Coğrafi İşarette Lider Ankara - Bursa
Türkiye'de coğrafi işarette en çok tescili bulunan il Ankara olurken, Karadeniz ve İç Anadolu da bölgeler arasında ilk sırada yer aldı.
CEM ŞAN - Türkiye'de coğrafi işarette en çok tescili bulunan il Ankara olurken, Karadeniz ve İç Anadolu da bölgeler arasında ilk sırada yer aldı.
Yöresel ürünlerin geleneksel özellik ve kalitelerinin korunarak gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak amacıyla 1995 yılında çıkarılan kararnamenin ardından başlayan Türkiye'nin coğrafi işaret serüveninde şu ana kadar 394 ürün tescillendi.
Coğrafi işaret tescili ilk olarak 1996 yılında birçok yöreye ait el halılarıyla başladı. Türkiye'de tescil edilen ilk ürün Hereke ipek halısı olurken, bunu Hereke yün ipek halısı ve Hereke yün halısı izledi. Simav el halısı ve Bünyan el halısı 4. ve 5. sırada tescil edilen ürünler oldu.
Gıdada ilk tescillenen ürün 1997'de Antep fıstığı oldu. Son dönemde Kars balı, Urfa soğan kebabı, Van otlu peyniri, Urfa kazan kebabı gibi gıda ürünlerinin yanı sıra Sivas bıçağı, Tosya bıçkısı ve Nallıhan iğne oyası gibi ürünler de tescillendi.
Türkiye'nin yaklaşık 2 bin 500 coğrafi işaret alma potansiyeli bulunurken şu anda Türk Patent ve Marka Kurumunda yaklaşık 400 ürünün tescil başvurusu süreci devam ediyor.
Coğrafi işaretli ürün yarışında 33 ürünle başkent Ankara ilk sırada bulunuyor. Ankara'yı ikinci sırada 26 ürünle Şanlıurfa, 3. sırada 22 ürünle Gaziantep, 4. sırada 15 ürünle İzmir, 5. sırada 12 ürünle Kahramanmaraş takip ediyor.
Bölge bazında ise Karadeniz ve İç Anadolu bölgeleri 70'er ürünle birinci, Güneydoğu Anadolu Bölgesi 69 ürünle ikinci ve Ege Bölgesi de 54 ürünle üçüncü sırada yer alıyor.
80 ilin çeşitli ürünlerde tescilli coğrafi işareti bulunurken Aksaray'ın şu ana kadar tescilli ürünü yok. Aksaray Tulum Kebabı ile Hasandağı testi kebabının tescil süreci ise devam ediyor.
Öte yandan Türkiye'nin Avrupa arenasında ise Malatya kayısısı, Aydın inciri ve Gaziantep baklavası olmak üzere 3 tescilli ürünü bulunuyor.
"İller bazında ilk sırada Ankara'yı görüyoruz"
Uluslararası Patent Birliği (UPB) Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Kaya, AA muhabirine, coğrafi işaretin çok önemli bir koruma enstrümanı olduğunu söyledi.
Coğrafi işaretin, yerel değerleri ortaya çıkaran, çıktıktan sonra da onları koruyan bir mekanizma olduğunu ifade eden Kaya, Türk Patent ve Marka Kurumunun ciddi çalışmalarıyla Türkiye'de coğrafi işaret tescil sayısının son zamanlarda giderek arttığını vurguladı.
Son yıllarda coğrafi işaret başvurularında bir atak olduğuna dikkati çeken Kaya, "Coğrafi işaretli ürün sayısı hızla artıyor. Türk Patent ve Marka Kurumunun resmi istatistiklerine göre 394 tescilli coğrafi işaret var. Coğrafi işaretleri özel şirketleri tescil ettiremiyor. Kamu kurumları, belediyeler, kaymakamlıklar, sanayi odaları, dernekler ve vakıflar ya da üretici kooperatifleri tescil ettirebiliyor." dedi.
Coğrafi işaret dağılımıyla ilgili de bilgiler veren Kaya, "İller bazında ilk sırada Ankara'yı görüyoruz. İkinci sırada Şanlıurfa, üçüncü sırada Gaziantep, dördüncü sırada İzmir ve beşinci sırada Kahramanmaraş geliyor. Ankara'nın 33 tescilli coğrafi işareti var." diye konuştu.
"Avrupa'da 3 tane coğrafi işaret almış ürünümüz var"
Kaya, Türkiye'de yapılan coğrafi işaret tescilinin Avrupa Birliğinin ilgili komisyonuna başvurarak Avrupa'da da tescil ettirilebildiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Son verilere göre Avrupa'da coğrafi işaret almış 3 ürünümüz var. Bunlar Malatya kayısısı, Aydın inciri ve Gaziantep baklavası. Bunun dışında Kayseri pastırması, Afyon sucuğu ve Kayseri mantısı gibi 10'dan fazla ürün için de Avrupa'da devam eden süreçler var. Türkiye'deki coğrafi işaretlerin çoğu zamanla AB'ye taşınacak ve bu sayılar artacak. Türk Patent ve Marka Kurumu bu konuda çalıştaylar yapıyor. Avrupa'dan bu konuda uzmanlar getiriyor. Yerel değerlerimiz Avrupa'da da belgelendiğinde en çok yerel üreticiye ve o bölgenin insanlarına yarayacak. Kendi değerlerimizi doğru paketleyip onların gerçek ve hak ettiği değeri bulmasını sağlamamız gerekiyor. Bu da ancak fikri mülkiyet enstrümanlarıyla oluyor. Coğrafi işaret bu açıdan çok önemli. Erzurum'un oltu taşı, Malatya'nın kayısısı, Kayseri'nin pastırması, Gemlik'in zeytini bunların hepsi bir değer. Bu ürünler doğru konumlandırıldığında ve koruma altına alındığında Avrupa'da değerinin 2-3 katına satılacak. Bu da ülkemize katma değer sağlayacak."