Deik Başkanı Olpak'tan Önemli Açıklamalar
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Yönetim Kurulu Başkanı Nail Olpak, medya kuruluşlarının ekonomi müdürleri ve köşe yazarlarıyla bir araya geldi.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Yönetim Kurulu Başkanı Nail Olpak, medya kuruluşlarının ekonomi müdürleri ve köşe yazarlarıyla bir araya geldi. Toplantıda hem kuruldaki yenilikler hem de güncel gelişmelere dair önemli açıklamalarda bulunan Olpak, ABD ile son dönemde yaşanan ile ilgili iş konseyinin temaslarına devam ettiğini belirtti.
Medya kuruluşlarının ekonomi müdürleri ve köşe yazarları ile bir araya geldiği toplantıda açıklamalarda bulunan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Yönetim Kurulu Başkanı Nail Olpak, "MÜSİAD veda yemeğinde sonrasına dair bir planım olmadığımı söylemiştim. 3,5 ay kendi kendime kaldım. Ailemle çok vakit geçiremediğimi fark ettim. Fakat 3,5 ay sonra böyle bir görev verildi. 31 yıllık ülkemize olağanüstü hizmetleri olan bir kurul DEİK, yaklaşık 2,5 aydır başkanlık görevini sürdürüyorum. DEİK'te sadece başkan değişti, iç yönetmelik gereği görev süresi 4 yıl olan yönetim kurulu 2 yıl daha görevine devam edecek. DEİK'te yaklaşık 60 kişilik profesyonel bir ekip ve sağlam bir altyapı var. Adeta 'yıldızlar geçidi' denilebilecek, Türkiye'nin değerlerinden oluşan yönetim kurulu üyeleri ve iş konseyi başkanlarına sahibiz. Ali Koç'tan Ahmet Çalık, Murat Ülker'den Güler Sabancı'ya Tuncay Özilhan'a bir çok isim yönetim kurulunda, hepsi gönüllülük esasıyla çalışıyor. Bu insanların artı değer katmak dışında hiçbir şeye ihtiyaçları yok" dedi.
3 yıl önceki değişiklik ve Başkanı Ekonomi Bakanlığı'nın seçmesi
DEİK'te 136 ülke bazlı, 6 sektörel ve bir de Türk diasporasına yönelik Dünya Türk İş Konseyi olmak üzere toplam 143 iş konseyi bulunduğunu belirten Nail Olpak, "DEİK yönetmeliğinde 3 yıl önce yapılan değişiklikle, hükümetin yapacağı ve iş adamlarının dahil olacağı seyahatlerin DEİK tarafından organize edilmesi kararlaştırıldı. Ayrıca DEİK Başkanının Ekonomi Bakanı tarafından atanması ve görevinden alınması gündeme geldi. Buradaki temel espri, devlet tarafıyla koordinasyonu bir kurum sağlayacaksa o kurumun başındaki kişinin belirlenmesiydi. Başkanın Ekonomi Bakanlığı tarafından belirlenmesini süreçten çıkarırsanız, bizim Ankara ile direkt bir bağımız yok aslında" ifadelerini kullandı.
Yönetmelikte revizyon
Yönetmelikle ilgili olarak çok fazla gündeme geldiklerini belirten Olpak, aslında 3 yıl önce yapılan bu değişiklik içinde bir revizyon olduğunu ifade ederek "Bölgesel bazda Afrika'da 42, Avrupa'da 37, Orta Doğu ve Körfez'de 13, Avrasya'da 13, Asya Pasifik'te 19, Amerika'da 12 ülkede iş konseyleri bulunuyor. Biz bugüne kadar üyeliklerimizi bölge bazında yapmıştık. Yani siz bir bölgeye üye oluyordunuz, onun içerisinden de iş konseyleri seçiliyordu. Örneğin, üyesi olduğunuz Avrupa bölgesinde 4 ülkeyle gerçekten işiniz var ama seçim dönemi geldiğinde 37 ülkenin seçiminde oy kullanıyordunuz. Bunun çok doğru bir sistem olmadığını, yeterli odaklanmayı oluşturamadığını gördük. Hiç ilgisi olunmayan ülkelerin yönetimlerinin seçimiyle ilgili oy kullanıldığında çok rasyonel olmayan sonuçlar da çıkabiliyordu. Artık üyelere, bölge değil ülke bazında nerelere üye olmak istediklerini soruyoruz. Bir üye istediği kadar ülkeye üye olabilir, 142 iş konseyinin hepsinde de görev alabilir. Bir kısıtımız var; kişi bazında 3 ülkeyle sınırlıyoruz. Ülkeler bazında aidatlarını ödüyorsanız hiç sorun değil her yerde temsil edilebilirsiniz. Bu bize şunu getirecek; gerçekten işinizin olduğu ülkeyi seçeceksiniz. Bazı ülkelerde yeterli üye yok bunu bir kaç ülkeyi kümelendirerek çözeceğiz. Üç beş kişiyle bir konseyin efektif olarak bir şey üretme imkanı maalesef yok. Ülke, yeterli üyeye sahip olduğunda da gruptan ayrılabilecek. İş konseyi sayısı azalmayacak. Bence DEİK'te bu süreçte yaptığımız en rasyonel kararlardan biri herhalde budur. Bundan sonraki süreçte daha odaklanmış bir yapıya gideceğiz" dedi.
