Haberler

Cevdet Yılmaz: Suriye'nin Yeniden Yapılanması İçin, Huzuru İçin, İstikrarı İçin Her Türlü Gayreti Sarf Edeceğiz

Güncelleme:
Abone Ol

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye Yüzyılında Ulaştırma Koridorları ve Transit Taşımacılık Toplantısı'nda; ''Suriye'de yeni bir dönem başladı. Bir uzun süren diktatörlük yerinden edildi. Yeni ortamda ise önümüze farklı bir perspektif koymamız gerektiğini düşünüyorum. Suriye'yle kardeş bir ülke olarak, komşu bir ülke olarak Suriye'nin yeniden yapılanması için, huzuru için, istikrarı için her türlü gayreti sarf edeceğiz. İnanıyorum ki ben önümüzdeki süreçlerde hem Suriye'nin refahı artacak, hem Türkiye'nin hem tüm bölgenin refahı artacak'' dedi.

(ANKARA) - Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye Yüzyılında Ulaştırma Koridorları ve Transit Taşımacılık Toplantısı'nda; "Suriye'de yeni bir dönem başladı. Bir uzun süren diktatörlük yerinden edildi. Yeni ortamda ise önümüze farklı bir perspektif koymamız gerektiğini düşünüyorum. Suriye'yle kardeş bir ülke olarak, komşu bir ülke olarak Suriye'nin yeniden yapılanması için, huzuru için, istikrarı için her türlü gayreti sarf edeceğiz. İnanıyorum ki ben önümüzdeki süreçlerde hem Suriye'nin refahı artacak, hem Türkiye'nin hem tüm bölgenin refahı artacak" dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, "Türkiye Yüzyılında Ulaştırma Koridorları ve Transit Taşımacılık Toplantısı"na katıldı.

"22 milyar euro kefaletimiz var"

TOBB Başkanı Rıfat Hiscarcıklıoğlu, konuşmasına Balıkesir'deki fabrikada yaşanan patlamada hayatını kaybedenlere baş sağlığı dileyerek başladı. Hiscarcıklıoğlu, şöyle konuştu:

"Ulaştırma ve lojistik sektörünün tüm aktörleri bugün bir arada. Pandeminin geride kalmasıyla uluslararası ticaret hacmi büyümektedir. Türkiye coğrafi olarak stratejik önemde bulunuyor. Bu nedenle yalnız bir köprü değil küresel bir üs olama hedefiyle çalışmalarımızı sürdürmeliyiz. Lojistik ve dijitalleşmeye, yeşil dönüşüme öncelik veren, sınır geçişlerinde beklemeyi en aza indiren taşımacılık modellerine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu açıdan gerekli mevzuat düzenlemeleri ve altyapı çalışmalarını gerçekleştirerek ticaretin ve taşımacılığın önündeki engelleri kaldırmalıyız. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız ile ortak çalışmalarımız 1992 yılında geçiş belgelerinin dağıtımıyla başladı.

Avrupa'ya yönelik taşımalarda nakliyecilerimize kefil oluyoruz. 22 milyar euro kefaletimiz var. Kefillik, itibar işidir. Bugüne kadar ülkemizin, kurumumuzun, bakanlıklarımızın itibarına hiçbir halellik getirmedik. Bu sayede kefilliğimiz kabul oldu. Ticaret Bakanlığımızın onay ve destekleriyle bazı gümrük kapılarını modernize etmeye etmeye başladık. Bugüne kadar 15 gümrük kapısını yeniledik. Ticaret Bakanlığımızın yeni pazarlara açılması adına Irak ve Mısır oldukça önemlidir. Yeni pazarlara açılım noktasında Mısır'a ayrı bir parantez açılması gerektiğini düşünüyorum. Burayı Kuzaey Afrika ülkelerine giriş noktası olarak görmeli ve buna göre planlama yapmalıyız.Türkiye'nin geleceği için kamu ve özel sektör olarak omuz omuza çalışmaya devam etmeliyiz."

"Dünyada 11.sıradayız"

Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, Türkiye'nin ticaret hacmine ilişkin bilgiler vererek küresel lojistiğin önemine değindi. Bakan Bolat, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

"Dünyamız büyük sınamalarla, meydan okumalarla karşı karşıya. Covid-19 salgını, Rusya-Ukrayna savaşı ve 2023 yılında meydana gelen 6 Şubat depremleri tüm dünyaya göstermiştir ki dünyadaki en önemli sektör lojistik ve taşımacılıktır. Üretilen mal ve hizmetler eğer taşınamıyorsa bir değer ifade etmemektedir. Dünya Ticaret Örgütü tahminlerine göre, bu yıl küresel ticaretin yüzde 2.7 arttığı, 2025'te de yüzde 3 artması beklenmektedir. Türkiye büyüyen ekonomisiyle istihdamını arttırmaya devam etmektedir.

