Çam sakızı çoban armağanıydı şimdi çeyrek altınla yarışıyor
Artvin'de 10 katlı bina yüksekliğindeki köknar ağaçlarına tırmanarak çakı yardımıyla tek tek toplanan çam sakızının kilosu 700 liraya satılıyor. "Çam sakızı çoban armağanı" sözü artık tarih olurken fiyatı çeyrek altınla yarışan sakız köylünün gelir kapısı oldu.
Artvin'de köknar ağacından tek tek toplanan çam sakızının kilosu 700 liradan satılıyor. Başta mide ağrısı olmak üzere birçok hastalığa iyi gelen çam sakızı, toz haline getirilerek balla karıştırıldığında mide ağrısı ve kanser hastalarının tedavilerinde kullanılıyor.
Artvin'in ormanlarında bulunan köknar ağaçlarının kabukları arasından çıkan çam sakızın kilosu altınla yarışıyor. Aktarlar ve şarküterilerde satılan ve faydaları saymakla bitmeyen çam sakızını toplaması da ustalık istiyor. Genelde köylüler ve çobanlar tarafından, 10 katlı bina yüksekliğinde bulunan ağaçlara çıkılarak sadece bir çakı yardımıyla tek tek toplanılıyor. Ağustos ve eylül ayında toplanan çam sakızı genellikle köknar ağacına bulunuyor. Ağacın kabuğundan çıkan çam sakızı, şarküteri ve aktarların en pahalı ürünü.
"ÇOBAN ARMAĞANI SÖZÜ ESKİDE KALDI"
Artvin'in bir çok bölgesinde olduğu gibi Yusufeli İlçesi Kılıçkaya köyü ormanlardan toplanan çam sakızı, tarımla uğraşan köylünün alternatif geçim kaynağı. Köy sakinlerinden Ufuk Kurt, küçük yaştan itibaren topladığı çam sakızının şimdi değerinin oldukça arttığını ifade etti.
"Çam sakızı çoban armağanı" değiminin eskide kaldığını kaydeden Kurt, "Şimdi kilosu 700-750 liradan satılıyor. Neredeyse çeyrekle aynı fiyatta" dedi.
"BİR AĞAÇTA EN FAZLA 300-400 GRAM OLUYOR"
Çamsakızının genellikle köknar ağacında olduğunu belirten Kurt "Genelde köknar ağaçların bol olduğu ormanlara gidiyoruz. Bıçak yardımıyla araçların üzerinde olan sakızlarını topluyoruz. Taze çam sakızını çiğnemek için, eski olan ise toz haline getirip balla karıştırarak mide ağrısına iyi geldiği için tüketiyoruz. Bir ağaçta en fazla, 300 yada 400 gram toplanabilir. Oldukça zor bir iş. Ağaçların tepesine çıkıp inerken eline, ayağına yapışıyor. Üstün başın berbat oluyor. Herkesin yapacağı iş değil" diye konuştu.
"20 METRELİK AĞAÇLARIN TEPESİNE ÇIKIYORUZ"
Fahri Kuru ise toplamasının oldukça zahmetli olduğunu ifade ederek "Genelde köknar ağacında olur, bıçak yardımıyla toplanır. Belirli bölgelerde olur toplaması zordur, herkes çıkıp toplayamaz. 12 metre ile 20 metre uzunluğunda olan ağaçlar var. Tepesine kadar çıkıp topluyoruz. Bir günde 100 gramda toplarsın yarım kiloda toplarsın. Mide ağrısına iyi gelir diye biliyoruz. Babam 94 yaşında devamlı kullanıyor" şeklinde konuştu.