Avivasa "Türkiye Emeklilik Raporu"nu Açıkladı:
Aviva'nın İngiltere'de, AvivaSA'nın Türkiye'de yaptığı araştırmaya göre yüzde 38'i hayatında hiç tasarruf yapmamış olan Türkler, tasarruf konusuna İngilizlerin üçte biri kadar ilgi duyuyor.
Emeklilerin yüzde 89'u çalışırken tasarruf yapmadığı için pişman!
Uzun süre önce emekli olanların geliri, aktif çalışma yaşamına devam edenlerin gelirine göre yüzde 38 oranında düşüyor. Emeklilerin yüzde 89'u, geçmişe dönüp baktıklarında çalışma hayatları süresince daha fazla tasarruf yapmadıkları için pişman olduğunu belirtiyor. Türk halkı, ideal emekliliğin erkeklerde 52 kadınlarda 46 yaşında olacağını düşünüyor. Bu karamsar tablo içerisinde, BES'in gelecek kaygılarını azaltmaktaki önemi iyice ortaya çıkıyor.
Bireysel emeklilik ve hayat sigortaları sektörünün önde gelen şirketlerinden AvivaSA Emeklilik ve Hayat, ortağı Aviva'nın İngiltere'de 4 yıldır düzenli olarak yaptığı "Emeklilik Öncesi Tasarruf Bilinci ve Emeklilik Döneminde Refah Koşulları" pazar araştırmasını Türkiye'ye taşıdı. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Samsun, Adana, Kayseri, Trabzon, Erzurum, Malatya, Gaziantep ve Edirne olmak üzere toplam 12 ilde 821 kişi ile yapılan araştırma, emeklilerin yüzde 89'unun tasarruf yapmadığı için pişman olduğu gerçeğini ortaya koydu.
Meral Eredenk Kurdaş: Emeklilik döneminde refah seviyesinde düşüşün ilacı BES
AvivaSA Emeklilik ve Hayat CEO'su Meral Eredenk Kurdaş, AvivaSA'nın bireyleri belirsizlik korkusundan kurtarmak hedefiyle çalıştığını belirterek "Hem hayat sigortası hem de bireysel emeklilik alanında farkındalık yaratmak bizim temel misyonumuz. Bu amaçla tüketicilerin tasarruf tutumları ve emeklilik dönemleri ile ilgili araştırmaları düzenli olarak yapıyoruz" dedi. Eredenk Kurdaş, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye'de yaptığımız araştırma sonucunda gördük ki çalışanlar hayata daha pozitif bakarken emekliler daha negatif bakıyor. Bireyler, aktif çalışma yaşamını bıraktığı andan itibaren çalışırken elde ettikleri geliri dengeleyecek bir hazırlık yapmadıkları takdirde ortalama refah seviyesinde hızlı bir düşüş yaşıyor. Bu nedenle emeklilik dönemlerinde hayata daha hazırlıksız yakalanıyor ve haliyle daha mutsuz oluyorlar. İngiltere'de yaşamak ile Türkiye'de yaşamak arasındaki fark, bu araştırmayla ortaya çıkıyor. Emeklilik dönemindeki bu açığa ancak BES ilaç olabilir."
Sosyal güvence emeklilere yetiyor mu?
Araştırmada, uzun süre önce emekli olanlar, yeni emekliler ve emekliliğine en fazla 10 yıl kalan ve halen çalışanların gelir durumları, harcama, borçlanma ve tasarruf yapma alışkanlıkları soruşturuldu. Hedef kitlenin yaşam tarzı ve Türkiye'nin ekonomik durumu ile ilgili değerlendirmeleri alınarak bugüne ve geleceğe yönelik beklentileri saptandı. Öncelikle SSK olmak üzere Bağ-Kur ve Emekli Sandığı gibi sosyal güvenceleri mevcut olan katılımcıların yüzde 82'si erkek, yüzde 18'i kadınlardan oluştu. Yaş ortalaması ise 52 olarak saptandı. Araştırmanın çarpıcı başlıkları şöyle:
Emeklilikle birlikte gelir düşüyor: Uzun süre önce emekli olan kişilerin geliri, yeni emekli olanların gelirinden daha düşük. Emekliliği yaklaşanların aylık ortalama geliri ortalama 1.964 TL, yeni emeklilerin ortalama geliri 1.511 TL, uzun süre önce emekli olanların ortalama geliri ise ayda 1.216 TL. Bu durumda, en yüksek refah düzeyine sahip olan kesimin halen çalışanlar olduğu görülüyor. Yeni emeklilerin geliri, aktif çalışma yaşamına devam edenlerin gelirine oranla yüzde 23 düşük. Uzun süre önce emekli olanların geliri ise aktif çalışma yaşamına devam edenlerin gelirine göre yüzde 38 oranında daha düşük.
