Ukrayna'nın işgali Yemen'deki 'unutulan' insani krizi nasıl etkiliyor?
Rusya'nın işgali sonrası tüm dünya Ukrayna'ya kilitlendi.
Dünyanın gözü Rusya'nın 24 Şubat'ta askeri harekat başlattığı Ukrayna'da olsa da, Birleşmiş Milletler'in (BM) tanımıyla "dünyanın en kötü insani krizinin" yaşandığı Yemen'de koşullar giderek kötüleşiyor. Yemen'deki iç savaştan etkilenenler için hayati önem taşıyan yardımların uluslararası finansmanı ise Ukrayna'daki gerilim sonrası azalıyor.
BM son olarak 16 Mart'ta Yemen için düzenlenen konferansta yaptığı çağrısı sonrası bağışçı ülkelerden 4 milyar dolardan fazla yardım geleceğini ummuştu ancak bağışlar ancak bu paranın üçte biri kadardı.
Yemen'de beş ekmek fabrikasının yönetiminden sorumlu olan sivil toplum kuruluşu Muslim Hands'den Sarah Shawqi, " Ukrayna'daki savaş nedeniyle burada fiyatlar iki katına çıktı, özellikle de un fiyatları. Bir çuval un eskiden 21-25 dolar civarındayken şimdi 50 dolara yükseldi" diyor.
Shawqi, Yemen halkının ekmek ihtiyacını sağlamaya devam edebilmek için başka ihtiyaçlardan kıstıklarını söylüyor.
Kuruluşun yardım sağladığı 25 bine yakın insanın, her gün ailelerini besleyebilmek için ekmekten başka gıda bulamadığını belirten Shawqi özellikle de engelliler, kadınlar, öksüz ve yetimler gibi ihtiyaç sahipleri için bu desteğin kritik olduğuna dikkat çekiyor.
Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesinin en yoksul ülkesi olan Yemen, gıda ihtiyacının yüzde 90'ını ithal etmek zorunda. Dünya Bankası verilerine göre Yemen, buğdayının yüzde 40'ını Ukrayna ve Rusya'dan ithal ediyor.
BBC'ye konuşan Muslim Hands kuruluşunun Aden şehrinde çalışan yardım görevlileri, artan fiyatların insani yardım projelerini etkilemesinden korkuyor.
Kuruluşun yardım ettiği Raidha Mothana, Aden'de beş çocuğu ile beraber yaşayan dul bir kadın.
"En temel ihtiyaçları bile karşılayamıyorum" diyen Mothana, şöyle devam ediyor:
"Sabit bir gelirim yok. Çocuklarım ve ben günde iki somun ekmek bulabiliyoruz, yediğimiz tek şey bu. Bize ekmek vermeyi durdururlarsa ne yaparız bilmiyorum."
Bir ekmek fabrikasında çalışan Salah Ahwas, Taiz şehrinde insanların geceleri yemek bulabilmek için çöpleri karıştırdığını, çoğunun "haysiyetini korumak için yüzünü gizlediğini" anlatıyor.
50 binden fazla kişinin daha şimdiden kıtlığa benzer koşullarla yaşadığı ve beş milyon insanın da kıtlığın eşiğinde olduğu tahmin ediliyor.
Yorumculara göre eğer siyasi ve ekonomik bir çözüm sağlanamazsa insani durum daha da kötüleşecek. Peki nasıl bu noktaya gelindi?
Savaş nasıl başladı?
Yemen'deki iç savaş 2014 yılının sonlarında Husi isyancılar ülkenin en büyük şehri ve başkenti Sana'yı kontrol altına aldığında patlak verdi.
İran'ın desteklediği bilinen Şii kökenli Husi güçler, Yemen Devlet Başkanı Mansur Hadi'nin Sünni hükümetine karşı bir isyan başlatmıştı. Şubat 2012'de, Arap Baharı ayaklanmalarının ardından görevi uzun yıllar ülkeyi yöneten Ali Abdullah Salih'den devralan Hadi, bu geçiş döneminde istikrarı sağlamayı başaramadı. Ordu ikiye bölündü ve ayrılıkçı güçler ülkenin güneyinde ayaklandı.
Ülkedeki karışıklığı fırsat bilen Husiler ilerleyişini sürdürdü. Hadi'nin federal anayasa ile yönetimin paylaştırılması önerisini reddeden Husiler, daha fazlasını istiyordu.
Hadi ülkeyi terk ederek Suudi Arabistan'a kaçmak zorunda kaldı ve hâlâ orada yaşıyor. Uluslararası toplum tarafından tanınan hükümetin de hâlâ başında.
İç savaş, dış aktörlerin de devreye girmesiyle bir vekalet savaşına dönüşmüş durumda.
Suudi Arabistan liderliğinde, çoğunluğu Sünni Körfez ülkelerinden oluşan ve Batılı güçlerin desteklediği koalisyon, Mart 2015'te Husilere yönelik hava operasyonunu başlattı. Amaçları İran'ın Yemen üzerindeki etkinliğini sınırlamaktı. Koalisyon ABD, İngiltere ve Fransa'dan hem lojistik destek hem de istihbarat desteği aldı. Ancak ABD geçtiğimiz yıl Suudi Arabistan'a silah satışını durdurdu.
Çatışmalar ve hava saldırıları ülkenin bazı bölgelerinde devam ediyor.
Sayılarla Yemen'deki kriz
Resmi veriler, Yemen'de 7. yılını geride bırakan iç savaş sonucu açlık ve kıtlığın, çatışmalardan daha fazla insan öldürdüğünü gösteriyor. 30 milyonu bulan ülke nüfusunun yüzde 80'ine yakınının hayatta kalabilmesi insani yardımlara bağlı:
Kaynaklar: BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (UNOCHA), BM, BM Dünya Gıda Programı (WFP)
Ufukta çözüm var mı?
