Haberler

BDDK Başkanı Bilgin Bankacıları Uyardı

Güncelleme:
Abone Ol

BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, Bankacılara, "Gazete, Televizyon ya da Sair Kanallardaki Demeçlerinizde Dikkat Edin."

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, bankaların bugün son derece sağlıklı olduğu söylenen temel göstergelerinin kısa sürede mantık dışı büyüme ve fiyatlama politikaları sonucu eriyebileceğini belirterek, bankacılara, "Gazete, televizyon ya da sair kanallardaki demeçlerinizde veya bütçe hedeflerinizde bu realitey lütfien dikkat ediniz. Açıklamalarınızda reklam amaçlı dahi olsa, biliniz ki bunları yakinen izlemekteyiz" uyarısında bulundu.

Bilgin, İstanbul'da düzenlenen "8.Uluslararası Finans Zirvesi" programında, "Yeni Normalde Reform Stratejileri ve Beklentiler: Kamu Perspektifi" başlıklı oturumda konuştu. Bilgin, global kriz sonrası pek çok dengenin değişeceğini söyledi. Krizin hagi boyutta olduğu, devam edip etmeyeceği ve ikinci dip yaşanıp yaşanmayacağı konusunda çeşitli görüşler olduğunu belirten Bilgin, kriz sonrası oluşan yeni dengenin, eski dengesizlikler üzerine mi kurulacağı, ya da yeni bir dengesizlik mi getireceği noktasında soruları da beraberinde getirdiğini kaydetti. Bilgin, "Maalesef gidişat, uluslararası perspektiften baktığımızda eski dengesizliklerin, yeni dengesiz bir normal yaratacağı şeklinde" dedi. Bilgin, bu durumun G-20'den gelen kopuk sinyaller, kurlardaki gizli savaşlar ve Basel 3'ün sulandırılmış haline bakıldığında görülebileceğini dile getirdi.

Global anlamda gri bulutların yoğnuluğunu halen koruduğuna dikkati çeken Bilgin, son olarak Almanya Başbakanı'nın "Euro'dan çıkabilir" açıklaması ve Avrupa'da yeni bir stres testine ihtiyaç duyulmasına ilişkin düşüncelerin, bu gri bulutların yoğunluğunu gösterdiğini kaydetti.

-YENİ DALGALANMA GÖREBİLİRİZ-

Son 30 yılda krizlerin görülme sıklığının arttığına dikkati çeken Bilgin, "Kuşkumuz odur ki, Basel 3'ün 2016'da uygulamaya başlamadan dünyada başka krizleri veya dalgalanmaları görebiliriz. Belki Basel 3 üzerinde de bazı modifikasyonlar yapma gereği duyulabilir. Buradan çıkaracağımız sonuç, global ülkelerin yanı sıra, kendi ülkemiz için uygun tedbir ve kuralları almamız ve uygulamamız olacaktır. Çok serbest dolaşan fonlar ve off shore vergi cennetleri için bulgularını paylatığımız ortak bir denetim mekanizması oluşturulması önemli bir husus. Çünkü, ana merkezdeki bir sorun, bunun uzantısı olan ülkelerdeki diğer bankalarda sorun yaratır mı? Bu konuda, otoriteler arasında önümüzdeki dönemde daha detay, daha sıkı işbirliği ve bilgi paylaşımının önemli olduğunu düşünüyoruz" dedi.

-KIRILGANLIĞI AZALTMALIYIZ-

Finansal sistem oyuncularının, güçleri ile sorumlulukları arasında bozulan dengelerin tekrar kurulmasının, yeni mimarinin temeli olması gerektiğinin altını çizen Bilgin, "Tüm motivasyonumuz ise dayankılılğı artırmak, kırılganlıkları azaltmaktır. Bunun altyapısına büyük önem verilmelidir" dedi. Dış dünyadaki gelişmelerin Türkiye'yi de etkilediğini, ancak güçlü bankaclıık sistemi ve 75 milyon nüfusun olumlu farklılıklar olduğunun altını çizen Bilgin, "Ülke olarak çıkıştayız. Herhalde olumlu farklılıklarımızı kullanma günü bugündür" dedi.

Türkiye'de finansal sistemin yüzde 90'ının bankacılıktan oluştuğunu, finansal sistemin ve bankacılığın sağlıklı olması ve gelişmesinin, ülkenin ekonomik büyümesinin de sağlıklı olması anlamına geldiğinin altını çizen Bilgin, "Türkiye'de bankacılığın, bu anlamda ele alınmasında büyük yarar var" dedi.

-20 MİLYAR TL KAR BEKLİYORUZ, ELBETTE Kİ BUNU DAĞITTIRMAYACAĞIZ-

Konuşmasında Türk bankacılık sektörü hakkında bilgi de veren Bilgin, 2010 yılı sonunda 1 trilyon TL aktif beklediklerini, 500 milyar TL krediyi geçtiklerini ancak bunların yetersiz olduğunu söyledi. Bilgin, "Mesela Özel sektörün yurt dışından getirdiği kredi, hiç bizim bankalar uğramadan ama bankalar kanalıyla 100 milyar dolar ve üzernide. Krediler, yıl sonundan bugüne kadar yüzde 26, mevduat yüzde 14 artmış. Bu da aslında başka sorunları göstermekte. Kaldıracımız halen 7.3. Sermaye bir ise aktif 7.3. Bu da düşük. Yıl sonunda 20 milyar TL düzeyinde kar bekliyoruz. Yani geçen yılki kadar kar bekliyoruz. Belki bunun üzerine de çıkabilir. Elbette ki bunu dağıttırmayacağız. Mevduatın krediye dönüşümü yüzde 88 düzeyinde. Kısaca bankacılık sistemimiz halen sığ ve ölçeğini yakalayamamış boyutta" bilgisini verdi.

