2. Uluslararası Mena Ülkeleri Antalya Zirvesi
Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkan Yardımcısı Mustafa Rumeli, Türkiye'ye gelen bazı konukların ülkede elde edilen başarının hikayesini sorduğunu belirterek, "Bunun cevabı çok önemli, zira Türkiye'nin başarıları benzer bütün ülkelere ilham kaynağı olabilir.
Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkan Yardımcısı Mustafa Rumeli, Türkiye'ye gelen bazı konukların ülkede elde edilen başarının hikayesini sorduğunu belirterek, "Bunun cevabı çok önemli, zira Türkiye'nin başarıları benzer bütün ülkelere ilham kaynağı olabilir." dedi.
2. Uluslararası MENA Ülkeleri Antalya Zirvesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Antalya Valiliği, Antalya Büyükşehir Belediyesi, Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansının desteği ve Türk Hava Yollarının (THY) sponsorluğunda başladı.
Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı ve Serik Belediyesi tarafından Belek Turizm Bölgesi'ndeki bir otelde düzenlenen zirveye, MENA bölgesindeki 14 ülkeden 240 seyahat acentesinin temsilcisi ve 40 basın mensubu katıldı.
Rumeli, burada yaptığı konuşmada, dünya genelinde siyasal ve ekonomik alanda olumsuzlukların ve risklerin hızla arttığını belirtti. Ekonomik büyümenin ve dünya ticaret hacminin daraldığını, korumacılığın arttığını ifade eden Rumeli, jeopolitik risklerin de sıcak savaş seviyesine ulaştığını dile getirdi.
Avrupa Birliği gibi örnek alınan ittifaklarda bile ihtilafların yaşanmaya başladığına işaret eden Rumeli, şunları söyledi:
"MENA bölgesine baktığımızda, ne yazık ki bu bölge de dünyaya örnek olmaktan çok uzak. MENA bölgesi ciddi bir kargaşa içinde ve maalesef bu kargaşa ve istikrarsızlık derinleşerek büyüyor. Suriye, Irak, Libya ve Yemen'de iç savaşlar var. Anlamsız mezhep savaşlarına, acımasız terör olaylarına şahit oluyoruz. Bu savaşlar ve terör, binlerce insanın can kaybına sebep oluyor, bölgenin ekonomisini, ticaretini baltalıyor, fiziki altyapısını tahrip ediyor. 14 milyona yakın insan yurtlarından ve evlerinden ayrılmak zorunda kaldı. Bu mültecilere Türkiye, Lübnan ve Tunus gibi kendi sorunları olan ülkeler ev sahipliği yapmaya çalışıyor. Avrupa ülkeleri bir Müslüman mülteciyi bile kendi sınırları içinde görmek istemezken, Türkiye 3 milyona yakın Arap kardeşimizi kendi ülkesinde misafir ediyor. 3 milyon nüfus kulağa kolay geliyor ama Katar'ın bile nüfusunun 2,1 milyon olduğunu düşünürsek, Türkiye'nin bölgesine yaptığı katkıyı tahmin edebiliriz."
Rumeli, yüzyıllarca huzur içinde yaşayan bu bereketli toprakların hak etmediği bir durumun içinde olduğunu söyledi. Türkiye'nin de içeriden ve dışarıdan her türlü saldırıya rağmen, güçlü bir şekilde ve kararlılıkla yoluna devam ettiğini belirten Rumeli, "Gelen misafirlerimiz, Türkiye'nin başarı hikayesini soruyor. Bunun cevabı çok önemli, zira Türkiyenin başarıları benzer bütün ülkelere ilham kaynağı olabilir ve biz bu tecrübeyi paylaşmayı kardeş ülkelere bir katkı olarak görüyoruz. Bu başarıyı özetlemeye çalışırsak bu, tamamen güçlü bir liderliğe kavuşan bir ülkenin daha sonra ülke adına doğru adımları atması ve bu sürecin halk tarafından ısrarla desteklenmesidir." dedi.
"Ortak gönül ikliminin insanlarıyız"
Antalya Vali Yardımcısı Hüseyin Ece de MENA ülkelerinden gelen konukların Türkiye'de kendilerini evlerinde hissetmelerini istedi. Farklı coğrafyalarda yaşanmasına rağmen ortak gönül ikliminin insanları olduklarını belirten Ece, "Çıkıp dolaştığınız zaman camileri, minareleri görecek, ezan seslerini duyacaksınız. Kendi bölgenizin dışında, Türkiye'de Antalya'da farklı özellikleri de görme şansınız olacak. Biz bütün imkanlarımızla burada güvenli, huzur içinde tatil yapabilmeniz için gerekli gayreti sarf edeceğiz." dedi.
"Türkiye eski Türkiye değil"
AK Parti Antalya Milletvekili Gökçen Özdoğan Enç de 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili MENA ülkelerinden gelen yüreklendirici açıklamalardan memnuniyet duyduklarını dile getirdi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olduğuna işaret eden Enç, şöyle konuştu:
"Dini kullanarak, dindarları kullanarak, Türkiye'de paralel bir devlet yapısı oluşturarak, 15 Temmuz'u silahla gerçekleştirmeye çalıştılar, ama başarılı olamadılar. Çünkü Türkiye artık eski Türkiye değil. Tayyip Erdoğan'dan önceki Türkiye ile Tayyip Erdoğan'dan sonraki Türkiye çok farklı. Artık kendine güvenen, ekonomisi güçlü, bölgesinde söz sahibi bir ülke var. Antalya 500 bin yıllık bir geçmişe sahip. İnanılmaz kültür mozaiğine sahip bir kentiz. Bu nedenle MENA ülkelerinde yaşayan vatandaşları bu kentte ağırlamak istiyoruz."
Serik Belediye Başkanı Ramazan Çalık da turizm alanında alternatifler yaratarak yeni pazarlar oluşturmaya çalıştıklarını anlattı.
1 Kasım'a kadar sürecek zirve kapsamında, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Ürdün, Lübnan, Bahreyn, Irak, Katar, Mısır, Filistin, Umman, Kuveyt, Cezayir, Fas ve Tunus'tan gelen heyetler, Antalya'nın tarihi ve turistik yerlerini ziyaret edecek, ikili görüşmeler yapacak.
