"Suriye İçin Bir Türk-Amerikan Planı Lazım"
Morton Abramowitz ve Eric Edelman, "Erdoğan-Obama buluşması, Esad sonrası dönemi şekillendirme şansını veriyor" dedi.
Morton Abramowitz ve Eric Edelman, Beyaz Saray görüşmesi öncesi Wall Street Journal gazetesinde yayınlanan ortak makalede "Erdoğan-Obama buluşması, Esad sonrası dönemi şekillendirme şansını veriyor" dedi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı Barak Obama ile yapacağı görüşme öncesi ABD'nin iki eski Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz ve Eric Edelman, "Suriye için bir Türk-Amerikan planı" çağrısında bulundular.
Morton Abramowitz ve Eric Edelman, Beyaz Sarayı görüşmesi öncesi Wall Street Journal gazetesinde yayınladıkları ortak makalede "Erdoğan-Obama buluşması, Esad sonrası dönemi şekillendirme şansını veriyor" görüşünü savunurken bu amaçla "bir Türk-Amerikan planı gerektiğini" öne sürdüler.
Reyhanlı saldırısının ardından Türk hükümetinin Esad rejimini sorumlu tuttuğunun anımsatıldığı makalede Erdoğan ve Obama'nın Esad'ın gitmesini çok istedikleri, görüşmelerde "kuşkusuz" ki bu hedefe ve "Özellikle Sayın Erdoğan'ın istediği uçuşa yasak bölgeye meselesine odaklanacakları" belirtildi.
Buna karşın, pek üzerinde durulmayan "temel bir kaygı"nın yıkıntıdan nasıl bir Suriye'nin çıkması istendiği meselesi olduğunu kaydeden Abramowitz ve Edelman, Esad'ın yerine başka bir baskıcı iktidarın gelmesi tehlikesine dikkat çekerek Suriye'yi bir arada tutmak için azınlıklar açısından kapsayıcı bir yönetiminin oluşturulması önemine vurgu yaptılar.
Bu işin büyük zorluğu dikkate alınarak analiz ve planlamanın şimdiden başlaması gereğine işaret eden iki eski Büyükelçi, bu konuda Washington'un "öncü rolü" alması zorunluğunun altını da çizdiler.
-"DEMOKRATİK BİR SÜRİYE KONUSUNDA FARKLI VİZYONLAR OLABİLİR"-
Makalede ABD ve Türkiye'nin "istikrarlı ve demokratik bir Suriye hedefinin nasıl gerçekleştirileceği konusunda "farklı vizyonlar"ının olabileceği savunulurken Washington için en büyük kaygının "Türkiye'nin, Suriye'de, özellikle Müslüman Kardeşlere ve onların müttefiki isyancılara siyasi ve askeri destek vererek mezhebi bir gündemi izlemesidir" görüşün öne sürüldü.
Türkiye'nin Ortadoğu'da Mısır, Tunus ve Gazze'deki Sünni hükümetlerle yakın ilişkilerin arayışında olduğu belirtildikten sonra Türk hükümetinin Suriye'deki Sünni çoğunluğunun hakim olacağı bir yönetimden yana olacağı öne sürüldü.
-"PKK İLE İHTİLAFI ÇÖZMEK İÇİN ETKİLEYİCİ VE ÖNEMLİ ADIMLAR ATILDI"-
Abrammowitz ve Eldeman, Erdoğan'ın son aylarda PKK ile ihtilafı çözmek için "etkileyici ve önemli adımları attığı"nı vurguladıkları makalede buna karşın "Bu çabanın başarılı olup olmayacağı belli değil ve zamanlama büyük önem taşıyor" dediler. İki Büyükelçi, Erdoğan'ın, Ankara'nın kendi Kürt bölgelerini yeterince kontrol etmediği sürece Kürt azınlığının siyasi rolünün olduğu bir Suriye'yi kabul etmekten çekineceği yorumunu da yaptılar.
-"ÇOĞULCU SURİYE ÇABASININ DESTEKLEMESİ İÇİN TÜRKİYE'YE BASKI YAPILMALI"-
Halbuki ABD'nin perspektifinden azınlıkların siyasi katılımının, Esad sonrası Suriye'deki istikrar açısından önem taşıdığına dikkat çekildiği makalede "ABD, oldukça istikrarlı ve daha çoğulcu bir Suriye hükümetini oluşturmaya çalışacaksa eğer, durum acil. Bunun kadar önem taşıyan bir unsur da, vazgeçilmez bir müttefik olarak bu çabaya desteklemesi için Türkiye'ye baskı yapmaktır. Her iki lider, Esad sonrası Suriye'deki meydan okumalarını ele almaları için üst düzey yetkilileri görevlendirmekle başlayabilirler ancak Sayın Obama Esad'ı düşürmek için ABD'den pek bir katkı sunulmazsa Sayın Erdoğan işbirliğini yapmaya daha az eğilimli olur." - Ankara