Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Albayrak: (2)
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, 2023'e kadar yerli linyit ve taşkömürü kaynaklarının tamamının elektrik üretim amaçlı değerlendirilmesinin hedeflendiğini belirterek, "Ülkemizin ihtiyacı olan yüksek kalorili kömür aramalarına ağırlık verilecek olup, bu amaçla 600 bin metre...
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, 2023'e kadar yerli linyit ve taşkömürü kaynaklarının tamamının elektrik üretim amaçlı değerlendirilmesinin hedeflendiğini belirterek, "Ülkemizin ihtiyacı olan yüksek kalorili kömür aramalarına ağırlık verilecek olup, bu amaçla 600 bin metre sondaj yapılması hedeflenmiştir. Diğer kaynaklar için yapılacak sondajlarla birlikte bu değeri 1 milyon metreye ulaştırmayı hedefliyoruz." dedi.
Bakan Albayrak, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 2017 yılı bütçesine ilişkin sunum yaptı.
Enerji politikalarında ikinci stratejiyi teknoloji transferinin oluşturduğunu belirten Albayrak, şöyle konuştu:
"Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) Yönetmeliği kapsamında ilk uygulama Konya ili, Karapınar ilçesinde gerçekleştirilmektedir. YEKA olarak belirlenen toplam 27,19 kilometrekare büyüklüğündeki alanın 19,19 kilometrekarelik kısmına bin megavat kapasiteli güneş enerjisine dayalı elektrik enerjisi üretim tesisi kurulacaktır. Kurulacak olan üretim tesisinin işletmeye girmesiyle birlikte her yıl yaklaşık 1,7 milyar kilovatsaat elektrik enerjisi üretilecek ve her yıl yaklaşık 600 bin adet evin yıllık elektrik ihtiyacı karşılanacaktır. 30 yıl boyunca işletilecek olan elektrik enerjisi üretim tesisinde; ülkemizde entegre bir şekilde imal edilecek fotovoltaik (FV) güneş modülleri ve yurtiçinde faaliyet gösteren üreticilerden temin edilecek, yerli malı belgesine sahip yardımcı aksamlar kullanılacaktır. İnşallah 2017'nin başında benzer bir ihaleyi rüzgarda da hayata geçirmeyi planlıyoruz.
18-24 ay sürede faaliyete geçirilmesi hedeflenen entegre fabrikada üretilecek fotovoltaik güneş modüllerinin toplam yerli katkı oranı en az yüzde 75 olacaktır. Yerli katkı oranının yüksek olması ülkemiz ekonomisine doğrudan ve dolaylı olarak çok büyük katkılar sağlayacaktır. Ayrıca, çok önemsediğimiz Ar-Ge Merkezinin de 18 ay içinde kurulması ve katma değeri yüksek çıktılar elde edilmesi beklenmektedir. Karapınar'da kurulacak elektrik enerjisi üretim tesisinin entegre fabrikanın üretime geçtiği tarihten itibaren 36 ay içinde tamamlanmasını hedefliyoruz. Bu projede elektrik enerjisi üretim tesisinin kurulum ve işletilmesinde ve fabrikanın işletilmesinde mavi ve beyaz yaka ayrı ayrı olmak üzere en az yüzde 90 oranında, Ar-Ge faaliyetlerinde ise en az yüzde 80 oranında yerli istihdam zorunluluğu getirilmiştir."
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Albayrak, jeotermal kaynaklı elektrik üretim kurulu gücünde ise 2002 yılına göre 40 kat artış ile 725 megavata varan artış yaşandığını vurgulayarak, "Yenilenebilir enerji kaynaklarının yalnızca elektrik üretiminde değil, farklı alanlarda da kullanımının arttırılmasını önemsiyoruz. Bu kapsamda jeotermal uygulamalar 2002 yılına göre 2015 yılında sera ısıtmada yüzde 686 artış ile 3.931 dönüme ve konut ısıtmada yüzde 281 artış ile yaklaşık 114 bin 567 konuta ulaşmıştır. Ayrıca, 2017 yılında jeotermal kaynak arama amacıyla 50 bin metre jeotermal arama sondajının yapılması da planlanmaktadır." diye konuştu.
Yerli kömür
Dışa bağımlılığı azaltmak, iki katına çıkacak enerji talebini sorunsuz karşılamak ve arz güvenliğini sağlamak için çalışmaları sürdürdüklerini anımsatan Bakan Albayrak, bütün yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarından azami ölçüde faydalanmak istediklerini bildirdi.