Hayalde 3 kat fazla gelir elde etmek var: Kişiler, rahat geçinmek için mevcut kazandıklarının 3 katı gelir elde etmeleri gerektiğini düşünüyor. Ortalama geliri 1.964 TL olan emekliliği yaklaşanlar 5.311 TL, ortalama geliri 1.511 TL olan yeni emekliler 5.500 TL, ortalama geliri 1.216 TL olan uzun süredir emekliler ise 3.847 TL aylık gelirle rahatlıkla geçinebileceğini söylüyor.
İngilizler, Türklerin iki katı hanehalkı gelirine sahip: Türkiye'de hanehalkı geliri ortalama 2.157 TL, İngiltere'de ise bu rakam 4.218 TL'ye ulaşıyor. Yani İngilizlerin ortalama hanehalkı geliri, Türklerin gelirinden neredeyse iki kat fazla.
Kadınlar 46, erkekler 52 yaşında emekli olmak istiyor: Araştırmaya katılanlar pek çok konuda farklı fikirlere sahip olsa da emeklilik yaşında uzlaşıyor. Kadınlar 46 yaşında, erkekler ise 52 yaşında emekli olmak istiyor. Çalışma hayatına devam eden kadınların yüzde 5'i ise 35 yaşına gelmeden emekli olmak istiyor.
Emekliler çalışmaya devam ediyor: Düşen refah düzeyi nedeniyle emeklilik, bireylerin kendilerine vakit ayırabildiği ve emeklilik hayallerini gerçekleştirdiği bir dönem olmaktan çıkıyor. Türkiye'de yeni ya da uzun süre önce emekli olmuş kişiler, 4 yıldan 9 yıla varan süreyle mevcut şartlarını korumak için çalışma hayatına devam ediyor. Yeni emeklilerin yüzde 43'ü, uzun süre önce emekli olanların ise yüzde 27'si çalışmaya devam ediyor.
Emeklilik yaklaştıkça tasarruf kaygısı artıyor: Emeklilik dönemi yaklaşan bireyler, geleceği düşünmeye başlıyor ve tasarrufu gündemine alıyor. Emekli olmalarına ortalama 11 yıl kala tasarruf yapmaya başlayarak geleceklerini garanti altına almaya çalışıyorlar. Diğer yandan emeklilerin yüzde 70'inin tasarruf alışkanlığı yok.
Türklerin yüzde 38'i hiç tasarruf yapmamış: Türk katılımcıların toplam tasarruf ortalaması 73 bin TL iken, İngilizlerde bu rakam 161 bin TL'ye (45.655 GBP) çıkıyor. Tasarruf miktarları incelendiğinde Türkiye'de hiç tasarruf etmeyen kişilerin oranının İngiltere'den 3 kat fazla olduğu görülüyor. Hiç tasarruf yapmadım diyen Türklerin oranı ise yüzde 38.
En çok borç kredi kartlarına: Kredi kartı borcu konusunda Türkler ve İngilizler ortak bir konumu paylaşıyor. Katılımcıların konut haricindeki borç kalemleri incelendiğinde en fazla "kredi kartı" borçlarının olduğu görülüyor. Kredi kartlarını; taksitler, bireysel ve ihtiyaç kredileri ve yakın çevreden alınan borçlar takip ediyor.