Bu yıl ilk 9 ayda yüzde 3.2 ortalama büyümemizin 1,9 puanlık bölümü net mal ve hizmet ihracat katkısından gelmiştir. Bu da ekonomi programımızın doğru yolda işlemekte olduğunu göstermektedir. İhracatımız mallarda ve hizmetlerde geçtiğimiz yıl 255,6 mal 106 milyar dolar hizmet ihracatıyla cumhuriyet rekorunu kırmıştı. Bu sene 11 ayda mal ihracatının yüzde 2.5 artışla 238 milyar dolara ulaştık. Bizim de 2023 yılında lojistik sektöründeki ihracatımız 38.9 milyar dolardı. Biz dünyadaki lojistik ihracatından yüzde 2.9 yani yüzde 3'lük bir pay alıyoruz. Bu anlamda dünyada 11.sıradayız."

" Ticari sürücüler için yaş sınırı uzatıldı "

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu, tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye'de de sürücü temini konusunda sıkıntılar yaşandığının farkında olduklarını belirterek "Ülkemizde sürücülerle ilgili sıkıntılar olduğunu biliyorum. Biz 69 yaşına kadar önümüzdeki senede de tekrar gerekli işlemlerin yapılmasının olurunu verdik." dedi. Uraloğlu, konuşmasında özetle şunları söyledi:

"Ticaretin hızlandığı ve sınırların aşıldığı bu dönemde ulaştırma koridorları kıtalararası bağların güçlenmesine, transit taşımacılığın lojistik verimliliğinin artmasına da vesile olmaktadır. Büyüyen, üreten ve dünyaya yön veren Türkiye'nin inşası önemlidir. Ulaştırma sektörü de bu yüzden en kritik taşıyıcı unsurlardan elbette birisidir. Ülkemiz sadece 4 saatlik uçuşla 67 ülkenin merkezinde yer alarak ulaşılabilmektedir. 67 ülkede yaklaşık 1 milyar insan var ve yaklaşık 10-12,5 trilyon dolarlık da yıllık ticaret hacmini barındıran coğrafyanın tam da merkezindeyiz. Bu konumumuzu güçlendirmek için birçok Bakü-Tiflis-Kars hattını ve Zenzegur Koridoru'nu birçok Orta Koridoru destekleyen koridoru hayata geçiriyoruz. Artık biz Suriye ile de neler yapabiliriz diye düşünüyorduk. Şimdilerde bu planlar ete kemiğe büründü. Ulaştırma ve haberleşme alanındaki ilişkilerimiz Suriye ile normalleşmeyi çok daha hızlı tesis edecektir."

"Türkiye, küresel ticaretin şekillenmesinde belirleyici bir rol üstlenmiştir"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, bugün Balıkesir'deki kazada hayatını kaybedenlere başsağlığı dileyerek, "Hadisenin çok boyutlu bir şekilde incelendiğini de belirtmek isterim. Kamuoyumuza konuyla ilgili bilgi verilecektir" dedi.

Yılmaz, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

"Türkiye Yüzyılı hedeflerimizi hayata geçirirken, ulaştırma ve lojistik sektörü, yalnızca ülkemizin kalkınması için değil, bölgesel ve küresel ticaretin güvenliği ve sürekliliği açısından da kritik bir role sahiptir.

Tarih boyunca İpek Yolu'ndan Baharat Yolu'na kadar ticaretin ana damarlarını birleştiren Türkiye, küresel ticaretin şekillenmesinde belirleyici bir rol üstlenmiştir. Bu eşsiz miras, üç kıtanın ortasında bulunan ülkemizin stratejik konumunun sağladığı fırsatları en iyi şekilde değerlendirmemiz için önemli bir dayanak noktasıdır. Bugünkü toplantımız ise, bu fırsatları hayata geçirecek adımları belirleme açısından büyük bir öneme sahiptir. Lojistik, küresel ekonominin kalbidir. Tedarik zincirlerini işler hale getirir, ticareti hızlandırır ve dünya çapında ekonomileri birbirine bağlar. Tüm diğer sektörleri etkileyen ve onlardan etkilenen sektör ulaştırma ve lojistiktir. Bunu eski bir planlamacı olarak söylüyorum. Planlama yaparken hep bu dikkate alınır. Ulaştırmanın hakikaten kilit bir rolü vardır. Ulaştırmada yapılan her şey hizmetlerden, tarıma, sanayiye, her alanı etkiler, o alanlardaki gelişmeler de ulaştırmayı etkiler. Dolayısıyla ulaştırmanın böyle bir farklı konumu ortasında ifade etmekte fayda görüyorum.

