Deik Türkiye-Lüksemburg İş Forumu
Lüksemburg Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Etienne Schneider, Lüksemburg'un yatırımcıların bütün ihtiyaçlarına cevap verebildiğini belirterek, "Türk şirketlerinin tüm ihtiyaçlarını karşılayabiliriz." dedi.
Lüksemburg Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Etienne Schneider, Lüksemburg'un yatırımcıların bütün ihtiyaçlarına cevap verebildiğini belirterek, "Türk şirketlerinin tüm ihtiyaçlarını karşılayabiliriz." dedi.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından düzenlenen Türkiye- Lüksemburg İş Forumu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin katılımıyla başladı.
Schneider, açılışta gerçekleştirdiği toplantıda, Türk konuşmacıların Lüksemburg'un finans sektörüne vurgu yaptığını kaydederek, Lüksemburg'un gayri safi yurt içi hasılasının yüzde 25'ini temsil ettiğini, yüzde 75'lik bir kısmın daha bulunduğunu söyledi.
Lüksemburg hükümetinin ekonomik çeşitlendirme çalışmalarının gündemlerinde ciddi yer tuttuğunu dile getiren Schneider, bu anlamda farklı sektörlere de önem verdiklerinden bahsettti.
Schneider, otomotiv parçaları, uzay teknolojisi, çelik ve komponent sektörlerinde başarılı olduklarını kaydederek, Lüksemburg'un denize kıyısı olmamasına rağmen denizcilik sektörünü de geliştirdiğini bildirdi.
Başbakan Yardımcısı Schneider, "Denizde, karada, göklerde, hatta uzaycılıkta ciddi gelişim sağladık. Lüksemburg, yatırımcıların bütün ihtiyaçlarına cevap verebiliyor. Türk şirketlerinin tüm ihtiyaçlarını karşılayabiliriz." diye konuştu.
"Terörle mücadelede yanınızdayız"
Schneider, yatırım için istikrar ve öngörülebilirliğin önemine değinerek, "Öngörülebilirlik ve istikrar olmadan yatırım yapılamaz. Hukukun üstünlüğü, temel haklar ve ifade özgürlüğü her ülkede önemsenen konu. Lüksemburglu ve Avrupalı yatırımcılar için bunlar çok önemli." ifadelerini kullandı.
Lüksemburg'un 15 Temmuz darbe girişimine karşı Türk hükümetinin ve Türk halkının yanında olduğunu dile getiren Schneider, yoğun dayanışma içinde olduklarını bildirdi.
Darbe girişimini kınayan Schneider, terörle mücadelede Türkiye'nin yanında olduklarını aktardı.
Schneider, Türkiye ile bazı AB üyesi ülkeler arasında son günlerde gerilim olduğunu belirterek, "Umarım bu gerilimin azalması ve bitmesi yönünde adımlar atılır. Hepimizin, tüm ticaret dünyasının çıkarları açısından buna ihtiyaç var. Biz, Türkiye'nin AB üyeliğini her zaman destekledik." dedi.
"Türkiye, Avrupa'nın aradığı kaliteyi üretebiliyor"
DEİK Başkanı Ömer Cihad Vardan, iki ülke arasında arasındaki ticaret hacminin 2016 yılı sonu itibarıyla 200 milyon dolar seviyesinde gerçekleştiğini belirterek, bu rakamın potansiyeli yansıtmadığını, görevlerinin bu rakamı hızla yükseltmek olduğunu söyledi.
Vardan, "Türk iş dünyası olarak, iki ülke arasında özellikle lojistik, finans, ekoteknoloji, biyoteknoloji ve inovatif teknolojiler alanlarında büyük fırsatlar olduğuna inanıyoruz. ve bunları değerlendirebileceğimizi düşünüyoruz." dedi.
Türkiye'nin, Avrupa'nın aradığı kaliteyi üretebildiğinin altını çizen Vardan, "Bundan dolayı, Türkiye, artık uluslararası yatırımlar, yatırımcılar için önemli bir merkez, üçüncü ülkelerde iş birliği için de önemli bir geçiş ülkesi olmuştur." diye konuştu.
