Ukrayna'nın Rus Doğalgazı Anlaşmasını Yenilememe Kararı ve Avrupa'daki Enerji Tartışmaları
Ukrayna'nın, Rus doğalgazının topraklarından geçerek Avrupa ülkelerine ulaşmasını sağlayan anlaşmayı yenilememesi enerji tartışmalarını alevlendirdi.
Ukrayna'nın, Rus doğalgazının topraklarından geçerek Avrupa ülkelerine ulaşmasını sağlayan anlaşmayı yenilememesi enerji tartışmalarını alevlendirdi.
Rus doğalgazının Avrupa'ya girişini sağlayan tek operasyonel hat haline gelen TürkAkımı'na ev sahipliği yapan Türkiye'nin rolü de Ukrayna'nın son adımıyla yeniden gündemde.
Geçmişe oranla böyle bir krize çok daha hazırlıklı olan Avrupa'da şimdilik kriz havası yok.
Avrupa ülkelerinde doğalgaz sıkıntısı yaşanması ihtimali üzerinde çok durulmuyor.
Ancak birlikte piyasa ve doğalgaz fiyatları üzerinde baskı bekleniyor.
Özellikle Avusturya, Slovakya ve Macaristan gibi Urayna-Rusya savaşının başlamasından bu yana Rusya'dan yoğun şekilde doğalgaz alımını sürdüren Avrupa Birliği (AB) ülkeleri için alternatiflerin daha maliyetli olma ihtimali üzerinde duruluyor.
Avusturya, Rus tedarikçi Gazprom ile anlaşmasını geçen ay sona erdirdiğini ve alternatif kaynaklara yöneldiğini açıkladı.
Ukrayna hattının açık kalması için çalışan Macaristan ise doğalgaz ihtiyacının büyük bölümünü TürkAkım üzerinden sağlamayı sürdürüyor.
Ukrayna'nın kararına en sert tepki gösteren AB ülkesi olan Slovakya'da da şu aşamada çok büyük bir sıkıntı yok.
Karardan en fazla etkilenmesi beklenen Avrupa ülkesi ise AB üyesi olmayan Moldova.
Sürpriz değil, hazırlık yapıldı
Gaz transit anlaşmasının sona erdirilmesi bir son dakika sürprizi değil. Bu anın geleceği hesaplanıyor ve hazırlıklar bu ihtimale göre yapılıyordu.
AB Komisyonu, özellikle Rusya'nın Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaş sonrasında gaz sistemini değiştirici adımları öne aldı.
Amaç dayanıklı ve esnek bir sistem oluşturmak olarak belirlendi. Atılan adımlarla bunun büyük ölçüde başarıldığını söylemek mümkün.
AB Komisyonu geçen ay yaptığı bir değerlendirmede, "Halihazırda Ukrayna üzerinden geçen yıllık 14 milyar metreküp, alternatif güzergahlar üzerinden sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ve Rus olmayan boru hattı ithalatıyla tamamen ikame edilebilir" vurgusuna yer verdi.
Değerlendirmede Avrupa gaz altyapısının alternatif güzergahlar üzerinden Orta ve Doğu Avrupa'ya Rusya kaynaklı olmayan gaz sağlamak için yeterince esnek olduğu belirtildi.
Avrupa'da doğalgaz stoğunu olumsuz etkileyen ana unsur şimdilik soğuk hava.
Avrupa Gaz Altyapısı'nın (GIE) verilerine göre Kasım 2024'te AB ortalaması yüzde 95 olan doğalgaz stoğu 2025'in başında yüzde 72 seviyesine geriledi.
Rezervlerde düşüş geçtiğimiz yılların aynı dönemlerinde de yaşanmıştı. Ama azalma oranı şimdiki verilere göre daha sınırlıydı.
Bunun en önemli iki nedeni geçmişte hava sıcaklıklarının daha yüksek, sanayi talebinin ise daha zayıf olmasıydı.
Rezervlerdeki düşüş eğiliminin önümüzdeki aylarda da sürmesi bekleniyor. Bununla birlikte alarm zilleri çalınmasını gerektirecek bir durum olmadığı görüşü öne çıkıyor.
