Trump, İkinci Dönemine 26 Kararnameli Başladı
ABD Başkanı Donald Trump, ofisine döner dönmez imzaladığı 26 kararname ile dikkat çekti. Yeni dönemde genç kadrolarla çalışan Trump, hükümet politikasını daha disiplinli bir şekilde yönetmeyi hedefliyor.
ABD Başkanı Donald Trump, ofise geri döner dönmez 26 kararname imzaladı.
Aynı zamanda diyet Cola makinesi, İngiltere'nin eski başbakanı Winston Churchill'in büstü, yedinci ABD başkanı Andrew Jackson'ın portresi de Beyaz Saray'a geri döndü.
Trump, Air Force One uçağında gazetecilerin sorularını yanıtlamak gibi eski başkan Joe Biden'ın alışkanlığı olmayan bir uygulamayı da devreye soktu.
Uçakta açık olan televizyon kanalı ise CNN'den Fox News'e döndü.
Uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Trump, BBC'nin sorusu üzerine, "Çoğu kişi benim için bir başkanın görevdeki en başarılı ilk haftası yorumunda bulunuyor" dedi.
ABD'nin başkenti Washington DC'de, görünürdeki bu adımlardan daha fazlası değişecek.
BBC gazetecileri Anthony Zurcher, Bernd Debusmann Jr ve Courtney Subramanian, Trump'ın ikinci döneminin ilkinden nasıl farklı olacağını kaleme aldı.
Kadrolarını gençlerle doldurdu
Trump artık Washington DC'ye yabancı bir isim değil, Trump 2.0 dönemine son 20 yılda en çok oy almış Cumhuriyetçi başkan olarak başlıyor.
İlk döneminde yanında olan, dikkatli ve yavaş ilerlemesi gerektiğini söyleyen bütün danışmanları gitti. Şimdi yanında olanlar, gerçekten kendisine inanlar ve hiçbir zaman sırtını dönmemiş kişiler.
Kadrosunun alt seviyelerinde, Trump'tan başka bir Cumhuriyetçi başkan bilmeyen gençler var.
Aynı zamanda önümüzdeki iki yıl boyunca partisi Kongre'de güçlü durumda.
Biden 2021 yılında göreve geldiğinde dokuz kararname imzalamıştı. Bu da kendisinden önceki dönemin izlerini silme arzusu olarak yorumlanıyor.
Rice Üniversitesi'nden başkanlık tarihçisi olan Douglas Brinkley, göreve gelinen ilk günün "ülkeyi parti kutuplaşmasından ya da seçimlerin acılığından" kurtarılan gün olarak bilindiğini, ancak Trump'ın ilk gününde rakiplerine sert bir yanıt vermeyi seçtiğini söylüyor.
Brinkley'ye göre Trump'ın özgüveni siyasi rakiplerini geride bırakması, yasal mücadelelerinden ceza almadan sıyrılması ve suikastten sağ çıkmasıyla tavan yaptı.
"Daha disiplinli ve meselelere odaklı"
İkinci dönemi aynı zamanda Trump'a geçen yıl New York'ta suçlu olduğunun tasdik edilmesine rağmen şöhretini yeniden şekillendirme imkanı verecek.
Trump'ın göreve gelir gelmez imzaladığı kararnameler, 2017'de göreve geldiği ilk dönemine göre daha hazırlıklı olduğunun bir göstergesi.
Beyaz Saray'da eskiden ulusal uyuşturucu kontrolü politikalarından sorumlu bir yetkili olan Lawrence Muir, Trump için "daha disiplinli ve meselelere odaklı" yorumunda bulunuyor.
2016 yılında Trump'ın geçiş döneminde Beyaz Saray'a personel almakla görevli olan Muir, bu sefer Trump'ın ekibinin ne yaptığının daha çok farkında olduğunu vurguluyor.
2017'de göreve geldiğinde Trump toplumlarının büyük çoğunluğunun Müslüman olduğu yedi ülkeden ABD'ye girişleri 90 gün boyunca yasaklamıştı. Havalimanlarında kaos yaşanmış, önce federal mahkeme, 2018 yılında da Yüksek Mahkeme tarafından bu karar geri çevrilmişti.
Ancak şimdiki Trump yönetiminin bu adımlardan ders aldığı düşünülüyor.
Daha sıkı göç kontrollerinden yana bir kurum olan NumbersUSA'in araştırma direktörü Eric Ruark, Trump'ın ekibi için, "Potansiyel bir geri dönüşe hazırlandıkları dört yıllık bir sürgün süreci var. Şimdi uygulayabilecekleri bir planları var" diyor.
Eski Beyaz Saray yetkilisi Lawrence Muir da Trump'ın yürürlüğe girmeye hazır bir göç politikasının olduğunu dile getiriyor.
Trump, göreve gelir gelmez güney sınırında ulusal acil durum ilan etti, askerleri konumlandırdı, yüzlerce belgesiz ve suç geçmişi olan göçmeni gözaltına almanın önünü açtı.
Muir, ilk dönemde neyin işlemediğini bilen ekibinin bu sefer işleri yoluna koymayı hedeflediğini aktarıyor.
Trump'ın ilk döneminde çok sayıda reformu mahkemelerden geri dönmüş, iyi bir şekilde uygulanamamıştı.
Trump'ın atadığı hakimlerin olduğu bir yasal çerçevede ekibi bu sefer daha uzun süreli değişiklikler yapmayı hedefliyor.
Trump, bir zamanlar teknoloji şirketlerinin sloganı olan bir politikayı hüküme getirdi: Hızlı hareket et, işleyişi boz.
