Endüstri Kütüphaneleri Kurmak Zorundayız"
Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı (TOSYÖV) Başkanı Nezih Kuleyin, "3 milyon 200 bin KOBİ'mizi yerli üretim yapan ve uluslararası pazarlarda rekabet eden işletmeler haline getirmek zorundayız. Bizim sloganımız 'rekabetçi yerli üretim' olmalıdır.
ARİF YAVUZ - Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı (TOSYÖV) Başkanı Nezih Kuleyin, "3 milyon 200 bin KOBİ'mizi yerli üretim yapan ve uluslararası pazarlarda rekabet eden işletmeler haline getirmek zorundayız. Bizim sloganımız 'rekabetçi yerli üretim' olmalıdır." dedi.
Kuleyin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de bulunan 3 milyon 200 bin civarındaki KOBİ'nin ülke istihdamının yüzde 90'ını temsil ettiğini söyledi.
Türkiye'de yatırımın yüzde 50'sini KOBİ'lerin yaptığını dile getiren Kuleyin, "KOBİ'lerin son dönemde ülke ekonomisindeki ağırlığı artırıyor. Küçük olmasına rağmen araştırma ve geliştirme yapan çok sayıda işletmemiz var. Türkiye'deki desteklerin büyük kısmı KOBİ'lere sağlanıyor. Çünkü KOBİ'ler desteklenmediği zaman faaliyet gösterebilecek durumda değiller. Bu nedenle KOSGEB başta olmak üzere, Hazine ve Maliye Bakanlığı, TÜBİTAK ve değişik kurumların KOBİ'leri destekleyen çeşitli programları var." diye konuştu.
Kuleyin, KOBİ'lerin rekabetçiliği konusunda Almanların endüstri 4.0 ile Japonların ortaya attığı toplum 5.0 olgularının tartışıldığını belirterek, kendisinin bu görüşte olmadığını ifade etti.
Almanya ve Japonya'nın şartlarının Türkiye ile aynı olmadığına dikkati çeken Kuleyin, şöyle devam etti:
"Ülkemizin sorunlarını çözmek için doğrudan sanayi 4.0'ı ve toplum 5.0 tezini alıp uygulayalım demek bence uygun değil. Biz 3 milyon 200 bin KOBİ'mizi yerli üretim yapan ve uluslararası pazarlarda rekabet eden işletmeler haline getirmek zorundayız. Bizim sloganımız 'rekabetçi yerli üretim' olmalıdır. İş gücümüzü daha nitelikli hale getirmeliyiz. İşçilerimizin önüne bilimi, teknolojiyi ve üretimdeki her türlü olanağı koymalıyız. Bunun için de Organize Sanayi Bölgelerine (OSB) çok önemli rol düşüyor. OSB'lerin içine endüstri kütüphaneleri kurmak zorundayız. İşçilerimizin ve sanayicilerimizin ihtiyacı olduğu bilgiye anında erişebilecekleri endüstri kütüphaneleri kurmalıyız ki, eğitimimizin niteliğini yükseltelim."
Kuleyin, Türkiye'de ekonomik şartlardan kaynaklı fiyat istikrarsızlığı ve dövizdeki hareketliğin KOBİ'leri zor duruma düşürdüğünü ama asıl sorunun bu olmadığını dile getirdi.
KOBİ'leri asıl zor duruma düşürenin paranın maliyetinin artması olduğuna işaret eden Kuleyin, şu ifadeleri kullandı:
"Şu anda para kullanmaya kalktığımızda yüzde 40'ın üzerinde faiz söz konusu. Bu kadar faiz ödediğinizde zaten Türkiye'de para kazanamazsınız. Yüzde 40'tan fazla kazanmayan bir ekonomide, siz bankalara yüzde 40'tan ödeme yaparsanız başarılı olma şansınız yok. Yüzde 40'ın üzerinde para kullanıyorsanız batma ihtimaliniz yüksek demektir. Bu faizlerle yeni yatırım yapmak ve faizlerin geri dönüşümünü sağlamak mümkün değil. Ekonomik şartların düzelmesi lazım. Bu şartlar altında KOBİ'lerin üretim yapması, üretimi genişletmesi ve satması mümkün değil. Ben yüzde 40'lık faizlerin çok uzun sürmeyeceği görüşündeyim. Sürdürülebilir değil. Eğer böyle sürerse ekonomi daha büyük handikaplara girebilir. Mutlaka bunun önünün alınması lazım."
- "KGF desteği olmasaydı çok sayıda şirket iflas edecekti"
Kuleyin, Türkiye'de KOBİ'lere verilen desteklerin şu anda yeterli olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Hiçbir şey koymadan, sadece devlet desteğiyle bir şey olmak mümkün değil. Kredi Garanti Fonu (KGF) Türkiye'de çok ciddi darboğazları aşmamızda yardımcı oldu. TOSYÖV olarak biz de KGF'nin kurucuları arasındayız. KGF'de devlet desteğiyle yaratılan hazine kredisi portföyü zor durumdaki şirketlerin önünün açılmasında çok büyük destek oldu. Belki de çok sayıda şirket, KGF desteği olmasaydı iflas edecekti ama bu işletmeler zor durumdan çıktılar ve başarılı şekilde yollarına devam ediyorlar. Bazı bankaların, Hazine tarafından sağlanan kredi limitlerini doldurdukları duyumlarını alıyoruz. Buradan da KOBİ'lerin KGF kredilerini yoğun şekilde kullandıkları anlaşılıyor."