Akkuyu NGS'yi sanal turla gezdiler
Akkuyu Nükleer A.Ş., bu yıl 'Açık Kapı Günü' pandemi nedeniyle çevrimiçi olarak gerçekleştirdi.
Akkuyu Nükleer A.Ş., bu yıl 'Açık Kapı Günü' pandemi nedeniyle çevrimiçi olarak gerçekleştirdi. Etkinliğe katılanlar, Mersin'de yapımı devam eden Türkiye'nin ilk nükleer santrali olan Akkuyu Nükleer Güç Santralindeki (NGS) çalışmaların son durumu hakkında bilgilendirilirken, santralin inşaat sahasını da sanal turla gezme olanağı buldu. Akkuyu Nükleer A.Ş. Genel Müdürü Anastasia Zoteeva, "İşler tüm hızıyla devam ediyor ve burada bu faal çalışmalarla geçen her gün, Türkiye'yi tarihi bir noktaya daha da yakınlaştırıyor. Bu da birinci ünitenin devreye alınacağı 2023 tarihi" dedi.
Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu Rosatom tarafından Mersin'in Gülnar ilçesi Büyükeceli Mahallesinde yapımı devam eden Akkuyu NGS kapsamında 'Açık Kapı Günü' etkinliği düzenlendi. Akkuyu Nükleer A.Ş. tarafından düzenlenen etkinlik, pandemi koşulları nedeniyle çevrimiçi olarak gerçekleştirildi. Sunuculuğunu Oylum Talu'nun yaptığı etkinlikte, Gülnar, Silifke ve Erdemli ilçelerindeki kültür merkezlerinde ilgili kurumlar bölge halkından etkinliğe canlı yayınla katılan temsilcilerin yanı sıra Türkiye'nin birçok ilinden çevrimiçi katılımcılar yer aldı. Katılımcılar, canlı yayınla Akkuyu NGS inşaatındaki son durum hakkında bilgilendirildi. Ayrıca, Akkuyu Nükleer A.Ş.'nin genç mühendisleri Özlem Arslan ve Ahmet Yasin Öner, Akkuyu NGS inşaat sahasındaki en ilgi çekici alanları sanal bir turla gezdirdi.
Akkuyu NGS için işletme personeli yetiştirme programı kapsamında Rusya'da eğitimlerine devam eden Türk öğrencilerle de canlı yayında video konferans görüşmesi gerçekleştirildi.
"Çalışmalarla geçen her gün Türkiye'yi tarihi noktaya daha da yakınlaştırıyor"
Akkuyu Nükleer A.Ş. Genel Müdürü Anastasia Zoteeva, etkinliğin açılış konuşmasında, Türkiye'deki ilk nükleer güç santralinin inşaatını merak eden herkes için Akkuyu NGS'nin inşaat sahasının kapılarını açmaktan mutluluk duyduğunu söyledi. Şu anda Akkuyu NGS inşaat sahasında 13 bin kişinin çalıştığını belirten Zoteeva, "İşler tüm hızıyla devam ediyor ve burada bu faal çalışmalarla geçen her gün, Türkiye'yi tarihi bir noktaya daha da yakınlaştırıyor. Bu da birinci ünitenin devreye alınacağı 2023 tarihi" dedi.
"Dünyada nükleer sektördeki inşaat sahalarının en büyüğü"
Şu anda 4 nükleer güç ünitesinde çalışmaları paralel olarak yürüttüklerini ifade eden Zoteeva, bu durumun bir nükleer santral inşaatı açısından benzeri olmayan bir örnek olduğunu vurguladı. Zoteeva, "Güven ve gurur ile belirtmek isterim ki, bizim nükleer santralimiz, dünyada nükleer sektördeki inşaat sahalarının en büyüğüdür. Fakat bizim için en önemli olan sizin ilginiz, sizin güveniniz, çünkü yaptığımız her şeyi sizin için yapıyoruz. Bölgenin refahını artırıyor, çocukların ve genç nesillerinin geleceğini temin ediyoruz. Genç nesillere uzun yıllar boyunca devam edecek güvenilir bir enerji kaynağı sağlıyoruz, çünkü 'barışçıl atom' dünyanın en güvenli enerji kaynağıdır" diye konuştu.
