BDDK Başkanı Öztekin (2/son).
BDDK Başkanı Mukim Öztekin, tebliğler ve BDDK'nın aldığı kararlar kapsamında bankaların, bireysel müşterilerin alacakları ürün ve hizmetler için önceden açıkça ve doğru şekilde bilgilendirmesi gerektiğini belirterek, "Söz konusu düzenlemelere"...
BDDK Başkanı Mukim Öztekin, tebliğler ve BDDK'nın aldığı kararlar kapsamında bankaların, bireysel müşterilerin alacakları ürün ve hizmetler için önceden açıkça ve doğru şekilde bilgilendirmesi gerektiğini belirterek, "Söz konusu düzenlemelere riayet edilip edilmediği, Kurumumuz tarafından etkin bir şekilde denetlenerek, tüketici aleyhine uygulamaların sürdürülmesi halinde, gerekli yaptırımlar da uygulanacaktır" dedi Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mukim Öztekin, tebliğler ve BDDK'nın aldığı kararlar kapsamında bankaların, bireysel müşterilerin alacakları ürün ve hizmetler için önceden açıkça ve doğru şekilde bilgilendirmesi gerektiğini belirterek, "Söz konusu düzenlemelere riayet edilip edilmediği, Kurumumuz tarafından etkin bir şekilde denetlenerek, tüketici aleyhine uygulamaların sürdürülmesi halinde, gerekli yaptırımlar da uygulanacaktır" dedi.
Öztekin, TEB ve Finansal Okuryazarlık ve Erişim Derneği (FODER) işbirliği ile düzenlenen "Finansal Okur Yazarlık ve Erişim Zirvesi" açılışında yaptığı konuşmada, vatandaşların finansal sisteme girişinin, son yıllarda yoğunlaştığının bir gerçek olduğunu söyledi. Bu kapsamda 2002 yılı sonunda 15.5 milyon adet olan kredi kartı sayısının, 2013 Nisan ayı itibarıyla 56 milyonu geçtiğine işaret eden Öztekin, "Bu demektir ki, 10 yıl gibi bir sürede kredi kartı sayısı 4 kata yakın artmıştır. Yine 2002 yılı itibarıyla kredilerin milli gelire oranı 10.5 olurken, 2012 sonunda bu oran yüzde 53'e ulaşmıştır" dedi.
-"FİNANSAL SİSTEMDE YAŞANAN EN KÜÇÜK BİR AKSAKLIK TOPLUMSAL BİR BOYUT KAZANABİLİYOR"-
Öztekin, günümüzde finansal ürünlerin, toplumun büyük bir kesimi tarafından tüketilir hale geldiğini söyledi. Bu duruma, finansal sistemde hastalık halinin bulaşıcılığı da eklenince, sistemde yaşanan en küçük bir aksaklığın, kolayca toplumsal bir boyut kazanabildiğine dikkat çeken Öztekin, "Çeşitliliği ve karmaşıklığı gittikçe artan finansal hizmet ve ürünlerin, amacına uygun kullanılması ve bireylerin, bu işlemler üzerinden aldıkları risklerin farkında olmaları büyük önem kazandı. Günümüzde, "finansal sistemin sağlığını korumak' amacıyla, finansal farkındalık oluşturulmasını teminen, finansal eğitim konusuna özel önem ve öncelik verilmektedir. Bu yaklaşımda, finansal tüketiciyi korumak tamamlayıcı bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır" dedi.
