Anne ve kızları ata tohumuyla başladıkları fide üretiminde talebe yetişemiyor
Yetiştirdikleri sebzelerde özledikleri aroma ve lezzetleri tatmak isteyenler, Konya'da anne ve iki kızı tarafından 60 yıldır özenle korunan ata tohumlarıyla üretilen fidelerden alabilmek için sıra bekliyor.
Yetiştirdikleri sebzelerde özledikleri aroma ve lezzetleri tatmak isteyenler, Konya'da anne ve iki kızı tarafından 60 yıldır özenle korunan ata tohumlarıyla üretilen fidelerden alabilmek için sıra bekliyor.
Sarayönü ilçesine bağlı Doğu İstasyon Mahallesi'ndeki bahçelerinde üretim yapan 82 yaşındaki Havva ile kızları Zeliha (43) ve Hatice Küçükyangöz (41), yarım asırdır geçimlerini fidecilikten sağlıyor.
Henüz tohumları toprakla buluşmadan müşterisi hazır olan fideler, yetiştikten sonra bir ay içerisinde satılıyor.
Bin metrekarelik bahçede ilaç ve kimyasal gübre kullanılmadan, yetiştirilen, genetiği değişmemiş fideler, hobi ya da ticari amaçlı sebze üretenlere özlenen aroma ve lezzetleri sunuyor.
Kentte yoğun ilgi gören fideler, Türkiye'nin birçok bölgesinin yanı sıra Almanya'ya da gönderiliyor.
Hatice Küçükyangöz, AA muhabirine, annesinin gençliğinde başlattığı işi, daha fazla alanda kardeşiyle devam ettirdiğini söyledi.
Ninelerinden ve dedelerinden kalan tohumları kaybetmeden yarım asırdır fide yetiştirdiklerini belirten Küçükyangöz, "Şubat ayında hazırlıklara başlıyoruz. Yerlerini hazırlayıp ekiyoruz. Mayıs'ta da satıyoruz. Hepsi satılıyor. Çok müşterimiz var. Hepsi de memnun oluyor." diye konuştu.
Bu yıl satışa İstanbul'a gönderdikleri 6 bin fide ile başladıklarını dile getiren Küçükyangöz, Ankara, Antalya, Adana gibi birçok ilin yanında Almanya'ya da az miktarda fide gönderdiklerini aktardı.
"Bu tohumlar annem evlendiğinden beri var"
Bahçede yaklaşık 30 çeşit fide ürettiklerini ifade eden Küçükyangöz, şunları kaydetti:
"Bu tohumlar annem evlendiğinden beri var. Hep aynı tohumlardan üretiyoruz. Başka tohum karıştırmıyoruz. Çünkü hazır ekilenler ilk yıl olur, ikinci yıl ürün vermez. Sadece bitkisi büyür. Bu ata tohumları her yıl aynı ürünü verir. Doğal tohum, genleriyle oynanmadığı için hastalık da yapmaz. Bir de lezzeti çok güzel oluyor. Herkes çok beğeniyor. Biz kendimiz de beğeniyoruz. Kendi ürettiklerimizi yiyip içiyoruz."
Devamlılık için ürettikleri sebzeler olgunlaşınca en güzellerini ayırdıklarını anlatan Küçükyangöz, uygun koşullarda kuruttukları tohumları keselerde gelecek yıla sakladıklarını anlattı.
Fidelerinden yetişen sebzelerin lezzetine, aromasına ve müşterilerinin olumlu tepkilerine dikkati çeken Küçükyangöz, "Ürettiğimiz fidelerin her şeyi doğal olunca sebzesi de çok lezzetli oluyor. Herkes 'özlediğimiz domates kokusunu, lezzetini sizinkilerde aldık' diyor. Hem insanlar doğal besleniyor hem de biz rızkımızı kazanıyoruz." dedi.
Müşterilerden Muammer Akhançer de 10 yıldır başka bir yerden fide almadığına değinerek, şöyle konuştu:
"Annemizin, babamızın eskiden yetiştirdiği sebzelerin lezzetini bu fidelerde buluyoruz. Diğer fidelerde aynı lezzeti bulamıyoruz. Bunlar kendi anaç tohumlarından ürettikleri için eski lezzetleri veriyor. Her yıl buradan alıp ekiyoruz. Yetiştirmelerini dört gözle bekliyoruz. Böyle başka yapan da yok. Bunu devam ettirdikleri için kendilerine teşekkür ediyoruz."