Albayrak, kömürün dünya genelinde gelecek dönemlerde de enerji kaynakları içerisinde önemini koruyacağına dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Daha fazla yerli' öncelikli stratejimiz kapsamında linyit rezervlerimiz önemli bir konumda bulunmaktadır. Bu önemli kaynağı devreye alma aşamasında bazı çevrelerden olumsuz eleştiriler alabiliyoruz. Ancak dünyadan örnek vermek gerekirse, dünyada birincil enerji üretiminin yaklaşık yüzde 30'u, elektrik üretiminin ise yüzde 41'i kömürden sağlanmaktadır. Karbon emisyonları açısından bakıldığında, ülkemiz, dünya toplam enerji kaynaklı karbon salımının yüzde 0,95'inden sorumlu olup, Almanya ve İngiltere gibi gelişmiş ülkelerden daha iyi durumda bulunmaktadır. Kömür dünya genelinde önümüzdeki dönemlerde de enerji kaynakları içerisinde önemini koruyacaktır. Kaynaklarımızın tamamının elektrik üretim amaçlı değerlendirilmesi için çok yoğun çalışacağız.
2005 yılında başlattığımız Linyit Arama Projesi kapsamında, 8,3 milyar ton olan linyit kömür rezerv miktarımız 15,9 milyar tona ulaşmış. Kömür arama ve rezerv geliştirme çalışmalarına aralıksız devam edilmektedir. Ülkemizin ihtiyacı olan yüksek kalorili kömür aramalarına ağırlık verilecek olup bu amaçla 600 bin metre sondaj yapılması hedeflenmiştir. Diğer kaynaklar için yapılacak olan sondajlarla birlikte bu değeri 1 milyon metreye ulaştırmayı hedefliyoruz. Yerli kömürün kullanımını arttırmaya yönelik üst politika belgelerinde ve Bakanlığımız stratejik planında önemli hedefler belirlenmiştir. 2019 yılına kadar yerli kömür kaynaklı elektrik üretimimizin yıllık 60 milyar kilovatsaate çıkarılması amaçlanmaktadır."
Bakan Albayrak, bu hedeflere ulaşılabilmesi adına yerli kömürden elektrik üretecek bir model oluşturduklarını vurgulayarak, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu modelde hem vatandaş için ucuz elektrik tüketme imkanı sağlayacağız hem de kömür madenciliğini geliştireceğiz. Yaptığımız yasal düzenleme ile yatırımcıya ÇED, kamulaştırma gibi bütün izinleri kamu olarak biz alacağız. Kömür sahası karşılığında en ucuz elektriği kim üretecekse ihaleyi o firma alacak. Bu şekilde 7 milyar tona yakın linyit rezervlerimizi değerlendirmeyi amaçlıyoruz. Bu kapsamda, Ankara ili, Nallıhan ilçesi, Çayırhan mevkiinde bulunan Kömür Rezerv Alanı ve Enerji Üretim Alanının, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) tarafından açık eksiltme yöntemiyle özelleştirilmesine ilişkin olarak ön yeterlilik ve son teklif verme tarihi 21 Kasım 2016 olarak belirlenmiştir. Çayırhan B Termik Santralının kurulu gücünün 700 ile 800 megavat arasında olması planlanmaktadır. Bundan sonra özelleştirilecek kömür sahaları için de Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından benzer bir yol izlenmesi düşünülmektedir. Yerli kömürden elektrik üretilmesini destekleme çalışmaları kapsamında Bakanlar Kurulu kararınca yerli kömür yakıtlı elektrik üretim santrallerinden 2016 yılı sonuna kadar yaklaşık 6,4 milyar kilovatsaat elektrik enerjisi alımına başlanmıştır."
Berat Albayrak, yeraltı kömür madenlerinde çalışanlara yönelik çalışma koşullarının iyileştirilmesi amacıyla mevzuat değişiklikleri yapıldığıne işaret ederek, şu bilgileri verdi:
"Bu kapsamda, yer altındaki çalışma süresi haftada en çok 37,5 saat olup, günlük 7,5 saatten fazla olmayacak şekilde düzenlenmiştir. Yeraltı maden işlerinde çalışan işçilerinin haftada 2 gün hafta tatili kullanabilmeleri sağlanmıştır. Ayrıca 176 Sayılı Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) Maden İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Sözleşmesi, 6580 sayılı kanunla kabul edilmiştir. Bununla birlikte, yeraltı kömür madenlerinde çalışan işçilerimizin iki kat asgari ücret almaları sağlanmıştır. Bu kapsamda, yeraltı maden işletmelerinde meydana gelen maliyet artışlarının karşılanması amacıyla söz konusu işletmelere destek verilmesi amacıyla teşvik sağlanmıştır."
Nükleer
Bakan Albayrak, dünyada elektrik üretiminin yüzde 11'inin nükleer enerjiden sağlandığını anımsatarak, yarısı Fransa, ABD ve Japonya'da olmak üzere dünyada 450 nükleer santral reaktörünün işletmede olduğunu kaydetti.
