Akkuyu NGS Projesinde Siemens Yüzünden Yaptırımlar
Rosatom Genel Müdürü Aleksey Likhachev, Akkuyu Nükleer Güç Santrali projesinde Alman tedarikçilerden kaynaklanan yaptırımlarla karşılaştıklarını ve bu zorlukların üstesinden geldiklerini açıkladı. Projenin 1'inci ünitesinde türbinin işletmeye hazır olduğu duyuruldu.
Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom Genel Müdürü Aleksey Likhachev, Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) projesinde, Alman şirketi Siemens'in gaz yalıtımlı şalt tesisini ürettiği halde tedarik etmemesi gibi yaptırımlarla karşılaşıldığını belirterek, "Alman tedarikçilerimizin bizi zorladığı açığı şimdi kapatıyoruz." dedi.
Likhachev yaptığı yazılı açıklamada, Akkuyu NGS sahasında çalışmaların 4 ünitede aktif olarak devam ettiğini kaydetti.
Projede ilk ve en önemli hedefin 1'inci ünitede nükleer enerjiden elde edilecek ilk kilovatsaat elektriği üretmek olduğunu ve bu yolda istikrarlı bir ilerleme kaydettiklerini aktaran Likhachev, şu bilgileri paylaştı:
"1'inci ünitedeki genel inşaat çalışmalarının tamamlanmasıyla birlikte, tüm hızımızla üniteyi devreye alma sürecine giriyoruz. Bu kapsamda, önemli bir aşamayı tamamladık ve ilk ünitedeki türbinin şaft döndürme işlemini gerçekleştirdik. Bu, türbinin işletmeye hazır olduğu anlamına geliyor. Bir nükleer santrali insan vücuduna benzetecek olursak kasları simgeleyen ve şebekeye elektrik verecek olan türbin test edilerek ince ayarları yapıldı. Şimdi de santralin kalbi olan nükleer reaktörden gelecek buhar bekleniyor."
Likhachev, 2'nci ünitede ana büyük ekipmanların monte edildiğini vurgulayarak, "Bu ünitede şimdi de güvenlik sistemlerinin kurulumuna geçiyoruz. Bu yıl 3'üncü ünitede de reaktör basınç kabının montajını gerçekleştireceğiz. Böylece 3'üncü ünite de kalbine kavuşmuş bir nükleer enerji tesisi haline gelecek." ifadelerini kullandı.
Son ve 4'üncü ünitede de genel inşaat işlerinin yapılacağını kaydeden Likhachev, "4'üncü ünite de özel bir önem taşıyor çünkü nihai sonuç, en son elde edilen göstergelerden belli olur. Hükümetler arası anlaşmalarımızda öngörüldüğü ve Türk hükümeti tarafından da ifade edildiği gibi 2028 yılını hedefliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"Türk uzmanlarla ve Çinli ortaklarımızla birlikte çalışarak gaz yalıtımlı şalt tesisimizin kurulum süresini kısaltacağız"
Likhachev, Akkuyu NGS projesinin Kovid-19 salgınından küresel lojistiğin çöküşüne kadar birçok zorlukla karşı karşıya kaldığını belirterek, "Buna ek olarak projeye karşı uygulanan yaptırımlarla karşılaşıldı. Bunlar arasında Alman şirketi Siemens'in, önemli bir ekipman olan güç dağıtım sistemi için gaz yalıtımlı şalt tesisini zaten ürettiği halde tedarik etmeyi reddetmesi gibi olaylar da yer aldı." dedi.
Bu zorluklara karşı atılan adımlara değinen Likhachev, "İlk olarak Rosatom'un üretim sistemini kullanarak ve ek rezervleri dahil ederek harekete geçtik. İkinci olarak, rekabet konusundaki avantajımızı kullandık." bilgisini paylaştı.
Likhachev, uluslararası bir proje olmasının Akkuyu NGS'nin en büyük avantajı olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Burada çalışan, yaptığı işte başarılı ve bilgi sahibi çok sayıda Türk şirketi var. Akkuyu NGS projesinde toplamda yaklaşık 35 bin kişi çalışıyor. Bu kişiler arasında çok sayıda Rus, Belarus, Kazak ve Türkmen uzman da bulunuyor. Avrupa'dan uzmanlar çalışıyor. Bu arada türbin Avrupa'da imal edildi. Fransa menşeli, ancak içinde çok fazla Rus yapımı parçalar kullanılarak üretildi. Bu arada Sırbistan'dan uzmanlar da var. Siemens ile bu sorunu yaşadığımızı anladığımız anda Çinli dostlarımıza başvurduk ve onlar bize yardım ellerini uzattı. Çinli uzmanlar geldi ve ekipmanın yarısından fazlası kuruldu. Alman tedarikçilerimizin bizi zorladığı açığı şimdi kapatıyoruz. Eminim ki böyle bir ittifakta, Türk uzmanlarla ve Çinli ortaklarımızla birlikte çalışarak gaz yalıtımlı şalt tesisimizin kurulum süresini kısaltacağız."
"Bu yıl yurt dışı inşaat projelerimizin hiçbiri durdurulmadı"
Üstesinden gelmek zorunda kaldıkları işlerden ciddi sonuçlar çıkardıklarını ve yeni projelerini dost ülkelerin, Avrupa'daki "iyi niyetli" ortakların daha fazla katılımıyla hayata geçireceklerini dile getiren Likhachev, "Sadece uluslararası ihracat açısından değil aynı zamanda nükleer teknoloji geliştirme derinliği açısından da dünyada ilk ve tek şirket olmaktan gurur duyduğumuzu bir kez daha vurgulamak isterim. Avrupa'nın en iyi uygulamalarını, Çin'in en iyi uygulamalarını ve tüm Avrasya Birliği'nin inşaat faaliyetlerini kullanarak uluslararası projeleri nasıl bir araya getireceğimizi kimse bizim kadar bilmiyor." ifadelerini kullandı.
Likhachev, bu yıl yurt dışı inşaat projelerinin hiçbirinin durdurulmadığını, yapılan anlaşmalara göre hayata geçirilmekte olduğunu kaydederek, Mısır, Macaristan, Çin ve Hindistan'daki projelerin aktif olarak devam ettiğini bildirdi.
Özbekistan'da küçük nükleer enerji santrallerinin ihracatı için ilk sözleşmeyi imzaladıklarını aktaran Likhachev, farklı ülkelerde nükleer tıp merkezleri ve araştırma reaktörleri inşa ettiklerini, rüzgar santralleri kurduklarını belirtti.