Cumhurbaşkanlığı Sistemi ve Yeni Anayasa" Paneli
Ekonomi Bakan Yardımcısı Fatih Metin, Türkiye'nin 2002'den bu yana AK Parti ile siyasi bir istikrar yakaladığını belirterek, "2002 yılından bu yana 15 yıllık sürede 28 çeyrek devamlı büyüyen bir ekonomiye sahibiz.
Ekonomi Bakan Yardımcısı Fatih Metin, Türkiye'nin 2002'den bu yana AK Parti ile siyasi bir istikrar yakaladığını belirterek, "2002 yılından bu yana 15 yıllık sürede 28 çeyrek devamlı büyüyen bir ekonomiye sahibiz. Bugün Avrupa ve OECD ülkelerinin ortalamasına baktığımızda, bu ülkelerin büyüme oranı ortalama yüzde 2'dir. Yüzde 4'lük büyüme oranını 2 yıldır yakalamış durumdayız ve bu şekilde devam ediyor." dedi.
Metin, Düzce Belediyesince Kültür Merkezinde düzenlenen "Cumhurbaşkanlığı Sistemi ve Yeni Anayasa" konulu panelde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin, AK Parti iktidarlarıyla siyasi istikrar yakaladığını söyledi.
Bu siyasi istikrarla ülkenin her yerinin geliştiğini ve büyüdüğünü, büyümeye de devam edeceğini vurgulayan Metin, "Siyasi istikrarımız sayesinde, her alanda diğer parametreleri ikiye katlayacak bir performansı bu ülke ortaya koydu. 2002 yılından bu yana 15 yıllık sürede 28 çeyrek devamlı büyüyen bir ekonomiye sahibiz. Bugün Avrupa ve OECD ülkelerinin ortalamasına baktığımızda, bu ülkelerin büyüme oranı ortalama yüzde 2'dir. Yüzde 4'lük büyüme oranını 2 yıldır yakalamış durumdayız ve bu şekilde devam ediyor." diye konuştu.
Türkiye'nin her alanda terör saldırısı ile karşı karşıya olduğunu ifade eden Metin, "Ekonomik anlamda ülkemizle alakalı bu terör saldırılarından bir tanesi de sözde kredi derecelendirme kuruluşları tarafından yapılmakta. Gerçek dışı tamamen politik ve ekonomik terör amaçlı bir değerlendirmedir." diye konuştu.
"15 Temmuz'da ekonomimizde sarsıntı olmadı"
Ekonomi Bakan Yardımcısı Metin, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in, Türkiye'nin kredi notunu "Ba1" olarak teyit etmesi ve görünümünü "durağan"dan "negatif"e çevirmesine ilişkin, "Ben size şunu soruyorum, 15 Temmuz gibi bir terör saldırısına maruz kalmış bir ülkede, sabahına bütün esnaflar işletmelerini açtı, pazartesi itibariyle ekonominin ve finans sektörünün bütün dinamikleri çok hızlı ve etkili bir şekilde çalıştı. Bu dünyanın hiçbir tarafında olacak bir hadise değildir. 15 Temmuz gibi, göğsünü siper etmiş bir millet tarafından 9 saat içinde bastırılmış bir terör saldırısından sonra hamdolsun ekonomimizde hiçbir şekilde bir olumsuz hiçbir sarsıntı olmamıştır." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin 15 Temmuz 2016'ya kadar doğrudan yatırımının 4 milyar dolar olduğunu, darbe girişiminden sonra bu rakamın 8 milyar dolar olduğunu anlatan Metin, "Toplam 12 milyar dolar. Para az da olsa çok da olsa güvenliksiz yerde durur mu? Durmaz. Para güvenli yerde durur." ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet tarihinden 2002 yılına kadar, dünyanın dört bir yanından şirketlerin Türkiye'ye yaptığı yatırım miktarının 15 milyar dolar olduğunu, 2002'den bugüne kadar gelen yatırım bedelinin ise 180 milyar dolar olduğunu aktaran Metin, şöyle devam etti:
"Bu da yıllık ortalama 15 milyarın üzerinde bir performans demektir. Yani biz Türkiye olarak 90 yılda yakaladığımız performansı her yıl yakalar hale gelmişiz. Bu yeterli mi? Değil. Daha da yukarı çıkmalı, çıkacak da. İşte 16 Nisan'da yapılacak, bu ivmenin daha da yukarıya doğru çıkmasını sağlayacak bir oylamadır. Bu ülkenin mayası ne ülkenin bölünmesine müsaade eder, ne de parçalanmasına müsaade eder. Çünkü bu mayanın ne olduğunu Allah'a çok şükür 15 Temmuz'da bütün dünya da gördü."
Ekonomist Levent Yılmaz da insanların kendilerine ve ülkelerine inanması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Ben iddia ediyorum, 16 Nisan akşamı Allah izin verirse 'Evet' kararı çıktıktan sonra 17 Nisan günü, dünyadaki bütün yatırımcılar, sabah Sayın Bakanımızdan randevu istemeye başlamazlarsa ben akademisyenliği bırakırım. Burası çok önemli bir dönüm noktası. 15 Temmuz'un bürokratik anlamda oluşturduğu vesayetin karşılığını alacağımız, hatta onun hesabını soracağımız gün 16 Nisan'dır. Çünkü, 15 Temmuz bu millete 50 yıllık kinin kusulmasıydı. Tipi bizdendi bunların ama çipi bizden değildi. Bir yazılımları vardı bunların. Yazılımları, Türkiye Cumhuriyeti'ne ve vatandaşlarına karşıydı."
Panelde ayrıca, Sabah Gazetesi Yazarı Mahmut Övür de birer konuşma yaptı.