Son Dakika! Finlandiya Devlet Başkanı: NATO üyeliği için resmen başvuruda bulunacağız
Son dakika! Finlandiya Devlet Başkanı Sauli Niinistö, "NATO üyeliği için resmen başvuruda bulunacağız" dedi. Niinistö, üyelik konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile de görüşmeye hazır olduğunu ifade etti. Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz günlerde konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan Finlandiya'nın NATO üyeliğine olumlu bakmadıklarını belirtmiş ve İskandinav ülkesini terör örgütlerinin yuvası olarak nitelendirmişti.
Dünya günlerdir Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya üye olabilmek için attıkları adımları izliyor. Rusya'nın Ukrayna'ya başlattığı 24 Şubat tarihli işgalin ardından gelen dikkat çeken NATO hamlesi jeopolitik dengelerin değişmesi nedeniyle büyük önem arz ederken, Rusya da geçtiğimiz günlerde Finlandiya'nın attığı bu adıma sert tepki göstermişti.
RUSYA NATO ADIMINA TEPKİ GÖSTERMİŞTİ
Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, Finlandiya'nın NATO'ya girmesinin Rusya için "kesin" bir tehdit oluşturduğunu söylemişti. Peskov gazetecilere verdiği demeçte, 'NATO'nun genişlemesi ve ittifakın sınırlarımıza yaklaşması dünyayı ve kıtamızı daha istikrarlı ve güvenli kılmıyor' ifadelerini kullanmıştı.
"ATTIKLARI ADIMLAR ÜZÜNTÜ VERİCİ"
Peskov, Finlandiya'nın NATO'ya girmek için attığı adımların üzüntü verici olduğunu, ancak bunların Finlandiya'ya orantılı biçimde yanıt vermek için gerekçe oluşturduğunu ifade etmişti.
FİNLANDİYA DEVLET BAŞKANI: NATO ÜYELİĞİ İÇİN BAŞVURUDA BULUNACAĞIZ
Finlandiya Başbakanı Sanna Marin'in geçtiğimiz günlerde gündeme getirdiği "NATO üyeliği" konusunu bugün Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö neticeye bağladı ve resmi bir dille "NATO üyeliği için resmen başvuruda bulunacağız" çıkışında bulundu. Niinisto, ülkesinin NATO üyeliği konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündeme getirdiği sorunlar hakkında Erdoğan ile görüşmeye hazır olduğunu söyledi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: NATO ÜYELİKLERİNE OLUMLU BAKMIYORUZ
Finlandiya ve İsveç'in NATO girişimlerine ilişkin geçtiğimiz günlerde değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ses getiren gelişmelere çok sert tepki göstermişti. Erdoğan, "İsveç ve Finlandiya ile ilgili gelişmeleri takip ediyoruz ama olumlu bir düşünce içerisinde değiliz. Daha önce Yunanistan'la ilgili NATO konusunda bir yanlış yaptı bizden önceki yönetimler. Yunanistan'ın Türkiye'ye karşı NATO'yu da arkasına alarak takındığı tavrı biliyorsunuz. Bu konuda ikinci bir yanlışı Türkiye olarak işlemek istemiyoruz. İskandinav ülkeleri terör örgütlerinin adeta misafirhanesi gibi. PKK'sı, DHKP-C'si İsveç'te, Hollanda'da yuvalanmış durumda. Hatta parlamentolarında da yer alıyorlar. Bu konuda bizim olumlu bakmamız mümkün değil" ifadelerini kullanmıştı.
FİNLANDİYA NEDEN BUGÜNE KADAR NATO'YA KATILMADI?
Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya katılımı "organizasyon için olduğu kadar bu ülkeler için de önemli bir dönüm noktası" olacak. NATO'nun sınırları Rusya'ya dayanacak ve NATO, Helsinki'nin hemen karşısındaki St. Petersburg ile yüz yüze gelecek. Finlandiya tarihsel olarak, jeopolitik söyleme "Finlandiyalaşma" terimini armağan edecek kadar Rus komşusu ile iyi geçinen, tarafsız bir ülkeydi. Uzun bir süre İsveç egemenliği altında kaldıktan sonra, 1809'dan itibaren Rus egemenliği altına geçti. Rus Devrimi'yle birlikte, 1917'de bağımsız oldu. İkinci Dünya Savaşı sırasında ülke, SSCB tarafından saldırıya uğradı, ancak SSCB Finlandiya'yı ilhak etmeyi başaramadı. Finlandiya, St. Petersburg'un kuzeyindeki Karelya savaşından ağır hasar alarak çıktı ve 87 bin askerini kaybetti. Almanya ile SSCB karşıtlığında birleşen Finlandiya, 2. Dünya Savaşı'nda Almanya'nın müttefiki oldu. Nazi Almanyası savaşı kaybetmeye başlayınca, Finlandiya, Stalin'le barış imzalayarak Alman ordusu Wehrmacht'ı geri püskürttü.
Bundan sonra Fin liderler, Sovyet saldırganlığına karşı kendilerini koruyamadıkları için SSCB'ye doğrudan karşı çıkmamayı seçerek, Rus dış politikasına ilişkin önemli tavizleri kabul ederek ülkelerinin bağımsızlığını koruma politikası izledi. Bu tarafsızlık politikası 5,5 milyon nüfuslu Finlandiya'nın gerçek ağırlığıyla orantısız bir diplomatik etki elde etmesini sağladı. Bu tarafsızlık 1948 Finlandiya-Sovyet Antlaşması, özellikle "iki ülkenin hiçbirinin komşusuna karşı bir ittifaka katılmamasını garanti eden bir dostluk, işbirliği ve karşılıklı yardım anlaşması" şeklinde imza altına alındı. Sonuç olarak, bu anlaşma nedeniyle Finlandiya Marshall Planı'na katılamadı ve ertesi yıl NATO'nun kurulmasını resmileştiren Kuzey Atlantik Antlaşması'nı da imzalamadı.
AVRUPA'DAKİ JEOPOLİTİK DENGELERİ NASIL ETKİLER ?
Finlandiya, Rusya ile 1300 kilometrelik ortak sınırı paylaşıyor. Bu AB'nin Rusya ile olan en uzun sınırı. Bu nedenle Atlantik Paktı'na katılması, NATO sınırlarını Rusya sınırına kadar taşımak anlamına geliyor. Bu sembolik değişim son derece etkin bir şekilde NATO'nun askeri gücünü pekiştiriyor. Finlandiya, küçük nüfusuna rağmen modern ve aktif bir orduya sahip. Bir taraftan tarafsızlık doktrinini uygularken, diğer taraftan da ordusunu sürekli canlı tutmayı ve modernize etmeyi ihmal etmedi. Avrupalı askeri uzmanlar hep şaka yollu, "Avrupa'da iki ülke her an savaşa hazırdır. Finlandiya ve İsviçre. Onlarla şaka yapmaya gelmez" diyerek bu durumu anlatır. Finlandiya, her an harekete geçirebilecek ve silahlandıracak 1 milyon rezerv askeri güçlük donanıma sahip.