Fındıkta Alan Bazlı Destekleme Paraları Halkı Tembelliğe İtiyor
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, fındıkta alan bazlı destekleme uygulamasının halkı tembelliğe ittiğini, bunun yerine ürüne yüksek fiyat verilmesinin daha iyi olacağını söyledi.
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, fındıkta alan bazlı destekleme uygulamasının halkı tembelliğe ittiğini, bunun yerine ürüne yüksek fiyat verilmesinin daha iyi olacağını söyledi.
Konuyla ilgili bir açıklama yapan Özgenç "Dün Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in, fındıkta alan bazlı destekleme uygulamasının devam edeceği yönündeki açıklamaları üreticiyi sevindirmiş olabilir. Ancak Fındık üreticilerine söz konusu destekleme primi verileceğine ürüne yüksek fiyat verilmesinin daha iyi olacağını düşünüyoruz. Çünkü destekleme paraları halkı tembelliğe itiyor" dedi.
" Doğu Karadeniz'de önemli oranda işsizlik olmasına rağmen iş beğenmemezlikten veya para ihtiyacı olmadığından olsa gerek yeterli sayıda gündelikçi bulunamadığından arazi sahipleri yabancı uyruklu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden gelen işçiler ile eleman ihtiyaçlarını gidermektedirler" diyen Özgenç "Bir diğer önemli husus ise destekleme paralarının alımı sırasında bazı muhtarlar resmi işlerinin yapılması karşılığı ve köy giderlerinde kullanılacağı söylenerek köylülerden Fındıkta Alan Bazlı Destekleme Paralarının bir yıllığının bağışlanması pazarlık konusu ediliyor" şeklinde konuştu.
"FINDIĞI BIRAKIP ALTERNATİF ÜRÜN YETİŞTİREN ÜRETİCİYE DESTEK VERİLMELİ, YAN GELİP YATANA DEĞİL"
Nurettin Özgenç, fındık üreticilerine dönüm başına verilen destekleme pirimi uygulamasının
yanlış olduğunu geçmiş yıllarda da gündeme getirdiklerini hatırlatarak "Bugünde aynı görüşteyiz. Bize göre yapılması gereken köylünün ürettiği fındığın fiyatının yüksek rakamdan alınması daha iyi olacaktır. Çünkü arazisi az olanlar veya toplayacak kimsesi bulunmayanlar fiyatında maliyeti karşılamadığından ürünleri toplamadıklarından dalda kalmaktadır. Acil ihtiyacı olanlar veya yaşadıkları şehre dönmesi gerekenler ellerindeki mahsulün fiyatının kaç lira olduğuna bile bakmaksızın yok pahasına satacak. Böyle olmasından dolayı da tüccar fiyatı yükseltme gereği duymayacak. Türkiye'de fındık fiyatlarında istikrarlı bir şekilde artırılmadığı takdirde fındık konusunda kayda değer bir gelişme sağlanamayacaktır. 2009 yılında yürürlüğe konulan Yeni Fındık Stratejisi kapsamında bu yıl üçüncü ve son kez ödenecek olduğunu bildiğimiz alan bazlı gelir desteğinin uzatılması konusunda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın çalışma yapması bunun somut göstergesidir" diye konuştu.
Fındığın üreticisinden tüccarına, işçisinden aracısına kadar kimseyi memnun etmeyen bir tarım ürünü olduğuna dikkat çeken Özgenç "Fakat
fiyatının düşük olmasından ve maliyetini kurtarmamasından dolayı kimsenin memnun olmamasına rağmen büyük oranda doğu Karadeniz bölgesinde yetişen fındığın üretici açısından başka alternatifi yok. Dolayısıyla
endüstrinin olmadığı, endüstriyel tarımın yapılmadığı bölgenin çiftçisi fındık üretmeye mecbur. İklim ve arazi koşulları da zaten başka bir ürün yetiştirmeye izin vermiyor. Türkiye'de yetişen fındık aslında dünya fındık ihtiyacını da karşılıyor diye biliyoruz. Ancak, fındığın dünyaya pazarlanmasında hak ettiği değeri bulamadığı kanaatindeyiz. Türkiye, 7 tarım ürününün üretiminde birinci sırada bulunuyor ve
bunların en başında da fındık geliyor. Ancak dünya fındık üretiminin 4/3'ünü gerçekleştiren Türkiye, tekel konumunda olmasına rağmen, maalesef fiyat oluşumuna katkı sağlayamıyor. Esas sorun burada yatmaktadır" ifadelerini kullandı.