-"FİYATLARA VE MİKTARLARA SINIRLAMA ARZU EDİLEN SONUÇLARI DOĞURMAZ"-
Öztekin, Türkiye'de BDDK'ya yönelik değerlendirmelerin de gündeme paralel olarak "finansal tüketici sorunları" merkezli olarak yapıldığına işaret etti. Konuşmasında BDDK'nın faaliyet alanından da bahseden Öztekin, BDDK'nın temel fonksiyonunun, bankacılık sektörünün etkin çalışmasını sağlamak olduğunu vurgulayarak, "Kurumumuzun önümüzdeki süreçte uygulayacağı politikalarda birincil hedeflerinden biri, hem mal ve hizmet sunumunun hem de bu ürünlerin fiyatlanmasının daha şeffaf hale getirilmesidir. Bu yöndeki politikaların önemli bir ayağını da, sektöre yeni girişlerin önünün açılmasıyla rekabetin güçlendirilmesi oluşturacaktır. Kurum olarak, fiyatlara ve miktarlara yönelik sınırlamaların, arzu edilen sonuçları doğurmayacağı kanaatini taşıyoruz" dedi.
-"BANKA-MÜŞTERİ İLİŞKİLERİNDE SORUNLARIN VARLIĞINI BİLİYORUZ"-
Öztekin, öte yandan kamuoyunda tartışılan tüketicilere yönelik bazı sorunları da görmezden gelmemelerinin söz konusu olamayacağını, ancak, piyasa kurallarının hakim olması arzusu taşınıyorsa, mevcut sorunlara da olabildiğince "piyasa denetimi" ve rekabeti arttırıcı uygulamalar çerçevesinde çözüm bulma arayışı olması gerektiğini kaydetti. Bankalar tarafından alınan ücret ve komisyonların, basının gündemini yoğun olarak meşgul ettiğini söyleyen Öztekin, şöyle devam etti:
-"TERCİHİMİZ BU SORUNLARIN PİYASA KOŞULLARINDA ÇÖZÜME KAVUŞTURULMASIDIR"-
"Bankacılık sektöründe banka-müşteri ilişkileri bazında birtakım sorunların varlığını hepimiz biliyoruz. Bizim Kurum olarak tercihimiz, bu sorunların olabildiğince piyasa koşulları ve piyasa denetimi içerisinde çözüme kavuşmasının sağlanması, bunun gerçekleşmediği hallerde ise regülatör kurumların dinamik yapılı düzenlemeleri hayata geçirmeleridir. Ülkemizde, pek çok gelişmiş ekonomiden farklı olarak, finansal okuryazarlık ve tüketici hakları meselesinde, finansal istikrar yerine sosyal politika güdüsü öncelikli durumdadır. Düzenleyici otorite olarak temel kaygımız, toplumumuzun sektör kaynaklı sorunlar nedeniyle, tekrardan yüksek maliyetler ödemek zorunda kalmaması üzerinedir."
-"BİR HİZMET İÇİN YALNIZCA BİR FİYAT İLKESİ BENİMSENDİ"-
Öztekin, finansal ürünlerin hızla geliştiği günümüz piyasalarında, finansal eğitimin gerekli ve tüketici sorunlarının kaçınılmaz olduğu bu mevcut ortamda, mevzuat elverdiği ölçüde, bankacılık hizmetlerinden yararlanan kesimin sorunlarının da çözülmesi gerektiğini söyledi. Bu kapsamda, müşteri şikayetlerini, ihtilaflara ilişkin mahkeme kararlarını ve piyasalardaki muhtemel gelişmeleri titizlikle analiz edip, yeni regülasyon çerçevesini 2012 yılı içerisinde belirlediklerini hatırlatan Öztekin, "Temel prensip olarak "bir hizmet için yalnızca bir fiyat' ilkesinin benimsendiği, yeni çerçeve çalışmasında, "şeffaflığı ve buna bağlı olarak finansal farkındalığı' kolaylaştırmak ve "yeni ürün' tanımlamasını belli kriterlere bağlamak esas alınmıştır" dedi.