"Mersin, iki yıl sonra Türkiye'nin gururu olacak"
İnşaat çalışmalarının hızla sürdüğünü kaydeden Zoteeva, "Çok yakında, hatta iki yıl sonra burası artık bir enerji cenneti haline gelecek ve Mersin, Türkiye'nin gururu olacak, çünkü Türkiye'nin ilk nükleer güç santrali burada işletiliyor olacak. Nükleer santralimiz sağlam, güvenli, modern bir tesistir. Buna şaşırmamak gerek, çünkü tesisin inşaatı; bu tür santrallerin kurulumu konusunda 75 yıllık deneyime sahip Rus nükleer uzmanları ile profesyonel ve yetenekli Türk inşaatçılarının ortak çabaları ile yürütülmektedir. Burada çalışmakta olan inşaat işçilerinin yüzde 80'inden fazlası Türkiye vatandaşıdır" ifadelerini kullandı.
Birçok ülkenin, en güvenli ve en yeşil enerji üretim tipinin, tıpkı güneş ve rüzgar gibi ama daha sürdürülebilir, güvenilir ve devamlı olan nükleer enerji olduğunun farkına vardığının da altını çizen Zoteeva, bundan dolayı nükleer mühendis, nükleer fizikçi ve nükleer santral işletme uzmanı gibi mesleklerin uzun yıllar boyunca rağbet gören meslekler olacağını vurguladı.
"Eşsiz mühendislik çözümlerini uyguluyoruz"
Akkuyu Nükleer A.Ş. Yapı ve Üretim Organizasyon Direktörü Denis Sezemin de inşaatın son durumu ve projenin bölgeye sağladığı sosyoekonomik yararlarla ilgili bilgiler verdi. Temel ilkelerinden birinin açıklık olduğunu belirten Sezemin, Açık Kapı etkinliğinin ilk kez Ekim 2018'de Gülnar ilçesinin en yakın yerleşim yerlerinin sakinleri için düzenlendiğini ve inşaat sahasının gezildiğini anımsattı. "Bugün tüm sorumlulukla hayallerimizin ve beklentilerimizin gerçekleşmiş olduğunu söylemek istiyorum. Proje hızla gelişiyor. İnşaatın boyutu değişti; yeni binalar inşa edildi, en modern makineler çalışıyor mevcut, eşsiz mühendislik çözümlerini uyguluyoruz" dedi.
"Projenin zirve aşamasına yaklaştık"
Akkuyu NGS sahasının bugün dünyanın en büyük nükleer inşaat merkezi haline geldiğinin altını çizen Sezemin, "Rus-Türk proje ekibi son üç yılda muazzam bir iş çıkardı. Şu anda üç güç ünitesinde paralel olarak çalışmalar yürütülüyor. Ekim ayında 4 No'lu ünitenin inşaat lisansının alınmasıyla birlikte de dört üniteli santralimizin inşaat lisanslamasını tamamlayarak projenin zirve aşamasına yaklaştık. Akkuyu NGS, Türkiye'nin en büyük projelerinden biri ve Türk-Rus ilişkilerinde bugüne kadar yapılmış en büyük ortak proje olarak tarihe geçti bile. İnşaat sürecinden bahsedecek olursak 1. Ünite şimdi özellikle aktif olarak inşa ediliyor. Nükleer reaktör basınç kabı da dahil olmak üzere teknolojik ekipmanın bazı ana bileşenleri kurulmuş durumda. Şu an güç ünitesinin reaktör bölümünde duvarlar ve zeminler inşa ediliyor. Buhar üreteçlerini kurmaya hazırlıklarımızı yapıyoruz. İkinci ve üçüncü güç ünitelerinin inşaatı planlanan şekilde ilerliyor. 3. Ünitenin inşaatı 10 Mart'ta başladı. Burada da bir ilerleme gözle görülüyor artık; reaktör bölümü ve türbin binasının temel plakalarının betonlanması tamamlandı ve ünite binalarının duvarları inşa ediliyor. 4.Ünitede reaktör binası için hafriyat çalışmaları devam ediyor, türbin binası ve diğer tesislerin temelleri hazırlanıyor" şeklinde konuştu.
"560 farklı bina inşa edilmesi gerekiyor"
Sezemin, inşaat sahasındaki diğer çalışmalara ilişkin de şu bilgileri verdi:
"Güç ünitelerinin yapımının yanı sıra, herhangi bir nükleer santralin işletilmesi için gerekli olan genel amaçlı binaları ve yardımcı tesisleri, özellikle NGS'nin ürettiği elektriği Türkiye elektrik şebekesine aktaracak elektrik dağıtım sistemini inşa ediyoruz. NGS işletimi için sahamızda 560 farklı bina inşa edilmesi gerekiyor. Bunlar, güç ünitesi santralinin yanı sıra kıyı ve deniz hidroteknik yapıları, elektrik şebekesi altyapısı, depolar, ofis binaları ve daha çok diğer binalar."
