Bilimsel Faaliyetleri Ticari Faaliyet Haline Getirmemiz Lazım"
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Prof. Dr. Ahmet Arif Ergin, "Bilimsel faaliyetleri ticari faaliyet haline getirmemiz lazım. Bu sadece bizim derdimiz değil. Tüm dünya ülkelerinin de derdi.
ENGİN ÖZEKİNCİ - Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Prof. Dr. Ahmet Arif Ergin, "Bilimsel faaliyetleri ticari faaliyet haline getirmemiz lazım. Bu sadece bizim derdimiz değil. Tüm dünya ülkelerinin de derdi." dedi.
Ergin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Ar-Ge'ye ve bilimsel faaliyetlere ayırdığı pay ve yatırımlar bakımından dünyanın en hızlı yükselen ülkelerinden biri olduğunu söyledi.
Türkiye'de 10 yıl önce 40 bin civarında tam zamanlı çalışan bilim adamı olduğunu, bu sayının günümüzde 130 bine çıktığını dile getiren Ergin, bilim alanında sürekli gelişme içerisinde olduklarını vurguladı.
Akademik çalışmalara ilişkin bilgi veren Ergin, "Yayın sayısında dünyada 40'ıncı sırada iken bugün en çok yayın yapan 18 ülkenin arasına girdik. Ancak bunların hepsi girdi, yani insan kaynağı, para, faaliyetin kendisi ve altyapıya yapılan yatırımlardır. Çıktı olarak neredeyiz. Artık bunu sorgulayan bir ülke konumuna geldik. Bugün baktığımızda iyi projeler yapan, dünya çapında ortaklıklar kuran bir ülke durumundayız." diye konuştu.
"Türkiye bilimde kesinlikle cazibe merkezi"
Ergin, Türkiye'nin ilk 10 ekonomi arasına girmesiyle Ar-Ge'ye ayrılan payın da artacağına işaret ederek, "Gayri safi milli hasıla yükseldikçe Ar-Ge'ye ayrılan pay da yükselecektir. Türk lirası ve dolar bazında da iyi bir yere oturacağımızı öngörüyoruz. Türkiye bilimde kesinlikle cazibe merkezi. Çünkü 20'den fazla bölge ülkesinden daima akın alıyor. Araştırmacıların, bilim insanlarının ve öğrencilerin daima gelmek istediği bir ülke." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin 46 ülkeyle iş birliği yaparak 500'ün üzerinde çok büyük çaplı proje yürüttüğünü bildiren TÜBİTAK Başkanı Ergin, şunları kaydetti:
"Araştırma çıktıları olarak Türkiye, dünya çapında iyi bir yere sahip. Bu sebeple bilimsel faaliyetlerle cari açığımızı kapatmalıyız. Bilimsel faaliyetleri ticari faaliyet haline getirmemiz lazım. Bu sadece bizim derdimiz değil. Tüm dünya ülkelerinin de derdi. Geçtiğimiz günlerde Japonya'daydım. Dünyada TÜBİTAK muadili kurumların başkanları ile benzer konuları konuştuk. Herkes 'faaliyetler çok güzel ancak ticarileşmeye ve cari açığı kapatmaya neden götüremiyoruz' düşüncesindeydi. 2023'e kadar gayri safi milli hasılanın yüzde 3'ünün Ar-Ge'ye ayrılacağı söylendi. Daha da önemlisi bunun 2 puanı özel sektör eliyle Ar-Ge'ye ayrılacak deniliyor. Son 10 yıla baktığımızda özel sektörün Ar-Ge'ye ayırdığı pay yüzde yarımın altındaydı. Ancak gayri safi milli hasıladan ayrılan payın yüzde 50'sinden fazlasını özel sektörün sırtladığını görüyoruz. Özel sektörün olması bizim için çok önemli. İslam ülkeleri arasında da bu konuda birinci sıradayız. Ancak yetmez diyoruz. Şu anda Ar-Ge yatırımlarının yüzde 50'si sanayiye harcanırken, biz bunun yüzde 70'lere çıkmasını istiyoruz."