Haberler

Dolardaki Artış

Abone Ol

SAÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İnat: "Dolardaki artış, sadece masum bir şekilde Türkiye'nin kendi içinde yaşadığı türbülanstan dolayı ülkeden sermaye kaçışıyla açıklanabilecek bir olgu değildir" "Yaşanan bu türbülansta bizzat bazı küresel aktörlerin, giderek daha rafine hale.

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kemal İnat, Merkez Bankası Para Politikası Kurulunun (PPK) borç verme faiz oranını yüzde 7,75'te sabit tutmasına rağmen dolardaki rekor artışa ilişkin, "Dolardaki artış, sadece masum bir şekilde Türkiye'nin kendi içinde yaşadığı türbülanstan dolayı ülkeden sermaye kaçışıyla açıklanabilecek bir olgu değildir. Yaşanan bu türbülansta bizzat bazı küresel aktörlerin, giderek daha rafine hale gelen yeni müdahaleci (neo-interventionist) yöntemlerinin de kısmen etkisi olduğu düşünülmelidir" dedi.

İnat, AA muhabirine, doların bu hafta bankalararası piyasada 2,25 seviyesini aşarak tarihinin en yüksek seviyesine ulaşmasını değerlendirdi.

"Doların artışını doğal olarak Türkiye'de yaşanan gerginliklerle bağlantılandırmak gerekir" diyen İnat, Türkiye'deki son gerginliklerde yabancı aktörlerin tutumlarına da mutlaka bakılması gerektiğini, uluslararası medyanın bazı kesimlerinde Türkiye'nin istikrarsız resminin çizilmesini amaçlayan haberlerin son dönemde arttığına işaret etti.

"Doların artışında istikrarsızlık oluşturmak isteyen bazı küresel aktörlerin de etkisi var"

İnat, yeni müdahaleciliğin askeri, kültürel ve ekonomik boyutları olduğuna dikkati çekti.

Birtakım uluslararası güçlerin başka ülkelerin iç işlerine, ekonomi ve dış politikalarına müdahale etmesinin rafine yöntemleri bulunduğunu aktaran İnat, şöyle konuştu:

"Değişik araçlar kullanılarak, bazen istihbarat servisleri, bazen de kültürel ve ekonomik enstrümanlar kullanılarak müdahaleler yapılabiliyor. Bu anlamda Türkiye, son dönemde ekonomik müdahalecilikle karşı karşıya kalıyor. Buradan 'uluslararası sistemdeki bütün küresel güçler birleşti, Türkiye'ye karşı bir çaba içerisindeler' gibi bir anlam çıkmasın. Kastettiğim şey, ABD'de ve başka bazı ülkelerdeki birtakım çıkar gruplarının Türkiye'de iktidar değişimini arzuladıkları, bölgede kendilerini rahatsız eden politikalara sahip hükümetin devrilmesi yönünde çeşitli arzular içinde olduklarını kimse gizleyemez. Bu, çok net görülen bir şey. Bu kesimler, medya organlarında bunu zaten sık sık yazıyorlar.

Aynı şeyi Avrupa Birliği (AB) için de söylemek gerekir. Türkiye'nin burada dostları olduğu gibi düşmanları da var. Dolayısıyla dolardaki artış, sadece masum bir şekilde Türkiye'nin kendi içinde yaşadığı türbülanstan dolayı ülkeden sermaye kaçışıyla açıklanabilecek bir olgu değildir. Yaşanan bu türbülansta bizzat bazı küresel aktörlerin, giderek daha rafine hale gelen yeni müdahaleci (neo-interventionist) yöntemlerinin de kısmen etkisi olduğu düşünülmelidir."

AK Parti döneminde doların 1,14-1,80 bandında uzun yıllar gidip geldiğine, avro-dolar paritesinin de 80-1,60 bandında dalgalandığına işaret eden İnat, "Avro-dolar paritesinde iki katına varan oynama söz konusuysa son 10 yılın Türk lirası-dolar paritesine baktığımızda, en düşük 1,14, en yüksek de 2,26'ya kadar çıkması, sonra tekrar inmesi olağanüstü bir şey değildir" diye konuştu.

İnat, dolarda uzun döneme yayılan artış ve azalışların sıkıntılı durum yaratmayacağını ifade ederek, "Hızlı bir artış gerçekleşmesi olumsuzluk yarattı. Bu artış, avro-dolar paritesindeki yükseliş ve düşüşlerle de karşılaştırdığımızda çok olağan dışı değil. Sadece kısa sürede bu kadar artması, içerideki istikrarsızlıktan kaynaklanıyor. Burada Türkiye'de demokrasinin işleyişine yanlış şekillerde müdahale edenlerin bu işten sorumlu olduğunu söyleyebiliriz" değerlendirmesinde bulundu. - Sakarya

Kaynak: AA / Ekonomi

Sakarya Üniversitesi Merkez Bankası Kemal İnat Türkiye Ekonomi Ekonomi Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title