaptığı beyanatlara bağlı kalma ve Rum tarafınca daha önceki müzakere turlarında masaya konulan ve kamuoyunun çoğunluğu tarafından kabul edilmeyenleri, zamanı geldiğinde uygun yöntemle geri çekme niyetinde olduğunu ifade ettiğini yazdı.

Habere göre Downer belgesini kabul etmediğini, Annan planının da müzakere masasında olmadığını söyleyen Anastasiadis müzakerelerin başlama zamanı değil ön hazırlığının doğru yapılmasının önemli olduğu görüşünü yineledi. Anastasiadis şunları söyledi:

"Doğru ön hazırlık, usulle ve özle ilgili meseleler çözüldüğünde olacak. Diyaloğun başlamasıyla sonu veya sonuçları peşinen belli olmayacak. Birçok şey sadece bizim tarafın ezelden beridir arzu ettiklerine değil, öteki tarafın arzularına bağlı olacak. Bizim, iyi ön hazırlık yapma, kırmızıçizgiler koyma ve tezlerimizde istikrarla durma irademiz ve kararlılığımız vardır."

"İSTENİLEN MÜZAKERE DEĞİL ÇÖZÜMDÜR"

Alithia haberine "Nikos Anastasiadis: İstenen Müzakere Değil Çözümdür... Başkan Vurguladı: Müzakereci ile Bize İlk Kez İstilacıyla Doğrudan Müzakere Etme Olanağı Veriliyor" başlığını attı.

Anastasiadis'in konuşmasının girişinde ABD'de yaptığı temasları çok önemli diye niteleyerek muhataplarıyla Güney Kıbrıs'ın bölgede yükselen rolü ve Kıbrıs müzakere süreciyle ilgili görüş alış verişinde bulunduğunu anlattığını yazan gazete, özetle şu detayları verdi:

"Anastasiadis, yaşamakta olduğumuz ekonomik zorluklara karşın yaşayabilir ve sürekli bir çözüm başarmakta yorulmadan çalışmaya kararlı olduğumuzu teyit ettiğini söyledi. Anastasiadis müzakerelerin başlama zamanının o kadar da önemli olmadığını, önemli olanın; ön hazırlığın iyi yapılması, içeriğinin, maksat ve hedefinin açık ve net olması ve yaratıcı olacak ve sonuç getirecek bir diyalog olacağı ümidini yaratacak bir dinamik yaratılması olduğunu (ABD'deki muhataplarına) ilettiğini de anlattı.

Müzakerecilerin Atina ve Ankara'da görüşme yapmalarına ilişkin anlaşmaya da atıfta bulunan Anastasiadis, herkesin değişmez tezinin, Kıbrıs sorununun yeniden doğru zeminine, istila ve işgal sorunu olma zeminine oturtulması olduğunu hatırlattı. 'Aynı zamanda, Yunan hükümetiyle de istişare edilerek şekillendirilen önerimiz, bazılarının endişe belirtebileceği gibi ikili, üçlü veya dörtlü bir konferans hedeflemiyor' diyen Anastasiadis, ne muhataplarına ne de BM Genel Sekreteri'ne gönderdiği mektuplarda doğası gereği zamanı kısıtlı konferanstan asla söz etmediğini anlattı. Anastasiadis ne dar takvimleri ne de hakemliği kabul ettiğini açıkça ortaya koyduğunu vurguladı.

"KIBRIS SORUNU TOPLUMLAR ARASI SORUN DEĞİLDİ, KIBRISLI TÜRKLER İLE RUMLARIN ANLAŞMAZLIĞI SORUNU OLMADI"

'Kıbrıs'ın sorunu toplumlar arası sorun değildi, Kıbrıslı Türkler ile Rumların anlaşmazlığı sorunu olmadı' diyen Anastasiadis şöyle devam etti:

'Vatanımızı ayıran istila ve süregelen işgaldi, dolayısıyla muhatabımız da sadece Kıbrıslı Türk vatandaşlarımız olmamalıydı. Bana göre Türkiye işgal kuvveti olarak çözümün anahtarını elinde tutuyor. Diyalogdan uzak kalıp sadece Kıbrıs sorununun çözümüne yardımcı olması gerektiği telkinlerini dinlemekle kalamaz.'