Türkiye'de nükleer enerjinin enerji arz kaynakları arasına dahil edilmesinin, artan elektrik enerjisi talebinin karşılanması ve ithal yakıtlara bağımlılıktan kaynaklı risklerin azaltılması için elzem olduğunu anlatan Bakan Albayrak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ülkemize kazandırmak istediğimiz nükleer güç santrallerinin hayata geçmesi için 3 proje üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Akkuyu ve Sinop'ta kurulacak santrallerde önemli aşamalar kaydedilmiş olup, 3. Santral için yer seçme çalışmaları devam etmektedir. İlk 2 proje 4'er adet reaktör ünitesine ve toplam 9 bin 280 megavat kurulu güce sahip olup işletme ömürleri 60'ar yıldır.
Akkuyu santralinin ilk ünitesinin 2023 yılı sonuna kadar işletmeye alınması planlanmaktadır. Sinop santrali projesinde ise zemin etüt ve fizibilite çalışması ile ÇED çalışmaları sürdürülmektedir. Her iki NGS projesinde yerli ekipman kullanımı noktasında hassasiyet gösteriyoruz. Bu kapsamda nükleer standartlara uygun ekipman üretip malzeme tedarik edebilecek yerli firmalarımıza yaklaşık 16 milyar Dolarlık iş imkanı doğabilecektir. Akkuyu ve Sinop Nükleer Santral projelerinin inşaatının en yoğun olduğu zamanlarda toplam 20 bin kişi, işletme döneminde 7 bin kişi çalışacaktır.
Burada ve farklı platformlarda nükleer politikalarımızı defalarca dile getirdik, tartıştık, savunduk. Teknoloji transferi stratejimiz kapsamında nükleer teknolojilere sahip olmak da bizim için büyük önem taşıyor. Türkiye'nin kendi tecrübesi ile bir nükleer santral kurması gelecek açısından en büyük hedeflerimiz arasında."
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Albayrak, enerji sektörünün önümüzdeki 10 yılda toplam yatırım ihtiyacının 110 milyar doları aşacağının tahmin edildiğini kaydederek, "Bu çerçevede, ihtiyaç duyulan yatırımların mümkün olduğu kadar özel sektör tarafından yapılmasını sağlayacak düzenlemelerin hayata geçirilmesi yönünde gerekli çalışmalar yürütülmektedir. Enerji mevzuatımızdaki güncel düzenlemeler ile yatırımcıların izin, ruhsat, onay, ön lisans, lisans prosedürlerindeki süreçler önemli ölçüde sadeleştirilmektedir." dedi.
Tespit edilen rezervler
Türkiye'de yürütülen maden arama ve işletmecilik faaliyetlerinin uluslararası standartlar düzeyinde yapılmasının hedeflendiğini aktaran Albayrak, şunları söyledi:
"Son beş yılda yürütülen arama çalışmaları neticesinde 900 milyon ton bakır, 275 ton altın, 1,5 milyar ton demir, 41 milyon ton krom, 2,4 milyar ton dolomit, 1,5 milyar ton kalsit ve 1,2 milyar ton feldispat ve seramik katkı maddesi ile 1 milyar ton sodyum sülfat rezervi tespit edilmiştir. Ayrıca arama ve rezerv geliştirme çalışmaları sonucunda 3,5 milyar tona ulaşan Bor rezervlerimiz büyük oranda görünür hale getirilmiştir. 2017 yılında metalik ve endüstriyel hammadde aramalarına yönelik 350 bin metre sondaj yapılması planlanmıştır.
Madencilik sektöründe ortaya konan vizyon değişikliğinin bir tezahürü olarak MTA Genel Müdürlüğünün yurtdışında arama ve araştırma faaliyetleri yürütebilmesine olanak sağlayacak yasal düzenleme tamamlanmıştır. Deniz aramacılığı noktasındaki eksikliği gidermek amacıyla inşa edilen Türkiye'nin ilk milli MTA araştırma gemisi, deneme ve deniz testleri için kasım sonunda denize açılacaktır."
"Bütün bu çalışmaları yürütürken mümkün olduğunca az kamu kaynağını da kullanmayı hedefliyoruz." diyen Bakan Albayrak, "Bu kapsamda yaptığımız çalışmalar neticesinde ortaya koyduğumuz Bakanlığımız merkez teşkilatı ile bağlı ve ilişkili kuruluşları 2017 Yılı Bütçe Kanun Tasarısı teklifi toplamı 2 milyar 333 milyon 590 bin liradır. Bakanlığımız bütçe teklifinin ülkemiz 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı teklifine oranı binde 3.6'dır." ifadesini kullandı.
(Bitti)