Bakan Bağış: Çözüm Süreci Çok Önemli
AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği (AYD) tarafından düzenlenen 5.AVM Yatırımları Konferansı'na katıldı.
AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği (AYD) tarafından düzenlenen 5. AVM Yatırımları Konferansı'na katıldı. Bakan Bağış, "Bu terör belasını geride bırakabilirsek, bu ülkede tarih boyunca olduğu gibi birlikte huzur içerisinde ter döküp, üretip, daha refah ve zenginlik içinde yaşamayı ortaya koyabilirsek bizi hiçbir güç tutamaz" dedi.
Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen konferansta bir konuşma yapan Bağış, "Bizler eskiden yurtdışına alışveriş yapmaya giderdik. Şimdi insanlar İstanbul'a, Türkiye'ye alışveriş yapmaya gelmeye başladılar. Bu bile sektörün Türkiye'ye neler kazandırdığının çok bariz bir göstergesidir. İstanbul belki de alışveriş kavramının yaratıldığı şehir. Kapalıçarşı dünyanın en eski alışveriş merkezi. Pazarlık kavramının icat edildiği yer. Yani müzakerenin icat edildiği yer. Müzakereyi icat eden bir milletin başmüzakerecisi olmak da kolay bir sorumluluk değil" diye konuştu.
"HER ADIMA BİR ALIŞVERİŞ MERKEZİ YAPARSAK EN BÜYÜK ZARARI DA KENDİMİZE VERİRİZ"
Egemen Bağış, şunları söyledi:
"Bugün Türkiye'de yılda ortalama 15-20 Milyar Dolar arası küresel yatırım cezbeden bir ülke konumuna geldiysek, sadece alışveriş merkezlerinin son 10 yıl içerisinde Türkiye'ye 30 Milyar Dolarlık bir yatırım getirdiğini hesap edersek, bunun arkasında AB sürecimizin çok büyük etkisi olduğunu görürsünüz. İstanbul Paris'ten, Londra'dan, Newyork'tan, Moskova'dan ve Tokyo'dan da güzel bir şehir. Ama burada yatırım imkanları bütün burada saydığım bu şehirlerden çok daha cazip. Çünkü bizdeki emlak fiyatları da hala bu şehirlerin dörtte biri miktarında. Bizim bu şehirin hakkını vermemiz lazım. Ama bunu yaparken de her adıma bir alışveriş merkezi yaparsak en büyük zararıda kendimize verebiliriz. Alışveriş merkezlerini yaparken o bölgedeki küçük esnafın ve onların ailelerinin ihtiyaçlarını gözardı edersek, yine en büyük zararı kendimize verebiliriz. Bunların küresel bir vizyonla konferansınızı konusu olarak seçtiğiniz rekabet farkındalığınıda gözönüne alarak çok iyi planlanması lazım. Hem sektörün kendi içinde daha dinamik olmasını, hem ülkenin ekonomisinin daha dinamik olmasını sağlayacak gerçekten hassasiyetin gösterilmesi lazım."
"ÇÖZÜM SÜRECİ ÇOK ÖNEMLİ"
"Bu şehirde camilerin, kiliselerin, havraların 700 yılı aşkın bir süredir insanlığa huzur verebilme potansiyeli biz çok farklı bir noktaya getiriyor" diyen Bakan Bağış, şöyle devam etti:
"Fransız Gezi Yazarı Jean Henry Ubicini 1855'de 'Türkiye' adlı kitabında bedestelerimizin ve Kapalıçarşı'daki ecdadımızla ilgili bakın ne yazmış; "Bu dükkan sahibi Osmanlı'nın,dükkanının önünde Ermeni ve Rum meslektaşlarının yanı sıra oturduğunu görürsünüz' Buradaki birlik ve beraberliğe dikkatinizi çekmek istiyorum. Ecdadın gösterdiği hoşgörü, birlikte yaşama kültürü, dayanışma ruhu, bugün bizim herzamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bir anlayıştır. Bizim milli birlik ve beraberlik projesi derken, sadece belli bir kesim için değil, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tümünün anayasal eşitlik platformunda huzur içinde yaşayacağı bir ülke. Bu yüzden çözüm süreci çok önemli. Dışardan bakıldığı zaman kendi içinde kargaşa yaşayan, kendi içinde belli bir kesimin sorunları olduğu, çatışma imajı verdiği bir ülkenin yatırım çekmesi de çok zordur. Turizimde patlamasıda çok zor. Gerçekten uluslararası alışverişin merkezi olması da kolay değil. Ama Türkiye bu sorunlarını çözerse ki çözmek için ne kadar çok çaba sarf ettiğimizin sizlerde farkındasınız, bu terör belasını geride bırakabilirsek, bu ülkede tarih boyunca olduğu gibi birlikte huzur içerisinde ter döküp, üretip, daha refah ve zenginlik içinde yaşamayı ortaya koyabilirsek bizi hiçbir güç tutamaz."
