Bakan Bilgin'den milyonlarca EYT'liyi heyecanlandıran sözler: Yıl sonuna kadar çözeceğiz
Konuk olduğu canlı yayında gündeme ilişkin soruları cevaplandıran Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, "Emekçiler endişe etmesinler, EYT dosyası masamızda. Yıl sonuna kadar EYT dosyasını çözeceğiz" ifadelerini kullandı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, 24 TV'de TürkMedya Ankara Temsilcisi Melik Yiğitel'in sorularını cevaplandırdı. Milyonlarca kişiyi ilgilendiren Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) meselesinin de masalarında olduğunu belirten Bakan Bilgin, "Türkiye'nin emekçileri endişe etmesinler. Türkiye'nin her bir sorunu önümüzde çözülmesi gereken bir dosya olarak duruyor. Bu yılın sonuna kadar bu yolda önümüzde olan bütün dosyaları çözeceğiz. Alternatif çözüm önerilerine çalışıyoruz" şeklinde konuştu.
İşte Bakan Bilgin'in açıklamalarından satırbaşları;
"Enerji fiyatlarındaki artış kaçınılmaz olarak enflasyondaki artışın en önemli sebebi olarak ortaya çıktı. 300 ile 500 TL memur maaşına seyyanen yansıyacak. Devlet elini fazlasıyla taşın altına koydu, çalışanları enflasyona ezdirmedi. En düşük memur maaşı 7 bin 500 TL olacak. Memur ve memur emeklisine yüzde 42 düzeyinde bir zam oranını gerçekleştireceğiz. Devlet 90 milyar vergi gelirinden çalışanlar için vazgeçti. Devlet elini taşın altına fazlasıyla koydu. En düşük memur maaşı 7500 liranın üzerinde olacak.
Türkiye Devleti çalışanlarını, emeklilerini korumak bilinciyle hareket etmektedir. Tüm kamu çalışanları bu artıştan (memur zammı) istifade edecek. Bugün zirveyi buldu ama enflasyonun kontrol altına alındığını Sayın Bakan söyledi. Aralık ayından itibaren enflasyon düşüşe geçecek. Çalışanları koruyacak tüm müdahaleleri yapacağız. ilave müdahaleler sosyal düzenlemeler yapacağız. Bu bizim çalışanlarımıza verdiğimiz sözdür.
Üç ayda bir zam yapalım diyenler var. Türkiye'nin enflasyonu talep enflasyonu değildir. Esas belirleyici olan dövizdeki artış ve enerji fiyatlarıdır. Dövize bir ülkede talep olmazsa o ülkede talep olmaz. Enerji fiyatları neden artıyor? Türkiye dışarıdan enerji satın alıyor.
'AÇLIK SINIRI' ÇIKIŞI
Açlık sınırının 6 bin lira olduğunu kim söylüyor. Sendikalar kendince çalışma yapıyor. Bunlar bilimsel olarak yapılmış çalışmalar değil. Türkiye'deki açlık sınırı 3 bin 600 lira arasında 4 bin lira arasındadır.
ASGARİ ÜCRET ZAMMI
Yüzde 30'luk zam (asgari ücret zammı) 6 ay için verilmedi. Ara zam olarak verildi. Türkiye, asgari ücreti tayin ederken bir çok sendikanın yaptığı toplu sözleşmenin üzerinde bir asgari ücret belirlemiştir. Bu da sevinçle karşılanmıştır. Türkiye 5 bin 500 lira asgari ücreti tayin ederken birçok sendikanın yaptığı toplu sözleşmenin üzerinde bir asgari ücret belirlemiştir. Üç ayda bir zam yaparsak enflasyonun etkisi daha fazla olur. Altı ayda bir müdahele yaptık. Dövizdeki dalgalanmalar, tedarik krizi gibi konularda düzenleme olduğunda bunlara ihtiyaç kalmayacak. Biz yine asgari ücret görüşmelerimizi senelik olarak yapacağız, daha istikrarlı bir ortam olacak. Türkiye, 6 milyar civarında iş verene destek verdi. Yaklaşık 100 milyar destek verdiğimizi söyleyebilirim. Bunu çalışanlarımız için yaptık.
"O GÜNKÜ ŞARTLARDA DÜZENLEME YAPACAĞIZ"
Tahminimiz, yapılan hesaplamalar aralık ayından itibaren enflasyonun inişe geçeceğini, önümüzdeki ocak, şubatta Türkiye'nin daha iyi yere geleceğini söylüyor. Diyelim tersi oldu, kimse endişe etmesin. Çalışanlarımızı o günkü şartlarda koruyacak düzenlemeleri yapacağız.
SÖZLEŞMELİ ÇALIŞANLARIN DURUMU
Benim acil çözmek istediğim konulardan bir tanesi de geçici işçiler sorunumuz. Sözleşmeli sorununu sadeleştireceğiz. Kadro haklarını vereceğiz. Bazı sözleşmelilere kamunun ihtiyacı var. Sorun yok mu, var. Sorun enflasyonun kendisi. Ümit ediyoruz 2023 önümüzü daha fazla göreceğimiz bir dönem olacak. Dünya bu küresel krizi sürdüremez. Bu kriz daha derinleşirse dünyada birçok ekonomi çöker.
Temmuz zammıyla birlikte iki bin liradan başlayan farklar ortaya çıkacak. 3600 ile ilgili yaptığımız düzenlemelerle emekli ikramiyelerinde ciddi farklar ortaya çıkacak. Özel sektörün büyük bir çoğunluğu işçilerimizin örgütlenmesinden endişe ediyorlar ve bu yönde tavır alıyorlar. Türkiye'nin çalışma barışına Çalışma Bakanlığı katkı yapmak zorundadır. Onu inşa etmek ve korumak zorundadır. İhlal etmek isteyenlere de müsaade etmeyeceğiz."