Bakan Çağlayan: En Cömert Teşvik Sistemi
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Yeni Teşvik Yasası'nı, "Cumhuriyet tarihinin en iddialı, en cömert ve yatırımcı açısından en büyük fırsatları içeren bir teşvik sistemiyle karşı karşıyayız" diye tanıttı.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Yeni Teşvik Yasası'nı, "Cumhuriyet tarihinin en iddialı, en cömert ve yatırımcı açısından en büyük fırsatları içeren bir teşvik sistemiyle karşı karşıyayız" diye tanıttı.
Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO) Meclis Salonu'nda, düzenlenen Yeni Yatırım Teşvik Sistemi Tanıtım Toplantısı'na Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Çanakkale Valisi Güngör Azim Tuna, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkan Yardımcısı Mustafa Çıkrıkçıoğlu, ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanı Bülend Engin, Meclis Başkanı Niyazi Önen, Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kaya Üzen, AK Parti Çanakkale milletvekilleri Mehmet Daniş ile İsmail Kaşdemir, Çanakkale Belediye Başkanı CHP'li Ülgür Gökhan, Çanakkale Defterdarı Sacide Şakar ve işadamları katıldı.
Yeni Yatırım Teşvik Sistemi'ni işadamlarına anlatan Bakan Zafer Çağlayan, ne bir envantere ne de bir sanayi stratejisine dayanağı olmayan bir teşvik sisteminden ve istenilen amaca ulaşamamış bir yapıdan bugün 800 ayrı kuruluştan tek tek görüş alınarak ortaya çıkmış olan yeni bir teşvik sistemine geçildiğini belirtti.
"Cumhuriyet tarihinin en iddialı, en cömert ve yatırımcı açısından en büyük fırsatları içeren bir teşvik sistemiyle karşı karşıyayız" diyen Bakan Çağlayan, yeni teşvik sistemini 2023 hedeflerini dikkate alarak planladıklarını söyledi. Teşvik tanıtımlarımızı sadece Türkiye ile sınırlı tutmadıklarını da anlatan Bakan Çağlayan, Türkiye'nin yanı sıra Çin, Japonya, Güney Kore başta olmak üzere Avrupa'nın birçok ülkesinde ve Amerika'da teşvik sisteminin tanıtım toplantılarını gerçekleştirdiklerini ifade etti.
Türkiye'nin son 10 yılda mukayese edilemeyecek kadar önemli başarılara imza attığını belirten Bakan Çağlayan, şöyle konuştu:
"Ancak biz bununla yetinmiyoruz. Türkiye'nin gelmiş olduğu nokta önemli, ama yetmez. Daha kat edecek çok yolumuz var. Türkiye, adeta 300 kilometre hız yapabilecek 300 beygirlik bir otomobile benzer. Ama maalesef geçmişte bu gücünü ve hızını gerek siyasi, gerek ekonomik ve gerekse de özel sektör ve kamunun diyalogunda yaşanan problemlerden dolayı kullandırmadılar. Ama bugün gördük ki özel sektörümüze gereken destek verilirse ve bu işin asıl oyuncusu haline getirilirse, tutana aşk olsun. Son 10 yılda dünyadaki toplam yabancı yatırımlar 2 kat arttı. Gelişmekte olan ülkelerde yabancı sermaye yatırımları 3 kat arttı. Evelallah bizim ülkemizde artış oranı 10 kata yakın bir seviyeye geldi. 1923-2003 arasında Türkiye Cumhuriyeti'ne gelen toplam uluslararası doğrudan yatırım miktarı sadece 14.5 milyar dolar. 2003'den bugüne geldiğimizde ilave gelen toplam doğrudan yatırım bugün itibariyle 120 milyar dolara dayandı. Bu 120 milyar dolarlık doğrudan sermayenin yüzde 75'inin de Avrupa'dan geldiğini ifade etmem lazım."
TÜRKİYE GÜVENİLİR LİMAN
Bakan Çağlayan, Türkiye'nin, Avrupa ve Asya kıtalarını birbirine bağlayan bir ülke olmakla beraber Avrupa ekonomisinin adeta bir çıkış kapısı ve bir temiz hava sahası, oksijen deposu olduğuna dikkati çekti. Çağlayan, şunları söyledi:
"Avrupa'da ekonomi artık bugünkü şekliyle baktığınız zaman 17 euro bölgesi ülkesinin sadece 6'sı kriz öncesi dönemde ekonomik hayatını sürdürürken, euro bölgesinin diğer 11 ülkesinin 2008 küresel krizi öncesine gelmesi için en az 10 yıla ihtiyaç var. Bugün Yunanistan'ın 2008 öncesi durumuna gelmesi 2021 yılında sağlanacak. İtalya, İspanya ve Portekiz'in de 2018-2019'dan evvel bu krizden çıkmaları mümkün değil. Avrupa'da adeta inatçı bir kriz devam ediyor. Tabi Avrupa ektiğini biçiyor. Bilhassa Avrupa'da yaş ortalamasının 45'e gelmiş olması. Hele hele bir Avrupa Birliği Komisyonunun raporu var ki, gelecek 10 yılda Avrupa'da 1 milyon 600 bin şirketin kapanacağını ifade ediyor. Bu şirketlerin kapanma sebepleri ekonomik değil, nüfusun yaşlanması ve şuandaki iş sahiplerinin işini devredeceği nüfusunun olmamasından kaynaklanıyor. Gerek çalışma saatlerinin kısıtlılığı, gerek işgücü maliyetlerinin yüksekliği, gerek çalıştırabilecekleri insan bulamayışlarından dolayı buradaki yatırımcılar kendilerine güvenilir bir liman arıyorlar ve kendilerine en yakın olarak da tabi ki Türkiye'yi görüyorlar. Türkiye'ye gelen 120 milyar doların yüzde 75'inin Avrupa'dan gelmesinin temel sebebi de bu."