Türkiye'nin, (müzakerecilerle görüşme) öneriye olumlu cevap vermesini kutlayarak 'Türkiye'nin bu olumlu cevabını, Türkiye tarafından atılacak, çözüm başarılmasına etkin katkı koyacak yapıcı bir tavır benimseyerek, iyi niyetle pratik ve özlü adımların takip etmesini diliyorum. Öneri Yunan hükümetiyle eşgüdüm içerisinde yapıldı. Yunanistan ile güçlendirilmiş tarzda işbirliğinin verim vermesinden memnunum' diyen Anastasiadis önümüzdeki günlerde Yunanistan Başbakanı Andonis Samaras'la görüşmek için Atina'ya gideceğini açıkladı.

Anastasiadis içte birlik ve bütünlük şartlarının oluşturulması gereğine vurgu yaptığı konuşmasında 'Arzum ve iradem -ki bunu pratikte gösterdiğime inanıyorum- milli davamızla ve büyük milli konularla ilgili politika diğer siyasi güçlerle müşterek istişarenin sonucudur. Bugüne kadar bunun, anlaşmazlıklarımızı asgariye indirgeyecek kadar başarıldığına inanmak istiyorum' ifadesini kullandı.

"SEÇİLMİŞ LİDER OLARAK YATIŞTIRICI ŞEKİLDE DEĞİL GERÇEĞİN DİLİYLE KONUŞMAK ZORUNDAYIM..."

'Kıbrıs Cumhuriyeti'nin seçilmiş lideri olarak yatıştıracak şekilde değil, gerçeğin diliyle konuşmak zorundayım, her şeyden önce, bazı durumlarda sevilmemem sonucunu getirecek olsa da faydalı olanı tercih etmek zorundayım' diyen Anastasiadis şöyle devam etti:

'İlke tezlerini ve işgal ordularından kurtulma, kolonizasyona ve işgal altındaki topraklarımızın Türkleştirilmesine son verme ve Helenizm'in küçülmesini engelleme müşterek hedefini bir kenara bırakmadan; hepimiz zamanın, tayin edilmemiş veya gerçekleşemeyecek beklentilerle zamanın geçmesine izin verirsek; Kıbrıslı Rumların Tazminat Komisyonu'na başvuru sayılarının artmasıyla Kıbrıs Rum mallarının süregelen yabancılaşması gibi, pusuda bekleyen tehlikelere karşı duyarlı olmak zorundayız. Dolayısıyla, toplu istişare, olguluk ve büyük milli konuların hamasi siyasi söylemlerle değil sorumlu siyasi kararlarla göğüsleneceği yaklaşımını benimseme zamanı gelmiştir. Aynı zamanda bölgedeki rolümüzü yapıcı şekilde değerlendirmek, İsrail ile dostluk ilişkilerimizi askeri ilişkiler haline dönüştürmeye çalışıyoruz. Bunu yaparken bölgedeki geriye kalan ülkelerle ezeli ilişkilerimizi bozmadan yapmaya çalışıyoruz ki bunu Lübnan ve Filistin yönetimi başkanlarıyla görüşmemde de teyit ettim.'

PATLAMA TEHLİKESİ OLMAMASI İÇİN DOĞAL GAZ MÜZAKERELERE GİRMEZ"

Doğal gaz ve İsrail'de bazılarının dediği gibi doğal gazın Türkiye üzerinden ihraç edilmesi konusuna da değinen Anastasiadis bugüne kadar yapılan temaslarda böyle bir şey olmadığını ve İsrail hükümetinin bu düşüncelerini yorumlayamayacağını söyledi. Şu anda böyle bir proje olmadığını kaydeden Anastasiadis 'doğal gaz sıvılaştırma terminali kurma kararımızı nasıl hayata geçireceğimize ilişkin bir ilgi olduğunu söyledi. Doğal gazın müzakerelerde nasıl bir rol oynayabileceği ve bir boru hattının Türkiye'yi teşvik edip etmeyeceği sorusuna 'Rol oynamasını mı yoksa müzakereleri havaya uçurmasını mı istiyorsunuz?' sorusuyla cevap veren Anastasiadis 'Patlama tehlikesi olmaması için doğal gaz müzakerelere girmez. Doğal gaz Kıbrıs Cumhuriyeti'nin bütün vatandaşlarına aittir ve bir çözümle federal bir statüye dönüşürse federal rejimin vatandaşlarına ait olacak, herkes oranı ölçüsünde bundan faydalanabilecek. Ancak çözümden önce böyle bir şey görüşülmez.'" - LEFKOŞA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Dünya

Dünya Dünya Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title