Yaşar Üniversitesi Öğrencisi Göztepe Hakkında Çocuk Kitabı Yazdı
Yaşar Üniversitesi Yeni Medya ve İletişim Bölümü son sınıf öğrencisi Furkan Eren Baysel, İzmirli çocukların Göztepe'yi daha yakından tanıması için bir çocuk kitabı yazdı. Kitap, Göztepe Spor Kulübü'nün taraftar ürünlerinin satıldığı mağazalarda ücretsiz olarak dağıtılmaya başlandı.
Yaşar Üniversitesi Yeni Medya ve İletişim Bölümü son sınıf öğrencisi Furkan Eren Baysel, "Şehrimizin Takımı Göztepe" adlı çocuk kitabı yazdı.
Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Bölümü son sınıf öğrencisi Furkan Eren Baysel, İzmirli çocukların şehrin takımlarından Göztepe'yi daha yakından tanımasını amacıyla çocuk kitabı yazdı. "Şehrimizin Takımı Göztepe, Gürsel Aksel Stadyumu'nun Gizemi" isimli çocuk kitabındaki illüstrasyonları ise karikatürist Birol Bayram tasarladı. Kitabın birinci baskısı geçtiğimiz ağustos ayında yapıldı. İlk baskısı 10 bin adet olan kitabın yaklaşık 3 bin adedi Göztepe Spor Kulübü'nün taraftar ürünlerinin satıldığı 'Göz Göz' mağazalarında ücretsiz olarak dağıtılmaya başlandı. Kitapların geri kalanı ise başta Karabağlar ilçesindeki okullar olmak üzere İzmir genelindeki ilkokul öğrencilerine dağıtılacak. Yaklaşık 2 yıldır Göztepe Spor Kulübü Dergisi'nde yazarlık yapan Baysel, Göztepe Spor ve Eğitim Vakfı'nın bünyesinde geliştirilen projelerde görev aldı. Kitap yazma fikrinin ise ilkokul ve ortaokul öğrencilerini voleybol maçlarıyla buluşturan "Göztepeli Çocuk Elçiler" projesinde görev aldığı sırada ortaya çıktığını söyledi.
"Kitabı okuyup 'Göztepeliyim' dediler"
Yapılan araştırmalara göre Türkiye'de şehrin takımını tutma oranının düşük olduğunu belirten Furkan Eren Baysel, "Şehrin takımını tutması için hedef kitle olarak, ilkokul seviyesindeki çocukları seçtik. Çocuklar, ailesinde örnek aldığı baba, amca, dayı figürlerinden etkilenerek Süper Lig'deki İstanbul takımlarını tutuyor. Ben de çocukları, nasıl Göztepe sevdalısı yapabiliriz diye düşündüm ve bir çocuk kitabı yazmaya karar verdim. Çocuklarla konuşma fırsatım oldu. Dünyadan ve Türkiye'den bu tarz örnekleri inceledim. Geçtiğimiz haziranda yazmaya başladığım kitabı bir aylık sürede tamamladım. Herkesin fedakarlık yaparak ortaya çıkardığı çok güzel bir iş oldu. Geri bildirimler de çok güzel. Göztepe - Adanaspor maçı öncesinde çocukları kitapla buluşturduk. Tribünlerde heyecanlı bir şekilde okudular. Ardından 'Ben artık Göztepeliyim' diyen çocuklar oldu" dedi.
Milli sporculara yer verdi
Kitabın içeriğinden bahseden Baysel, "Kitapta, bir okul gezisi ile Gürsel Aksel Stadyumu'na giden bir öğrenci grubu anlatılıyor. Baş kahramanlar Yasemin ve Ferhat, stadyumda gizemli bir kapı buluyor. O kapıdan geçerek zaman yolculuğu yapıyorlar ve 1970 yılına giderek Göztepe'nin ilk antrenman sahasına ulaşıyor. Öğrenciler, Göztepe'nin Avrupa'da yarı final oynayan ilk Türk takımının oyuncularıyla tanışıyor. Orada zaman geçirdikten sonra yine aynı kapıdan günümüze geri dönüyor ve öğrenci grubu gördüklerinden etkilenerek Göztepeli oluyor. Kitaptaki baş kahramanlara ise milli okçu Yasemin Ecem Anagöz ve Türkiye'ye jimnastik tarihindeki ilk olimpiyat madalyasını kazandıran Ferhat Arıcan'ın isimlerini verdim" diye konuştu.
"Spora yönlendirilmeliler"
Çocukların neden şehrinin takımını tutması gerektiğini anlatan Baysel, şunları söyledi: "Göztepe tribünleri kozmopolit bir yapıya sahip. Toplumun iki ayrı ucu olan profesörler, doktorlar, iş insanları ile dezavantajlı kesimlerin bir arada olabildiği, omuz omuza takımını desteklediği bir yerdir. Göztepe, yaklaşık bir asırlık geçmişi ile tarihi, başarılarla dolu olan köklü bir camia. Bu başarıları İzmir'in temsilcisi olarak devam ettirmesi için de İzmirlilerin takıma sahip çıkması gerekiyor. İnsanlar, şehrinin takımını tutmalı. İzmirli çocukları Göztepe sevgisini aşılamak için böyle bir kitap yazdım. Bütün takımlara örnek olmasını diliyorum. Son dönemde sporun önemi geride kaldı. Spor, çocukların hayatında yeni bir pencere oluşturuyor. Bir çocuğun sosyal olması, birey olması, disipline girmesi ve kendini keşfetmesi anlamında hayatını değiştirebiliyor. Çocukların spora yönlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum." - İZMİR