"Dolardaki Boğa Eğilimi Sabırlı Olmayı Gerektirebilir"
Rabobank Döviz Başstratejisti Jane Foley: "Bizim tahminimiz, 2014 yılının mart ayına kadar Fed'in tahvil alımında azaltıma başlamayacağı yönünde..." "Dolardaki boğa eğilimi sabırlı olmayı ...
BELGİN YAKIŞAN - Rabobank Döviz Başstratejisti Jane Foley, Fed'in aralık ayında tahvil alımını azaltabileceği spekülasyonunun, tahvil getirilerine baskı yaptığı ve doların yükseldiğini belirterek, "Bizim tahminimiz, 2014 yılının mart ayına kadar Fed'in tahvil alımlarının azaltılmasına başlamayacağı yönünde... Bu nedenle, dolardaki boğa eğilimi sabırlı olmayı gerektirebilir" dedi.
Gelişmekte olan para birimlerinin dolar karşısında değer kaybetmesi ve tahvil alımlarının azaltılmasının piyasalar üzerindeki etkilerine yönelik AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Foley, geçen yaz boyunca Fed'in tahvil alımlarını azaltması durumunda piyasalarda yaratacağı büyük etkinin konuşulduğunu anımsatarak, bu konunun piyasalar üzerinde ne kadar etkili olduğunun kanıtlandığını söyledi.
Yatırımcıların, tahvil alım azaltımının kaçınılmaz olduğu gerçeğine alıştığını ve parasal genişlemeden çıkışın sert bir şekilde olmayacağını düşündüklerini belirten Foley, Fed'in gelecek aylarda alacağı kararın, yatırımcılar için önemli kalmaya devam ettiğini kaydetti.
Foley, ABD hazine tahvili getirilerinin yönünün, dolar üzerinde açık bir etkiye sahip olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
"Fed'in aralık ayında aylık varlık alımlarının büyüklüğünü azaltabileceği spekülasyonu, tahvil getirilerine baskı yapıyor ve dolar yükseliyor. Dolardaki yükseliş, Japon Yeni ve avro gibi para birimlerindeki zayıflığa işaret ediyor. Bizim tahminimiz, 2014 yılının mart ayına kadar Fed'in tahvil alımlarının azaltılmasına başlamayacağı yönünde... Bu nedenle, dolardaki boğa eğilimi sabırlı olmayı gerektirebilir. Ayrıca, ECB ve BoJ gibi merkez bankaları, ekonomilerini güçlü para biriminden uzak bir şekilde yönetmek için 'güvercin' pozisyonlarını desteklemeye ihtiyaç duyabilir."
Gelişmekte olan piyasalarda, geniş cari açıkları nedeniyle ekonomilerin sermaye çıkışlarına karşı çok savunmasız kaldığını dile getiren Foley, "Fed'in ileriye dönük cari dengesini nasıl yöneteceği ve tüketici güveni üzerindeki etki, bu nedenle ciddi derecede alakalı..." ifadesini kullandı.
"Tahvil alım azaltımı beklenenden önce gelebilir..."
Market Securities Başekonomisti ve Stratejist Christophe Barraud da ABD'de geçen hafta yayımlanan 3. çeyrek büyüme ve enflasyon verilerinin ardından, Fed'in bu verilere ilişkin hedeflerine ulaşmasının mümkün gibi göründüğünü belirterek, tarım dışı istihdamdaki kısa dönem ivmenin 200 bin sınırının üzerinde olduğunu kaydetti.
Barraud, Türkiye, Hindistan ve Endonezya gibi yüksek cari açığa sahip gelişmekte olan ülkelerin negatif sarmala dahil olabileceğine dikkati çekerek, "Tahvil alımlarının azaltımı korkusu sermaye çıkışlarını hızlandıracak ve bir taraftan da ithal edilmiş enflasyonu yükseltirken, yerel para birimlerini zayıflatacak" dedi.
Bu durumun merkez bankalarının büyüme üzerinde baskı yaratan sıkı para politikalarına başvurmasına öncü olabileceğini kaydeden Barraud, Hindistan gibi düşük döviz rezervine sahip ülkelerin çok daha fazla zarar görebileceğini sözlerine ekledi. - İstanbul