-"BDDK, BANKALARIN TALEP ETTİĞİ FAİZ VE ÜCRETLERDE SINIRLAMA YETKİSİNE HAİZ DEĞİL"-
Konuşmasında müşteri şikayetleriyle ilgili yapılan değerlendirmelere ve BDDK'ya yönelik eleştirilere karşı da bazı hatırlatmalar yapmak istediğini dile getiren Öztekin, şunları söyledi:
"Bankaların sundukları hizmetlerinden talep ettikleri faiz ve ücretler konusunda BDDK, herhangi bir sınırlama veya indirim yetkisine haiz değildir. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu bizim alanımızla ilgili olarak temel hukuk metni konumundadır. Bu Kanunun 144.maddesi faiz oranları konusunda yetkili Kurumları açıkça belirlemektedir. Bu hükümde BDDK'ya verilmiş bir yetki bulunmamaktadır. BDDK olarak Kanunun çizdiği sınırlar dahilinde, finansal tüketicinin korunmasına yönelik işlemler kapsamında, geçtiğimiz günlerde, BDDK'nın talimatı ile TBB tarafından yayımlanan "Hakem Heyeti Tebliği' ve "Sözleşmeler Tebliği' banka ile müşteri arasındaki muhtemel ihtilafları önleme konusunda önemli yenilikler içermektedir. "Sözleşmeler tebliği' ile müşterilerin finansal işlem hakkında "farkındalığına' belirgin bir katkı sağlanması beklenmektedir. Hakem Heyeti tebliği ile TBB bünyesinde oluşturulan 5 kişilik hakem heyetlerine Kurumumuzdan 2 üye katılacaktır. Böylelikle, hakem heyetlerinin etkinliğinin artırılması amaçlanmıştır."
-"BANKA MÜŞTERİSİ ÖNCEDEN AÇIKÇA BİLGİLENDİRİLECEK"-
Öztekin, tebliğler ve BDDK'nın aldığı kararlar kapsamında bankaların, bireysel müşterilerinin alacakları ürün ve hizmetler hakkında önceden, açıkça ve doğru şekilde bilgilendirileceğini açıkladı. Öztekin, şöyle devam etti.
"Bankaların, müşterileriyle yapacakları sözleşmelerin en az on iki punto ve koyu siyah harflerle yazılı olarak düzenlenecek. Akdedilen tüm sözleşmelerin taraflarca imzalanmış bir örneği müşteriye verilecek. İşlem dolayısıyla ödenmesi gereken ücret, komisyon, masraf, vergi, resim, harç, fon gibi parasal yükümlülüklerin ne zaman tahakkuk edeceği ve kim tarafından ödeneceğinin yanı sıra, bir bireysel sözleşme kapsamında sunulacak her bir ürün veya hizmet için ayrı ayrı olmak üzere müşterinin talebinin alınması hususlarında bankalara, müşteri haklarının korunması amacıyla talimat verilmiştir. Kurum olarak, sorunu ceza vererek değil, yapılan düzenlemeler ile kaynağında ve temelde çözüme kavuşturmaya yönelik bir anlayışa sahip olduğumuzu vurgulamak isterim."
-"TÜKETİCİ ALEYHİNE UYGULAMALARIN SÜRMESİ HALİNDE GEREKLİ YAPTIRIMLAR UYGULANACAK"-
Öztekin, söz konusu düzenlemelere riayet edilip edilmediğinin, BDDK tarafından etkin bir şekilde denetlenerek, tüketici aleyhine uygulamaların sürdürülmesi halinde gerekli yaptırımların da uygulanacağını vurguladı. Bankaların, finansal tüketici aleyhine uygulamalarının, kendileri için de bir itibar riski yarattığının farkında olmaları gerektiğinin altını çizen Öztekin, "Ayrıca, finansal tüketici aleyhine uygulamalar finansal katılımı da olumsuz etkileyecektir. Ülkemizde finansal eğitim konusunda ortak akıl ile ulusal bir stratejinin belirlenmesinin önem arz ettiği açıktır" diyerek sözlerini tamamladı. (ANKA-SON)
(HMD/ORH) - İstanbul