"BİZ TARİH BOYUNCA DOĞUNUN EN BATILI, BATININDA EN DOĞULU ÜLKESİ OLMUŞUZ"
"Bakın bugün üyesi olmaya çalıştığımız Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin ihtiyaç duyduğu enerji kaynaklarının yüzde 75'i bizim sınırlarımızda" sözleriyle konuşmasını sürdüren Bağış, şöyle dedi:
"Avrupa bugün belki ekonomik olarak bizden daha güçlü ama ortalama yaşı 45, bizimki 29. Başbakanımızın çağrılarıylada her geçen gün daha dinamik ve daha genç bir nüfusa kavuşmamız söz konusu.Türkiye'nin potansiyelini ortaya koyan bir şeyi daha sizlerle paylaşmak istiyorum. Bugün Türkiye ekonomik dinamizmiyle, genç nüfusuyla batısındaki ülkeler için ilham kaynağı, ama demokrasisi, insan hakları, ifade özgürlüğü yani AB sürecinin getirdiği standarlarıylada doğusundaki ve kuzeyindeki ülkelerin ilham kayna ğı. Biz tarih boyunca doğunun en batılı, batınında en doğulu ülkesi olmuşuz. Bugün İstanbul bugün herzaman olduğu gibi Asya'nın en Avrupalı, Avrupa'nın en Asyalı şehridir.Bunun kıymetini iyi bilmemiz lazım. Bunun hakkını iyi verebilmemiz lazım. Türkiye'nin başmüzakerecisi olarak bunu içtenlikle söylüyorum. (AB) Üye olup olmamız ikinci bir konudur. Ama bizim Almanya'nın otoban standarlarına kavuşmamız, İsveç'in demokrasisi ve insan hakları standarlarına kavuşmamız, Fransa'nın gıda, hijyen standarlarına kavuşmamız, İngilterenin eğitim standarlarına kavuşmamız, İtalya'nın moda ve marka standarlarına kavuşmamız bizim bu millete adeta bu millete boynumuzun borcudur. Onun için Avrupa Birliği süreci çok önemlidir."
"FRANSIZ HALKI TÜRKİYE'NİN AVRUPA BİRLİĞİ'NE BÜYÜK ARIZALAR ÇIKARAN BİR SİYASETÇİYİ BALIK TUTMAYA GÖNDERDİ "
Salondaki işadamlarına seslenen Bağış, şöyle konuştu:
"Nasıl siz bizim yükümüzü hafifletiyorsanız, sizlerin yükünü de bizim hafifletmemiz lazım.Bu yüzden Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcımız ve Şehircilik ve Çevre Bakanımızla Fransa'ya yapacağınız çıkarmayı ben önemsiyorum. İki açıdan önemsiyorum. Sektörün sorunlarını en üst düzeyde paylaşabilmeniz için bir fırsat olacaktır. Ama Fransa gibi Türkiyenin Avrupa Birliği süreciyle ilgili kafası karışık bulanık olan ülkede sizin ortaya koyacağınız ekonomik potansiyel belki o kafaların biraz netleşmesine de vesile olacak. Şu anda Fransız halkı gerçekten ortak aklı ortaya koydu. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne büyük arızalar çıkaran bir siyasetçiyi balık tutmaya gönderdi. Yeni gelen siyasetçinin kafasının netleşebilmesi için Türkiye'nin potansiyelini iyi anlaması lazım. Ben Sayın Holland'ın biran evvel Türkiye'ye gelmesi için gerçekten çaba sarf ediyorum. Ama sizlerden de rica ediyorum önümüzdeki hafta Fransa'da siz de bu talebi ortaya koyun. Çok enteresandır Türkiye'de en çok yatırımı olan ülkeler Türkiye'nin Avrupa Birliği sürecine en temkinli yaklaşan ülkelerdir. Ama Türkiye'den en çok yatırım çeken ve Türkiye'den en çok iş alan ihale alan ülkelerde Türkiye'nin Avrupa Birliği sürecine destek veren ülkelerdir. Bugün Türkiye'de 4 binin üzerinde Alman şirketi hizmet veriyor. Binin üzerinde Fransız Şirketi Türkiye'de iş yapmaya çalışıyor. Fransa'da bunları onların dikkatine getirin. Geçen yıl insanlar tercih ettikleri yoğurdun markasına bile değiştirdiler bu ülkede. Sırf bir siyasetçinin, o balık tutmaya gönderilen siyasetçinin tavırları yüzünden. Bizim milletimizin ne kadar duyarlı olduğunu sizlerin de ortaya çıkarmanız lazım." - İstanbul