Seçimler DEİK'in daha fonksiyonel çalışması için ertelendi
DEİK'in daha fonksiyonel çalışmasına imkan verecek bu altyapıyı hazırlamak adına seçimleri ertelediklerini söyleyen Olpak, "Seçimleri erteleme de yönetmelik değişikliği de tamamen DEİK olarak kendi içimizde yaptığımız çalışmadan kaynaklanan bir talepti. Yani, yönetmeliği bakanlık yayımladı ama bakanlık tarafından 'Yönetmeliği değiştirelim, şu madde şöyle olsun' diye bir talep gelmedi. Zaten Ömer Cihad Vardan'ın başkanlığı zamanında da bazı hazırlıklar vardı. Biz de bu dönemde bu altyapıyı tamamladık ve yönetmelik yayımlandı. İş konseylerinde seçimler 26 Aralık'ta yapılacak. Başkanlar seçilirken, listeyle beraber genel kurulları da seçilsin. Odalar'da ve TİM'de böyle. Başkan kimle beraber faaliyet yapmak istiyorsa listesini oluştursun. Çıkabilirse birden fazla liste çıksın. Bundan dinamizm ve güzellik çıkacaktır. Bugüne kadarki sistemde biz önce yönetimleri seçerdik, yönetimler başkanı seçerdi" ifadelerini kullandı. Olpak ülkelerde alt iş konseylerinin üst bir iş konseyine bağlı olarak kurulabilmesinin de önünü açtıklarını belirterek "Örneğin Amerika'yı bir konseyle götürmek çok rasyonel değil. Bu yarın Çin için daha sonra Hindistan için olacak. Burada eyalet ya da şehir bazlı gitmenin doğru olacağını düşünüyoruz. Amerika için 4 alt iş konseyi Florida, Teksas, Kaliforniya ve New York olacak." dedi. Olpak, DEİK yönetim kuruluna duruma göre cumhurbaşkanı, başbakan ya da bakanın başkanlık edebilmesini de yönetmeliğe eklediklerini aktararak, ABD'de de benzeri bulunan bu uygulamanın karşılıklı beslenme açısından değerli olduğunu düşündüklerini söyledi.
"Ben kendimi ve yönetimimi sorgularım"
Yönetmelikteki değişikliğin DEİK'in dış ekonomik ilişkilerine etkisiyle ilgili olarak Olpak, bunun bir kendini anlatma meselesi olduğunu vurgulayarak kamu kaynağı var mı, yönetim kurulunun ya da iş konseylerinin seçimi nasıl oluyor? gibi durumların iyi açıklanması gerektiğini söyledi. Kendilerinin bu süreci iyi geçirmemiş olsalardı, mesela Avrupa ile ilişkilerin ciddi derecede etkileneceğini belirten Nail Olpak, "Bu süreçte her şeyiyle şeffaf şekilde anlatıldı. Bize siyasetten hiçbir zaman etkileşim talepleri gelmedi. Örneğin, Avrupa ile ilişkilerde en riskli dönemi götürüyoruz ama siyasi konjonktür başka. Biz ondan bağımsız olarak götürebilmeliyiz. Bunu götüremiyorsak ben kendimi ve yönetimimi sorgularım" dedi.
ABD ile ilişkiler
ABD ile Türkiye arasındaki gündem ile ilgili olarak Nail Olpak şunları söyledi: "İş konseyi bu konuda temaslarını sürdürüyor. Geniş bir iş konseyimiz var. Hepsinin her seviyede ABD ile ilişkileri var. O ilişkileri rasyonel şekilde yürüterek görüşmeleri hiç kesmedik ve yoğunlaştırarak götürüyoruz. Suskun kalmak elbette doğru olmayacak ama işin içinde mahkemenin olduğu bir yerde nasıl bir strateji çizmek lazım; bunun adını henüz koymuş değiliz. Çünkü hem hukuki hem de bütün kamuoyunun önünde giden, siyasi etkileşime çok açık bir davadan bahsediyoruz. Her ne olursa olsun ekonomimizi etkilediği ölçüde elbette yerimizde oturmayacağız. Başka çaremiz yok. Siyasi boyutuna ben bakmam. Orası işin başka bir boyutu. Ama neticede benim işimi etkiliyorsa elbette yerimde oturmamam gerekir. Dar çerçevede sadece bir veya iki bankanın maddi ceza alma ihtimalinden bahsediyorsak, piyasa zaten onu satın almış durumda. Yani o tolere edilebilir görünüyor. Dünyanın sonu da değil. Çünkü birçok bankada bu yaşandı. ING ve Deutsche Bank yaşadı. Yolun sonu da olmadı. Hiç olmamasını gönül ister ama konuşulan cezaları bu bankalar da tolere edebilir. Bu bir sıkıntı değil. Başka yansımaları olup olmayacağını henüz kestiremediğimiz bir yerde çok erken topa girmek de belki doğru olmayabilir ama bana ne diyebileceğimiz bir unsur da kesinlikle değil". - İSTANBUL