Türkiye'nin Asya, Avrupa ve Afrika arasındaki eşsiz coğrafi konumu, kara, deniz, demir ve hava yollarını etkin şekilde birleştirme kapasitesiyle küresel lojistiğin merkezi olma yolunda avantajlara sahip olduğunu görüyoruz. Ülkemizden 4 saatlik uçuş süresiyle yaklaşık 1.4 milyar insanın yaşadığı ve 8.6 nokta altı trilyon dolarlık ticaret hacmi bulunan 67 ülkeye ulaşılabilmektedir. Bu noktada yeni bir takım inisiyatifleri de yakından takip ettiğimizi belirtmek isterim.

"Orta koridorun çok önemli bir yeri var"

Asya giderek üretimde yükseliyor. Dünyanın küresel ekonominin üretim merkezi Asya'ya kayıyor. Diğer taraftan Avrupa başta olmak üzere pazarlarda batıda. Bu iki bölge arasındaki irtibatın geliştirilmesi, ticaretin gerçekleştirilmesinde de orta koridorun çok önemli bir yeri var. Ukrayna Rusya Savaşı'yla birlikte orta koridorun önemi bir kat daha artmış durumda, anlaşılmış durumda. Bizim için en önemli koridor burası. Sadece Türkiye'yi değil, Türk Cumhuriyetleri'ni de Orta Asya'yı da yakından ilgilendiren bir koridor. Bu koridorda Türkiye önemli bir inisiyatif almış durumda. Buradaki ticaretin, altyapının geliştirilmesi için çalışıyoruz.

Son derece stratejik bulduğumuz diğer bir koridor Kalkınma Yoludur. Ülkemizin komşu olarak en fazla ticaret yaptığı ülkelerden biri bizim için çok kıymetli bir ülke Irak. Bir taraftan Türkiye ile Irak arasındaki demiryolu ve karayolu ulaşımını güçlendiren diğer taraftan Irak kanalıyla Körfez'e birçok ülkeye yeni kanallar açan bir projeden bahsediyoruz. Aynı şekilde o ülkelerin de Avrupa'ya farklı ülkelere açılımını sağlayan bir proje. Kalkınma Yolu Projesini de çok önemli gördüğümüzü belirtmek isterim.

Irak'ın Fav Limanı'nda şimdiden büyük bir sanayi bölgesi planlanıyor bu projeyle birlikte. Yine bütün bu güzergah boyunca inanıyorum bir refah havzası oluşacak. Barışa, bölgesel güvenliğe, refaha katkıda bulunacak. Ülkemizin ihraç ürünlerinin Kalkınma Yolu üzerinden Körfez ülkelerine ve hatta Basra Körfezi'nden Güney Asya'ya erişimi kolaylaşmış olacak. Bunun bölgesel bir yansıması da olacak. Tüm Türkiye'ye bunun katkısı olacak ama en fazla da Güneydoğu'ya olacak. Kalkınma yolunun yapılmasıyla Güneydoğu Anadolu bölgemizin bölgesel kalkınmasına da çok büyük bir güç destek gelmiş olacak.

"Suriye'nin yeniden yapılanması için, huzuru için, istikrarı için her türlü gayreti sarf edeceğiz"

Önümüzde yeni bir dönem var. Suriye'de yeni bir dönem başladı. Bir uzun süren diktatörlük yerinden edildi. ve Suriye yeni bir döneme girmiş oldu. Bu toplantınızda ben bunu da çok etraflıca değerlendirmenizin çok faydalı olacağını düşünüyorum. Uzun zamandır lojistiği konuştuğumuzda ticareti, taşımacılığı konuştuğumuzda içinde bulunduğu şartlardan dolayı Suriye'yi konuşamıyorduk. Yeni ortamda ise önümüze farklı bir perspektif koymamız gerektiğini düşünüyorum. Suriye'yle kardeş bir ülke olarak, komşu bir ülke olarak Suriye'nin yeniden yapılanması için, huzuru için, istikrarı için her türlü gayreti sarf edeceğiz. İnanıyorum ki ben önümüzdeki süreçlerde hem Suriye'nin refahı artacak, hem Türkiye'nin hem tüm bölgenin refahı artacak. Suriye sahip olduğu coğrafi konumla ülkemizin taşımacılığı ve lojistiği içinde yeni perspektifler sunmuş olacak."

Kaynak: ANKA / Ekonomi

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Uluslararası İlişkiler Türkiye Yüzyılı Politika Ekonomi Türkiye Suriye Refah Uluslararası İlişkiler Politika Ekonomi Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title