Yaşamı sürdürmek pahalı şey: Her iki ülkede de en önemli harcama kalemlerini ısınma, gıda ve telefon/ internet gibi iletişim masrafları oluşturuyor. Önceliği yaşamsal harcamalar alıyor; daha sonra eğlence, tatil vb. harcamalar yapılıyor.
Enflasyon, İngilizleri Türklerden daha çok korkutuyor: Türk katılımcılar, 6 ay içerisinde yaşam kalitelerini tehdit eden unsurları; enflasyon, hastalık, emeklilikle birlikte yaşam standartlarının düşmesi, beklenmedik harcamalar ve iş kaybı olarak sıralıyor. İngilizler ise bu sıralamayı; enflasyon, beklenmedik harcamalar, düşen tasarruf/ yatırım getirileri ve muhtemel hastalık şeklinde yapıyor. 4 İngiliz'den 3'ü yaşam kalitesine yönelik en büyük tehdidi enflasyon olarak görürken, 4 Türk'ten 2'si enflasyonu en büyük tehdit olarak dile getiriyor. Emekli olunca yaşam standardının düşmesi kaygısı Türklerde yüzde 31, İngilizlerde ise yüzde 6 olarak baş gösteriyor.
Türkler geleceğe yönelik daha duygusal kaygılara sahip: Beş yıl içerisinde yaşam kalitesini düşürmesi muhtemel kaygılar, İngiltere'de enflasyon ve beklenmedik harcamalar gibi "maddi" konulara öncelik verilerek sıralanıyor. Türkiye'de ise eşlerden birinin rahatsızlanması gibi "duygusal" bir konu ilk sıraya, enflasyon korkusu ise ikinci sıraya yerleşiyor. Türkler, önümüzdeki 5 yıl içinde yaşam kalitesine ilişkin en önemli tehdit olarak yüzde 31 oranla emekli olunca yaşam standardının düşmesi kaygısını yaşarken, İngiliz katılımcılardan bu kaygıyı yaşayanların oranı yüzde 13. Bir başka dikkat çeken konu da, yatırım ve tasarruf getirilerinin düşmesinden Türk katılımcıların yüzde 13'ü kaygı duyarken, İngiliz katılımcıların yüzde 54'ü bu kaygıyla yaşıyor. Türkiye'de yatırım ve tasarruf oranı düşük olduğu için, getirisinin düşmesi de kimseyi korkutmuyor.
Türkler çocuklarına bakıyor, İngilizler yakınlarının faturalarını ödüyor: İngilizlerin yakınlarına finansal destek sağlama nedenlerinin başında fatura, borç ödemesine yardımcı olmak geliyor. Türkler ise çocukların çoğunlukla aileye bağımlı hayat sürdürmesi nedeniyle, bakımlarına destek olma konusuna öncelik veriyor.
Aile ve arkadaşlar öne çıkıyor: Katılımcılar, emekli olduktan sonra aile ve arkadaşlarına daha fazla vakit ayırabildiklerini söylüyor. Eğlence, kültür – sanat ve uyku, emeklilerin hayatında daha fazla yer almaya başlıyor.
Emekliler pişman: Emeklilerin yüzde 89'u, geçmişe dönüp baktıklarında çalışma hayatları süresince daha fazla tasarruf yapmadıkları için pişman olduğunu belirtiyor.
Kaygılar artıyor: Halen çalışmaya devam edenler; kişisel veya Türkiye'nin ekonomik durumu konusunda daha olumlu. Emekliler ise kaygı taşımaya devam ediyor. Özellikle emeklilik süresi arttıkça, ekonomi değerlendirmesi de negatifleşiyor. Türkiye'nin ekonomik durumu ile ilgili olumlu beklentiye sahip olanlar; henüz emekli olmamışlar arasında yüzde 32'yken, bu oran yeni emeklilerde yüzde 29'a, uzun süre önce emekli olanlarda ise yüzde 23'e düşüyor. Kişisel ekonomik durumunun iyileşmesini bekleyenlerin oranı emekli olmayanlarda yüzde 21 iken, yeni emeklilerde yüzde 18'e, uzun süre önce emekli olmuş bireylerde yüzde 14'e düşüyor.