"Yerel halk bölgede büyük değişiklikleri görüyor"
Projenin, Türk iş dünyasından giderek daha fazla ilgi gördüğünü söyleyen Sezemin, "Şu aşamada bile inşaatta malzeme, ekipman, hizmet tedarik eden ve çeşitli çalışmalar yapan 400'den fazla Türk şirketi yer alıyor. Yerel halk bölgede büyük değişiklikleri görüyor. Altyapı aktif olarak geliştirilmekte ve yakındaki Büyükeceli, Taşucu ve Silifke gibi yerleşim yerlerinde konut sektöründe çok hızlı bir ilerleme yaşanıyor. Bölgeye çok sayıda yabancı uzman aileleriyle birlikte geliyor. Nüfus artışı da tüm yaşamsal faaliyet alanlarının gelişimini hızlandırıyor, ilde anaokulları, okullar, hastaneler ve mağazalar gibi yeni sosyal kurumlar hizmet vermeye başlıyor. Çocuklarım buradaki okullardan birinde okuyor. Türk yaşıtlarıyla iletişim kurarlar, Türkçe öğrenirler. Uzun zaman önce Mersin'e aşık olduk, boş zamanlarımızda daha önce gitmediğimiz yerleri keşfetmeye çalışıyoruz" diye konuştu.
"Personel sayısı 13 bin kişiyi aştı"
Akkuyu NGS'nin istihdama da büyük katkı sağladığını dile getiren Sezemin, "Muhtemelen saha yakınında projemiz ile hiç ilgisi olmayan bir aile bulmak zor. İnşaat sahasında toplam personel sayısı şimdiden 13 bin kişiyi aşıyor. Öyle ya da böyle, ailenizden veya nükleer santralin yakınında yaşayan arkadaşlarınızdan biri inşaatta çalışıyor veya çalışmaları bir şekilde proje ile bağlantılı. Akkuyu NGS Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının istihdamına önemli katkı sağlıyor. Yıllar geçtikçe de iş yeri sayısı artıyor, çünkü birçok üretim ve hizmet alanı yeni siparişler alıyor. Ekonomik sektörünün gelişmesi için büyük talep oluşturulmuş ve uygun koşullar sağlanmıştır" ifadelerini kullandı.
"Akkuyu NGS, 17 milyon ton karbondioksit emisyonunun salınımını önleyecek"
Nükleer güç santrallerinin, en temiz enerji kaynaklarından biri olduğunu vurgulayan Sezemin, "Nükleer enerji, şu anda dünyadaki en büyük ikinci düşük karbonlu enerji kaynağıdır. Nükleer enerjinin yoğun gelişimi, küresel ısınmayla mücadelenin araçlarından biri olarak kabul edilebilir. Akkuyu NGS, işletmesi süresince yılda yaklaşık 17 milyon ton karbondioksit emisyonunun salınımını önleyecek. Böylece, nükleer enerji dekarbonizasyon sürecine önemli bir katkı sağlar. Nükleer güç santrali, atmosfere karbondioksit salmadan büyük miktarda elektrik temin eder ve böylece iklim değişikliğini önemli ölçüde engeller" dedi.
Katılımcılardan gelen soruları da yanıtlayan Sezemin, Akkuyu NGS'nin ne zaman elektrik üretimine başlayacağını sorusunu şöyle yanıtladı:
"Projemizin dayanağı olan Hükümetlerarası Anlaşmaya göre, bir ünite gerekli tüm izinler ve inşaat lisansları alındıktan sonra 7 yıl içinde faaliyete geçmelidir. 1. Ünitenin inşaat lisansını Nisan 2018'de aldığımızı düşünürsek aslında bu süre 2025'te doluyor. Sonraki güç ünitelerinin bir yıllık aralıklarla devreye alınması planlanmaktadır. Ancak 2023 tarihinin Türkiye için ne kadar önemli olduğunu bilerek, bu tarihe kadar ilk ünitenin inşaatını tamamlamak için elimizden geleni yapıyoruz. Herkesten yüksek konsantrasyon ve kaynakların seferber edilmesini gerektiren iddialı ama ulaşılabilir hedeflerle karşı karşıyayız." - MERSİN