"Hakkari'den İngiltere'ye, Londra'ya 4 saatte istediğiniz malı gönderme imkanına sahibiz" diyen Bakan çağlayan, "Böylesine yakın bir coğrafya içinde ve en yakın üretim merkezi olarak Türkiye'yi görenler şimdi artık Türkiye'yi sadece bir üretim merkezi olarak değil, bir yönetim üssü olarak da görüyor. 29 yaş ortalamasına sahip bir nüfusumuz, küresel bir krizden başarıyla çıkmış, test edilmiş ve onaylanmış bir yapımız var" diye konuştu.
Türkiye'nin geçmişte ekonomik anlamda bir başarı hikayesi bulunmazken, yaşanan küresel kriz ile beraber anlatılan ve anlatacağı bir başarı hikayesi ortaya çıktığını belirten Bakan Çağlayan, "Önemli bir başarı hikayesine sahip olduk. Bundan 10 yıl önce IMF'nin kapısında 1 milyar dolar borç almak için tek ayak üstünde bekletildiğimiz günleri hatırlıyorum. Türkiye o 1 milyar dolar borcu almazsa memurunun maaşını dağıtamayacaktı. Bugün şükürler olsun IMF'den hiçbir destek almaksızın IMF çıpası yerine Türk sanayicisinin ve girişimcisinin çıpasına sarılarak Türkiye böylesi bir küresel krizden gerek finas sektörü, gerekse ekonomi sektörü ile başarılı çıktı" dedi.
TÜRKİYE İHRACAT REKORLARI KIRIYOR
Avrupa ekonomisinin ciddi bir küçülme yaşadığını belirten Bakan Çağlayan, şöyle devam etti:
"Avrupa ekonomisinde ciddi bir daralma var. İhracat yapmış olduğumuz pazarların yüzde 75'inde yaşanan gerek siyasi, gerek ekonomik daralmaya rağmen Türkiye Cumhuriyeti tarihinin ihracat rekorlarını kırıyor. Geçen sene 135 milyar dolara çıkan ihracatımız şu anda son 12 aylık rakam itibariyle artık 145 milyar dolara dayanmış durumda. İhracatımızın bu yıl geçen yıla göre artış oranı yüzde 10'ların üzerinde. Bunu nasıl yapıyoruz Fellik fellik dünyayı dolaşıyoruz. Ama nereye gideceğimizi biliyoruz. İşin, ekmeğin nerede olduğunu biliyoruz. Türkiye bir önceki yıl yüzde 9.2, geçen yıl da yüzde 8.5 büyüyen bir ülke olmakla beraber bu yılın ilk 6 ayında yüzde 3.1 ortama büyüyen bir ülke. Dünya ekonomilerine baktığınız zaman bu son derece önemli bir rakam. Ama biz çıtayı çok yükseğe çıkardığımız için bu rakamı da yetersiz buluyorum. Türkiye ortalama her yıl yüzde 5-6 büyümek zorunda."
YATIRIMCILARA SİNYAL VERMEK ZORUNDA
Büyümeyi frenleyici politikaların Türkiye'ye şu anda zarar verdiğini belirten Bakan Çağlayan, "Türkiye gerçekten şu anda faizlerde ve enflasyonda Cumhuriyet tarihinde son derece önemli bir rakama gelmişken ben yine faizlerin şu anda mutlak suretle düşmesi gerektiğini söylüyorum. Bunu söylerken zaman zaman beni eleştirenler oluyor ' Merkez Bankası'na talimat veriyor' diye. Ben Bakanlar Kurulu'nun üyesiyim. Merkez Bankası'na talimat verilip verilmeyeceğini bilen birisiyim. Merkez Bankası'nın bağımsızlığını da biliyorum. Ama Merkez Bankası Türkiye ekonomisinin büyümesinden bağımsız olma gibi bir lükse sahip değildir. Türkiye maalesef son 3 yılda, bilhassa son 2 yılda faiz konusunda dünyanın yaptığının tersini yapmıştır. Türkiye yeni yatırıma, yeni istihdama ve dünyanın en cömert teşvik sisteminin açıklanmış olduğu bir ortamda ve Türkiye'ye çok ciddi bir ilgi ve alakanın olduğu bir ortamda ulusal ve uluslar arası yatırımcılara sinyal vermek zorundadır" diye konuştu.
Bakan Zafer Çağlayan'a konuşmasının sonunda ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanı Bülend Engin ve Meclis Başkanı Niyazi Önen tarafından, Mehmetçik'e Saygı Anıtı'nın tasvir edildiği bir tablo hediye edildi. - Çanakkale