"KOBİDER olarak bizler fındıkta üreticiye dönüm başına destekleme primi yerine, ürünün yüksek fiyattan alınmasının daha doğru olacağını savunuyoruz" diyen Özgenç, şunları söyledi:
"Fındık ekim alanlarını azaltmak ve verimli arazilerden fındığın sökülmesine ve alternatif mahsul yetiştirilmesi için verilen desteğe evet ama 750 metreden daha alçak olan bölgelerde fındık üreticisine destekleme parası yerine ürüne iyi fiyat verilmesinin daha iyi olacağını kanaatindeyiz. Zira fındıktan başka her şeyin fiyatı artarken bu ürünün fiyatının artmaması düşünülemez. Özellikle doğu Karadeniz bölgesindeki Esnaf ve KOBİ'ler açısından fındık fiyatları çok önemli. Adeta ticaret ve alışveriş
fındığa endeksli. Çünkü fındık para etmezse esnaf iş yapamaz. Esnaf iş yapamayınca istihdam olmaz. İstihdam olmazsa bölge ekonomisi kalkınamaz. Dolayısıyla İhracatın artması için hükümetin fındığa daha fazla tanıtım bütçesi ayırması gerekmektedir. Esasen destekleme paraları halkı tembelliğe itiyor. Nasılsa devlet destekleme parası veriyor diye fındık bahçelerine gereken bakım yapılmıyor. Oysa fındığa verilecek yüksek fiyat üründe kaliteyi getirebilir."
MUHTARLARIN BAĞIŞ BASKISI
Fındık Alan Bazlı Gelir Desteği ödemelerini alabilmek için bazı muhtarların köylüleri bağış yapmaya zorladığını kaydeden Özgenç "Vatandaşların muhtarlık işleri ve arazileri ile ilgili evrak muamelesi yaptırırken muhtarlık eliyle hayır yapmak zorunda bırakılıyor. Yapmayanların işi yokuşa sürülüyor. Vatandaşa "işini yapalım ama bu yılkı ödeneği bağışla" deniliyor. Bazı Muhtar ve azaları tarafından yapılan teklif karşısında köylüler de mecburen bu kişiler ile kötü olmamak için istemeyerekte olsa
haksız duruma razı oluyorlar. Bağış gönüllü yapılır köylülerden hangi adla ve hangi sıfatla olursa olsun
destekleme paralarının bağışlanmasını istemek yasal değil. Zorla ve şartla para toplamak suçtur. Vatandaş köyüne
yardım etmek isterse bunu resmi yollardan ve rızası ile yapar. Mühür ve imza
şartı ile para toplanılması doğru değil. Zor durumda olup geçimini sağlayamayanlar var. Ayrıca toplanan destekleme paralarının ne olduğuna, nerelere harcandığına dair belge var mı ? Vali ve kaymakamlıklar bu konuda gerekli incelemeleri yapmaları lazım" dedi.
Öte yandan Hükümet tarafından Fındık Stratejisi kapsamında 2009 yılında yeni bir uygulamaya geçilerek üreticiye alan bazlı destekleme uygulaması getirildi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından hazırlanan kararname ile 2012, 2013 ve 2014 yılında fındık üreticilerine dekar başına 170 lira destek verilmesi öngörülüyor. Bakanlar Kurulunda kabul edilirse fındık üreticilerine üç yıl daha alan bazlı destek verilecek. Alan bazlı desteklenmenin devam etmesinin nedeni ise, fındıktaki rekoltenin yüksek olmasının yanında fındığın iç piyasadaki düşük fiyatla alıcı bulması önemli etken olarak görülüyor. - TRABZON