-PASİFİ TAHVİL VE SUKUK İHRACI DA OLABİLİR ÇEŞİTLENDİRMELİYİZ-

Buradan yola çıkarak, Türk bankacılık sistemi için yeni dönemde. kaynakların vadesini uzatmanın ve çeşitliği arttırmanın önemli olduğuna vurgu yapan Bilgin, "Belki de hiç bir şeyi değil, sadece bunu başarsak bile yeridir. İnanın Türkiye'nin hızına o zaman kimse yetişemez. Artık, ortalama vadesi bir ay olan 590 milyar TL'ye ulaşan mevduatla iş yapmanın zorluğunu buluyoruz. Pasifi de çeşitlendirmek zorundayız. Tahvil ihracı, sukuk ihracı olabilir. Pasifin vadesini uzatmak zorundayız. Uzun vadeli mevduatı da gerekirse teşvik etmek zorundayız" dedi.

-BASEL 2'YE 2012'DE HAZIR OLUN-

Bankacılık sektöründe Basel'in önemli köşe taşlarından biri olacağını belirten Bilgin, "Gelecek yılın ortasında Basel 1 veya 2'yi beraber uygulayacağız. Bankalarımız, bunları lütfen beraber uygulayın ama 2012 haziran sonrasında 'Basel 2'ye geçmiş olmanızı istiyoruz' diyeceğiz" uyarısında bulundu. Bilgin, ipoteğe bağlı kredi konusunda da kabuk değişimi gerektiğini söyledi.

-YEDEK AKÇE BIRAKMALIYIZ-

Bankacılık ve finansın yeniliklere açık, ufku olanların işi olduğunu belirten Bilgin, düzenleme ve denetimin krizden öç alırcasına yüksek dozda olmasının ufku karartacağını, bundan herkesin zarar göreceğini, önemli olan bıçak sırta dengeyi devam ettirmek olduğunu söyledi. Yeni mimaride ihtiyatlı olmak gerektiğinin altını çizen Bilgin, "Ekonominin iyi gittiği günlerde yığınak yapmak zorundayız. Ülke olarak bugünlerde yığınak yaptırıp, kriz dönemlerinde bu yığınaktan bankaların yada diğer finans kuruluşlarının harcamasını sağlamalıyız. Bir nevi yedek akçe bıraktırmak zorundayız" dedi.

-KAR DAĞITIMINDA HASSASIZ, AÇIKLAMALARINIZA DİKKAT EDİN-

Bu yıl da kar dağıtımında oldukça hassas olduklarını söyleyen Bilgin, yeni resimde eski kar marjları olmadığını, kar marjının giderek daraldığını söyledi. Bilgin, bankacılara şu uyarılarda bulundu:

"2009 ve 2010'da gördüğümüz karlılığı tekrar görmemiz oldukça zor. Bu ortamda, artık çok müşteriye değil, sadık müşteriye, yüksek sermaye getirisine değil, südrürülebilirliğe bakmak zorundayız. Bu gelişmeler, bankalarımızın aktiflerini ya da hacmini hızla artırmaya yöneletmektedir. Net faiz marjının düşmesinden kaynaklanan, kar marjını düzeltmek için bankaların, fiyatlama politikalarında mantık dışı davranma ihtimali yüksektir. Unutulmamalıdır ki bu yarış bazı riskleri de beraberde getirebilir. Bugün övündüğümüz sermaye yeterlilik rasyosu ve diğer temel göstergeler, kısa sürede olması muhtemel mantık dışı büyüme ve fiyatlama politikaları sonucu eriyebilir. Bankacılar, gazete, televizyon ya da diğer kanallardaki demeçlerinizde veya bütçe hedeflerinizde lütfen bu realiteye dikkat ediniz. Açıklamalarınızda reklam amaçlı dahi olsa, biliniz ki bunları dahi yakinen incelemekteyiz. Bankacılarımıza ibrikten akıtılmış mesajlar vermeye çalıştım. Umarım herkes almıştır."

-YILMAZ: GIDA FİYATLARINDAKİ DALGALANMA YANLIŞ KARARLAR ALDIRABİLİR-

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz da yaptığı konuşmada, varlık fiyatlarında bir şişkinlik görmediğini belirterek, "Emlak piyasasında herhangi bir balon söz konusu değil" dedi. Gıda fiyatları konusunda da Yılmaz, "Son ayın enflasyonu oldukça düşük çıktı. Şimid buna üzülelim mi, sevinelim mi?. Önceki ay ile kıyasladığımızda dalglanma çok yüksek. Dolayısı ile gıda fiyatları, dalgalanmayı yüksek tuttuğu için otoritelere yanlış yaptırabilir. Sizlere de sanayiciye, iş adamına yanlış kararlar aldırabilir" uyarısında buludu. Yılmaz, enflasyonla mücadelenin bir bedeli ve maliyeti olduğunu, bu maliyeti yükseltmemek için özellikle arz tarafından gelen şokların ortadan kaldırılması gerektiğini ve bu maliyetlerin asgari düzeye indirilmesi için alınması gereken yapısal tedbirler olduğunu söyledi. (ANKA/SON)

(HMD/ÖZK)

Kaynak: ANKA / Ekonomi

Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title