Denizli'de Bıçakçılık ve El Aletleri Üretim Teknolojisi Programı Açıldı
Pamukkale Üniversitesi Serinhisar Cevriye Esen Meslek Yüksekokulu bünyesinde kurulan Bıçakçılık ve El Aletleri Üretim Teknolojisi Programı, ilk öğrencilerini bu eğitim döneminde alacak. Program, geleneksel bıçakçılığı teknoloji ve bilimle buluşturmayı hedefliyor.
Geleneksel bıçakçılığın önemli üretim merkezlerinden Denizli'nin Serinhisar ilçesinde, Pamukkale Üniversitesi Serinhisar Cevriye Esen Meslek Yüksekokulu bünyesinde kurulan "Bıçakçılık ve El Aletleri Üretim Teknolojisi Programı" ilk öğrencilerini bu eğitim döneminde alacak.
AA'nın üniversite tercih dönemi için hazırladığı ve bu yıl ilk kez öğrenci kabul edecek yeni bazı ön lisans programlarıyla ilgili detayları aktardığı 5 bölümlük haber dosyasının bu bölümünde Pamukkale Üniversitesi Serinhisar Cevriye Esen Meslek Yüksekokulu bünyesinde kurulan Bıçakçılık ve El Aletleri Üretim Teknolojisi programı ele alındı.
Pamukkale Üniversitesi Rektörlüğü, Serinhisar ilçesinin 3 bin nüfuslu Yatağan Mahallesi'nde asırlardır geleneksel yöntemlerle yapılan bıçakçılığın geliştirilmesine katkı sunmak amacıyla çalışma başlattı.
Bu kapsamda Serinhisar Cevriye Esen Meslek Yüksekokulunda, Malzeme ve Malzeme İşleme Teknolojisi Bölümü Bıçakçılık ve El Aletleri Üretim Teknolojisi Programı açmak için Yükseköğretim Kuruluna (YÖK) başvuruda bulunuldu.
Başvuruya olumlu cevap veren YÖK, bölümün bu sene 30 öğrenci kontenjanıyla açılmasına karar verdi. Toplam 3 öğretim üyesi ataması yapılan program bu eğitim döneminde ilk öğrencilerini alacak.
Pamukkale Üniversitesi Serinhisar Cevriye Esen Meslek Yüksekokulu Müdürü Mehmet Ali Ekinci, AA muhabirine, bıçakçılığa bilimsel katkı sağlamaya çalışacaklarını söyledi.
Bölümde eğitim görecek öğrenciler sayesinde geleneksel yöntemlerle yapılan bıçakçılığın teknoloji ve bilimle daha ileri gideceğini ifade eden Ekinci, şunları söyledi:
"Yatağan'daki bıçakçılık sektöründe şu an alaylı diye tabir edilen geleneksel yöntemlerle üretim yapılıyor. Teknoloji ayağının biraz arka planda olduğunu tespit ettik. Okulda, gerekli olan bazı yazılım programlarını öğrencilerimize öğreteceğiz. Böylece öğrencilerimiz sadece bıçakçılık değil makinenin kullanıldığı tüm sektörlerde istihdam edilebilir durumda olacak. Okulda öğrencileri 3 dönem atölye ortamında bıçak üretebilecek bilgi ve donanımda yetiştirip kalan sürede bıçak üretimi yapılan iş yerlerine staja göndereceğiz. Bu şekilde teorik, atölye ve teknoloji bilgisi bir arada olan ve birden fazla sektörde çalışabilir durumda öğrenciler mezun etmeyi hedefliyoruz."
Ekinci, bölümden mezun olan kalifiyeli öğrenciler sayesinde, Yatağan bıçaklarının daha tanınır hale gelmesini, farklı tasarımlarının yapılmasını ve marka değerinin artmasını amaçladıklarını sözlerine ekledi.
"Okullarda bizim bilmediğimiz farklı programlar, teknolojiler var"
Ata mesleği olan bıçakçılığı geleneksel yöntemlerle sürdüren Hüseyin Merttürk de okulda eğitim alan öğrencilerin sektöre katkı sunacağını dile getirdi.
Meslekte alaylı olduğunu anlatan Merttürk, "Bu meslekle ilgili bir eğitim almadık, babamızdan atamızdan ne öğrendiysek onu yaptık. Şu an dünyadaki rakiplerimizle ve günümüz teknolojisiyle yarışmak için mecburen okul deneyimli elemanlara ihtiyacımız var. Okullarda bizim bilmediğimiz farklı programlar, teknolojiler var. Bu teknolojileri eğitimli kişilerden almak bizim mesleğimize güç katacaktır. Bu şekilde daha yüksek standartlarda daha kaliteli ürünler yapacağımıza inanıyoruz." diye konuştu.