Yemen için barış girişimleri daha önce hep başarısız oldu ancak diplomatik çabalar devam ediyor.
Yetkililer, Suudi Arabistan merkezli Körfez İşbirliği Konseyi'nin (GCC) Husi hareketini durdurmak ve Yemen'deki tüm tarafları bir araya getirmek için bu ay Riyad'da görüşmeler planladığını açıkladı.
Bu girişimin BM liderliğindeki barış çabaları tarafından destek görmesi umuluyor. Konferans 29 Mart ve 7 Nisan tarihleri arasında yapılacak.
Husi yetkililer, Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyon ile temaslara sıcak baktıklarını ancak ev sahibi ülkenin tarafsız olması gerektiğini söyledi. Husiler ayrıca, önceliklerinin Yemen limanları ve Sana havalimanına yönelik "keyfi" sınırlamaların kaldırılması olduğuna dikkat çekti.
Yemen'deki savaşı takip eden ABD'deki Orta Doğu Enstitüsü'nden Nadwa al Dawsari, barış görüşmelerinin başarıya ulaşacağından şüpheli.
"Barışçıl bir çözüme ulaşılmasını ne kadar umsam da, yakın zamanda bunun gerçekleşeceğine pek inanmıyorum" diyen al Dawsari, sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Taraflar barışa hazır değil ve fedakarlık yapmaya yanaşmıyorlar. Husiler de ülkeyi yönetmeye kutsal hakları olduğu fikrinden vazgeçmeyeceklerdir.
"Hadi sekiz yıldır ülkesinden uzakta ve savaşı sona erdirme gibi bir derdi yok. Aynı Husiler gibi para kazanmaya bakıyor.
"Peki eğer bir savaşın tüm aktörleri o savaştan her şeyden daha fazla yarar sağlıyorsa, bir barış anlaşmasını nasıl hayata geçirebilirsiniz?"
Geçen Mart ayında Suudi Arabistan da bir barış planı öne sürerek BM gözetiminde Husiler ve hükümet arasında ateşkes sağlanmasını önerdi ama başarıya ulaşılamadı.
Yine geçtiğimiz yıl ABD Başkanı Joe Biden'ın yönetimi de, eski başkan Donald Trump'ın Husileri terör örgütü olarak tanımlayan Yemen politikasından uzaklaştı.
Biden, Suudi liderliğindeki koalisyonun kendi deyimiyle "saldırgan askeri operasyonlarına" artık destek vermeyeceklerini açıkladı.
İnsani krizi çözmek için başka ne yapılabilir?
Yemen halkının büyük bölümü yardımlarla ayakta kalıyor.
Ancak hem yardım kurumları hem de uluslararası kuruluşlar, bağışların giderek azalması nedeniyle insan yardım ulaştırmakta zorlanıyor.
Küresel petrol ve gıda fiyatları artarken, Yemen'deki insani yardım projeleri için gereken finansmanın eksik kalacağından endişe ediliyor.
Nitekim BM 2020'de Yemen için gereken 3,4 milyar dolarlık bağışın yarısından biraz daha fazlasını yardımcı ülkelerden alabildi. Geçtiğimiz yıl ise bağışçı ülkelerden 2.3 milyar dolar toplandı.
BM Dünya Gıda Programı da, kaynakları tükendiği için Yemen'e gıda yardımını azaltmak zorunda kaldı.
BM 16 Mart'ta Yemen'deki duruma dikkat çekmek için bir bağış konferansı düzenledi ancak bir günlük bağış çağrısı sonrası 1.3 milyar dolar toplanabildi. Bu da Yemen'de yaşayan 17.3 milyon insana yardım etmek için BM'nin ihtiyaç duyduğu paranın 3'te biri.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Yemen'deki durumun Ukrayna krizinin gölgesi altında kalmaması gerektiği uyarısında bulundu.
İngiltere hükümeti ise geçen yıl Yemen'e yardımlarda önemli oranda kesintiye gitti. Geçen yıl 215 milyon dolar olacağı söylenen yardımların bu yıl 115 milyon dolarla sınırlı kalacağı belirtildi.
Dünya Gıda Programı Direktörü David Beasley, BM konferansında yaptığı açıklamada "Paramızın kalmamış olması gerçekten çok üzücü. Lütfen bizi Ukraynalı çocuklara verilecek gıdadan alıp Yemen'deki çocuklara vermek gibi kararlar vermek zorunda bırakmayın" diye konuştu.
Sahada insani yardımların azalmasının etkileri büyük kaygı yaratıyor.
Muslim Hands kuruluşunun Yemen'deki direktörü Abdul Rahman Hüseyin, "Ukrayna'daki savaş net bir şekilde projelerimizi etkileyecek ve büyük ihtimalle kesintiye gitmek zorunda kalacağız" diyor.
Ülkede her gün 50 bin somun ekmek dağıttıklarını söyleyen Hüseyin, "Fiyatların iki katına çıkması sonrası buna devam edebilmek için daha fazla fona ihtiyacımız var; yoksa bazı ekmek fabrikalarını kapatmak zorunda kalacağız" diye de ekliyor.
Ukrayna'daki kriz sonrası dünyanın gözünü oraya diktiğini kaydeden Hüseyin, şöyle devam ediyor:
"Ukrayna felaketi devam ederken, dünya Yemen gibi bir üçüncü dünya ülkesinden dikkatini çekip oraya yöneldi. Ancak Yemen sadece bu geçtiğimiz ayda değil, son 7 yılda zaten hep ihmal edildi."