Sporcuları siyasi nedenlerle yasaklamak adil mi?
Pekin’deki Kış Paralimpik Oyunlarının başlamasına bir gün kala, Rus ve Belaruslu atletlerin yarışmalara katılması yasaklandı.
Uluslararası Paralimpik Komitesi (IPC) Rusya'ya yaptırım açıklayan son spor kuruluşu oldu.
Pekin'deki Kış Paralimpik Oyunları'nın başlamasına 24 saat kala tavrını değiştirerek Rusya ve Belarus'tan atletlerin yarışmalara katılımını yasakladı.
Son günlerde Rus spor dünyası FIFA 2022 Dünya Kupası'ndan çıkarılmak ve F1 Rusya Grand Prix'inin iptal gibi pek çok yaptırımla karşılaştı.
Dünyanın dört bir yanından sporcular ve spor kuruluşları Rusya'nın saldırganlığına karşı çıkan açıklamalar yaparken, sporcuları hedef alan bu tür yaptırımların ne kadar adil olduğu tartışılmaya başlandı.
'Ayrımcılık'
Rusya Paralimpik Komitesi, IPC'nin atletleri cezalandıran kararını kınarken "Bu karar, Rus atletlerinin güncel politik sorunların arkasındaki kişilermiş gibi cezalandırıyor" dedi.
UPC Başkanı Andrew Parsons ise "Paralimpik atletlere şunu söylemek istiyoruz: Hükümetlerinizin aldıkları karardan etkilendiğiniz için çok üzgünüz. Hükümetlerinizin eylemlerinin kurbanı oldunuz" ifadelerini kullandı.
Rusya Futbol Federasyonu da Rus takımlarının turnuvalardan menedilmesinin "ayrımcılık" olduğunu söyledi ve FIFA'nın kararına karşı hukuki girişim başlatacaklarını belirtti:
"Bu karar açık bir şekilde ayrımcıdır. Çok sayıda atlet, koç, kulüp çalışanı, takım ve en önemlisi milyonlarca Rus taraftara zarar veriyor."
'Sporun ruhuna aykırı'
Kararı eleştiren sporcular arasında eski F1 pilotu Daniil Kvyat da bulunuyor.
Ralli yarışlarına katılmaya devam eden Kvyat, 1 Mart'taki Twitter paylaşımında Rus sporcuların yasaklanmasının "sporun ruhuna aykırı olduğunu" söyledi.
"Kardeş ulusların birbiriyle savaştığını görmek korkunç" diyen Kvyat, sözlerine şöyle devam etti:
"Fakat Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin de aralarında bulunduğu çok sayıda spor federasyonunun siyasete dahil olmaması gerektiğini düşünüyorum.
"Rus atletlerin ve takımların katılımlarını yasaklamak adil olmayan bir çözüm ve sporun prensibi olan birlik ve barış prensiplerine aykırı."
Motor sporlarını düzenleyen Uluslararası Otomobil Federasyonu Rus yarışçıların katılımını yasaklamasa da, Formula 1'in tek Rus yarışçısı Nikita Mazepin yerel engellerle karşı karşıya.
F1 yarışmalarına katılımı yasaklanmadı fakat İngiltere Motor Sporları Federasyonu'nun kararı sonucu Temmuz'daki Britanya GP'sinde yarışamayacak.
'Ukrayna'nın işgali daha büyük bir adaletsizlik'
Avustralya'daki Macquarie Üniversitesi'nden spor tarihçisi Dr. Keith Rathbone, bu kararın ne kadar adil olduğunun tartışılmasını haklı buluyor.
"Atletler ülkelerinin neler yaptığına karar vermiyor, bu yüzden başkalarının kararları sonucu cezalandırılıyorlar" diyor.
Fakat Rathbone, sporcuların savaş gibi krizlerden etkilenmemesinin mümkün olmadığını da ekliyor:
"Örneğin Rusya'daki bankalara veya şirketlere yaptırım uyguladığınızda da, kararlara herhangi bir etkisi olmayan çok sayıda kişiyi cezalandırıyorsunuz.
"Ukrayna'nın işgali, sporcuların karşı karşıya kaldığından çok daha büyük bir haksızlık."
'Spor ve politika arasında bir bağ yokmuş gibi davranamayız'
En fazla müsabaka kazanan paralimpik atletlerden Gallerli Tanni Grey-Thompson, Rus atletlerin duygularını paylaştığını fakat bu kararın doğru olduğunu söylüyor:
"Rusya'da engelliler için hayat son derece zor ve çoğu atletin geliri, kazandıkları madalyaların sayısına bağlı.
"Bu zor bir karar ama politika ve spor arasında bir bağlantı yokmuş gibi davranamayız.
"IPC pek çok ülkenin boykotuyla karşı karşıya kalabilirdi. Aksi halde tüm müsabakalar bundan etkilenecekti."
Moskova'yı açıkça eleştiren tenisçi Daniil Medvedev gibi sporcular da vardı.
Fakat Rathbone, atletlerin verdikleri siyasi tepkiye göre yasaklanmasının doğru olmayacağı görüşünde:
"Her vakayı tek tek incelemenin doğru mesajı vermeyeceğini düşünüyorum.
"Doğru mesaj, 'Rusya Ukrayna'dan çekilene kadar yasaklı' demektir."
Spor yaptırımları bir işe yarıyor mu?
Geçmişteki örnekler, spor yaptırımlarının savaşları sonlandırmadığını gösteriyor.
Güney Afrika, devlet politikası olan ırkçılığı sonlandırdığı 1991 yılına kadar spor yaptırımlarına tabiydi.
Yugoslavya'nın 1992 Avrupa Futbol Şampiyonası'ndan menedilmesi de Balkanlar'daki şiddeti azaltmadı.
Fakat Rathbone spor yaptırımlarının sembolik bir etkisi olduğunu söylüyor.
Spor, Rusya'nın yakın tarihinde önemli bir yer tutuyordu. Ülke 2014'te Kış Olimpiyatları'na, 2018'de de FIFA Dünya Kupası'na ev sahipliği yaptı.
Rathbone "Spor Rusya ve Vladimir Putin için güçlü bir araç olageldi" diyor ve ekliyor:
"Bu yüzden spor organizasyonlarının Rusya ile ilişkisini gözden geçirmesi olumlu bir adım. Çok geç gelen bir adım bile olsa değerli."