Vardan, Avrupa'daki birçok ülkedeki firmaların Afrika'daki, Orta Doğu'daki, Orta Asya'daki yatırımlarını ve operasyonlarını Türkiye üzerinden yönettiğini kaydederek, bu şirketlerin Türkiye ile ortaklık kurduğundan bahsetti.
Bu kapsamda Lüksemburg ile lojistik alanında birlikte çalışabilecek çok önemli fırsatları olduğunu anlatan Vardan, Avrupa'nın hemen kalbinde, Batı Avrupa'nın lojistik merkezi olan Lüksemburg'un, bu misyonunu ancak Türkiye ile tamamlayabileceğini bildirdi.
Vardan, Lüksemburg hükümetinin bu sektörü aktif bir şekilde desteklediğini bildiklerini belirterek, kendilerinin de Türk lojistik sektörünün gücüne inandıklarını ve iki ülkenin bu alanda ortaklıklarını artırması gerektiğini düşündüklerini söyledi.
"Finans sektöründe ortaklığımızı artırmalıyız"
Vardan, ortaklığı artırmaları gereken bir diğer finans alanının ise finans sektörü olduğuna değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hepimiz, Lüksemburg'un, Avrupa'nın finans merkezi durumunda olduğunu biliyoruz. Bizler de İstanbul'un bu bölgede bir finans merkezi olması için ciddi çalışmalar içerisindeyiz ve özellikle İslami finansman araçlarında ve fonlarda ön plana çıkabileceğimize inanıyoruz. Çünkü bu ülke, İslami finans konusundaki potansiyeli bugüne kadar bir türlü kullanamadı. Şimdi onu tetiklememiz gerekiyor.
Dolayısıyla, dünyanın en büyük üçüncü fonuna sahip ve Avrupa'da üç kredi derecelendirme kuruluşundan aynı anda en yüksek kredi notunu alan Lüksemburg ile bu çerçevede yakın iş birliği oluşturmamız gerekiyor. Hatta daha önce KEK toplantılarında da bahsi geçmiş olan, Lüksemburg Finans Kurumu ile ciddi iş birliği içinde olmamız gerektiğine inanıyoruz."
"Ticaret hacmini en az 5'e katlayacağız"
DEİK Türkiye-Lüksemburg İş Konseyi Başkanı Pınar Eczacıbaşı, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 200 milyon dolar olduğunu anımsatarak, "Ticaret hacmini ve doğrudan yatırımları artıracağız. 200 milyon dolarlık ticaret hacmimizi kısa sürede en az 5 katına çıkarmak iş konseyimizin hedefi." dedi.
Üçüncü pazarlarda gerçekleşecek iş birliklerine önem verdiklerini dile getiren Eczacıbaşı, DEİK'in 127 ülke iş konseyinin bilgi ve deneyimi ile üçüncü pazarlarda iş birliği yapabileceklerine inandıklarını bildirdi.
Eczacıbaşı, Türkiye'deki gayrimenkul sektörüne Lüksemburg yatırım fonlarının çekilmesine ilişkin çalışmalar ve iş birlikleri yaptıklarını kaydederek, bu tür çalışmaları artırmak istediklerini söyledi.
Mevcut ticaret hacminin potansiyelin çok altında olduğunu vurgulayan Eczacıbaşı, daha çok çaba sarf etmeleri gerektiğini bildirdi.
Eczacıbaşı, iki ülke arasında en çok öne çıkan iki sektörün finans ve lojistik olduğuna dikkati çekerek, bu alanda başarılı örneklerin bulunduğundan bahsetti.
Toplantıda iki ülkede iş yapan firma temsilcilerinin bulunduğuna değinen Eczacıbaşı, katılımcıların Bakan Zeybekci ile Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Schneider'e sorularını direkt sorabileceklerini sözlerine ekledi.