Gap'ın Başkenti'nde Ürün Çeşitliliğine İhtiyaç Yok"
HRÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çullu: "GAP'la her alanda gelişip büyüyen ve Türkiye'deki pamuğun yarıya yakınının karşılandığı Şanlıurfa'da ürün çeşitliliğine ihtiyaç yok" "Kendi kaynaklarımızı doğru kullanamazsak ileride çok daha pahalıya çok daha yüksek fiyatlara dışarıdan ürün ithal.
HALİL FİDAN - Harran Üniversitesi (HRÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu, Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) ile her alanda gelişip büyüyen ve Türkiye'deki pamuğun yarıya yakınının karşılandığı Şanlıurfa'da ürün çeşitliliğine ihtiyaç olmadığını söyledi.
GAP'la artan sulama imkanları sayesinde ekonomik ve kültürel anlamda büyük değişim ve gelişmelerin yaşandığı Harran Ovası'nda, sulamanın başlamasıyla çatlamış topraklar berekete, yoksulluk da yerini refah ve bolluğa bıraktı.
Türkiye'nin pamuk üretiminin yarıya yakınının üretildiği Harran Ovası'nda, "beyaz altın"ın yanı sıra yetiştirilen buğday ve mısır gibi ürünler de ülke ekonomisine önemli katkı sağlıyor. Yapılaşma kaygısının da yaşandığı ovada farklı ürün yetiştirilmesinin var olan ürünlere olumsuz yansıyacağı belirtiliyor.
Çullu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tüm dünyanın ilgi duyduğu GAP'ın en önemli ayağının tarım olduğunu söyledi.
Harran Ovası'nda sulamaya başlamasıyla bu projenin ne kadar önemli olduğunun anlaşıldığını belirten Çullu, "GAP çok yönlü entegre bir proje. Bu projede en önemli yer ise çok geniş tarım toprakları olması sebebiyle Şanlıurfa'dır. Buradaki topraklar suyla birleştiğinde çok önemli verim artışları oldu. Ortalama kişi başına gelir 500 dolar civarındayken sulamayla 4 bin doları geçti. Tabi diğer alanlar da sulandığında çok önemli gelir artışı olacaktır" dedi.
"Gelecek 30 yıl düşünerek planlama yapılmalı"
Ovada yıllardır yanlış uygulanan teknikler nedeniyle toprağın tahrip edildiğini vurgulayan Çullu, arazilerin doğru kullanılmasıyla ilgili çiftçilerle işbirliği içinde olduklarını dile getirdi.
Çullu, son yıllarda fiyatlardaki dalgalanmalar nedeniyle ovadaki pamuk üretiminin azaldığını anımsattı.
Çiftçilerin zaman zaman farklı alternatif ürünlere yönelmek zorunda kaldığını, yetkililerin de üreticiyi ürün desenine teşvik ettiğini anlatan Çullu, şunları kaydetti:
"GAP'la her alanda gelişip büyüyen ve Türkiye'deki pamuğun yarıya yakınının karşılandığı Şanlıurfa'da ürün çeşitliliğine ihtiyaç yok. Şuanda burada üretilen pamuk, buğday ve mısırın azalması ülke ekonomisi için sıkıntı oluşturabilir. Çünkü biz pamuğu ve zaman zaman da buğday ve mısır ithal ediyoruz. Önemli derecede ürün ithal ederken biz bu ovada bu ürünleri çok çeşitlendirmeden üretmeye devam etmeliyiz. Elbette araya ikinci ürünü devreye koyarak araziyi ideal kullanabiliriz. Bu ovaya meyve bitkisi önermiyoruz. Çünkü gelecekteki 30 yılı düşünerek tarımı arazilerini planlamamız gerekiyor. Artan nüfusa gıda sağlamak için de bu arazilere ciddi anlamda ihtiyaç var. Kendi kaynaklarımızı doğru kullanamazsak ileride çok daha pahalıya çok daha yüksek fiyatlara dışarıdan ürün ithal etmek zorunda kalacağız."
Çullu, GAP'la bölgedeki toprakların yaklaşık yüzde 20'sinin sulandığını ve çiftçilerin ciddi bir deneyim yaşayarak bilinçlendiğini aktardı.
Ziraatçı, mühendis ve sivil toplum kuruluşları arazilerin doğru kullanılmasıyla ilgili görev almaya başladığını ifade eden Çullu, "Önümüzdeki dönemlerde GAP Eylem Planı 2018 revize planının bitmesiyle 1 milyon hektara yakın arazi sulanmaya başlanacak. Bu anlamda çok iyi stratejinin ortaya konularak arazinin değerlendirilmesi gerekiyor" diye konuştu. - Şanlıurfa