Alternatif rotalar ne olabilir?
AB Komisyonu'nun değerlendirmesinde, özellikle dört çeşitlendirme rotası üzerinde duruluyor:
Bunlardan ilki Almanya üzerinden ithalat rotası. Almanya'nın LNG ithalat kapasitesi son dönemde önemli ölçüde artırıldı. Norveç'ten doğalgaz alımı da sürüyor.
Komisyon, ithalat hacimleri ve teknik kapasite dikkate alınarak mevcut altyapı üzerinden Avusturya, Çekya ve Slovakya'ya ek doğalgaz aktarılabileceği görüşünde.
İkinci rota Polonya üzerinden belirlendi. AB Komisyonu, bu rotanın Orta Avrupa ülkeleri ve Ukrayna için Norveç doğalgazına ve LNG'ye erişimi kolaylaştırabileceğini düşünüyor.
Polonya-Slovakya arasındaki bağlantı sayesinde gazın Slovakya'ya, oradan da ihtiyaçlara bağlı olarak Çekya, Avusturya, Macaristan ve Ukrayna'ya gönderilebileceği değerlendiriliyor.
AB Komisyonu, İtalya'yı üçüncü rota olarak görüyor. Mevcut kapasiteler göz önünde bulundurulduğunda bu rota aracılığıyla doğalgazın Avusturya üzerinden kuzeye ve ardından Slovakya ve/veya Slovenya'ya taşınarak bölgesel enerji çeşitliliğinin ve güvenliğinin desteklenebileceği belirtiliyor.
AB Komisyonu'nun önerdiği dördüncü rota ise Balkanlar. Bu rota üzerinden kuzeye doğalgaz akışı sağlanabileceği, bölge ülkeleri arasındaki mevcut altyapı ve ara bağlantı noktaları aracılığıyla Ukrayna, Moldova ve Orta Avrupa ülkelerinin beslenebileceği görüşü öne çıkıyor.
TürkAkım için fırsat mı?
Ukrayna'nın adımı sonrasında TürkAkım, Rus doğalgazını Avrupa ülkelerine taşıyan tek operasyonel boru hattı haline geldi.
TürkAkım özellikle AB üyesi Macaristan ve AB üyesi olmayan Sırbistan'ın ihtiyaçlarını karşılamada önemli rol oynuyor.
Bu rolün sürmesi beklenirken Türkiye'nin şu aşamada AB'ye doğalgaz akışı sağlanmasında ana alternatif konumuna gelme ihtimali yüksek değil.
Bununla birlikte güçlü altyapısı, kapasite olanakları ve güvenli güzergah olması nedeniyle AB'nin dikkate alıp önem verdiği ülkelerden biri konumunda.
AB Komisyonu, oluşan yeni tabloda, Balkan güzergahında Türkiye'nin kapasitesinden yararlanılabileceği görüşünde.
Rusya çıkıyor, ABD giriyor
Brüksel verilerine göre 2021'de Rus boru hatlarından gelen enerji AB'nin doğalgaz ithalatının yüzde 40'ını oluşturuyordu.
2023'te bu oran yüzde sekize kadar geriledi.
Brüksel merkezli düşünce kuruluşlarından Bruegel'e göre Ukrayna üzerinden gelen miktar 2024'ün ilk sekiz ayında Avrupa'nın doğalgaz ithalatının yüzde beşine denk düşüyor.
Sıvılaştırılmış doğalgazla kombine edildiğinde oran yüzde 15 seviyesinde.
Rusya'ya bağımlılığın kademeli olarak düşürüldüğü aynı dönemde AB'nin ABD'den LNG ithalatı yaklaşık üçe katlanarak yüzde 50 seviyesine ulaştı.
ABD Başkanı olarak 20 Ocak'ta resmen göreve başlayacak olan Donald Trump, AB'nin ABD'den daha fazla LNG ithal etmesi için bastırıyor.
AB Komisyonu da bu fikre sıcak bakıyor.
Norveç ve Katar da doğalgaz tedariki konusunda AB açısından öne çıkan ülkeler arasında yer almayı sürdürüyor.