Gazetecilikten ödüllü bal üreticiliğine
ANKARA'da emekli gazeteciler Murat Şahin ve Metin Çetin, küçüklüğünden bu yana arıcılıkla uğraşan Atilla Garipler'in desteğiyle, 5 yıl önce arıcılık yapmaya başladı.
Murat Şahin, 30 yıl gazetecilik yaptıktan sonra kendisinden önce emekli olan Metin Çetin ile birlikte, küçüklüğünden bu yana arıcılık yapan Atilla Garipler'in desteğiyle, 5 yıl önce Ayaş Tekkeler Köyü mevkiinde arıcılık yapmaya başladı. Arıcılığa hobi olarak başlayan iki emekli gazeteci, bal üretiminin tamamen doğal olması için gerekli şartları oluşturdu. Emekli gazetecilerin ürettiği bal, geçen yıl Muğla Arı Kongresi'nde 8 ülkeden 158 arıcının katıldığı yarışmada Türkiye ikincisi seçildi. Bu ödül sayesinde motivasyonları artan Şahin ve Çetin, yine arkadaşları Atilla Garipler'in desteğiyle kovan sayısını arttırdı.
'ÖZELLİĞİ, BİTKİ ÇEŞİTLİLİĞİNİN FARKLI OLMASINDA'
Murat Şahin, kovanların bulunduğu Tekkeler köyü mevkiinde tarım arazisi bulunmadığı için bölgede kimyasal ilaç kullanımının olmadığını söyledi. Şahin, "Ürettiğimiz balın özelliği bölgenin florasının (bitki çeşitliliği) çok farklı olması. Bölgede yetişen çiçekler, bala farklı bir aroma katıyor ve tamamen doğal" diye konuştu.
'BALI ARACIDAN DEĞİL, ARICIDAN ALSINLAR'
Türkiye'de arı potansiyelinden çok fazla bal üretimi olduğunu ve bu balların büyük bir bölümünün hileli olduğunu söyleyen Şahin, "Bununla ilgili Arıcılar Birliği elinden geldiği kadar mücadele ediyor. Ancak biz tüketicilere 'balı aracıdan değil de arıcıdan alın' tavsiyesinde bulunuyoruz. Basit hilelerle çok para kazanıldığı için piyasada çok kalitesiz ballar var. Özellikle glikoz şurubu ile bal yaptırılıyor. Bunlar, sağlığa zararlı kanser yapan maddeler. Tüketiciler güvenmedikleri kişilerden bal almasınlar" dedi.
'VAROVA ZARARLISINA KARŞI CEVİZ YAPRAĞI İLE MÜCADELE'
Metin Çetin ise son yıllarda arı popülasyonunda yaşanan düşüşün nedeninin tarım ilaçları ile arı hastalıkları olduğunu söyledi. Hastalıklarla mücadelede doğal yöntemler kullandıklarını belirten Çetin, "Özellikle 'varroa' zararlısının tedavisi için ceviz kabuğu ve yaprağı kullanıyoruz. Bunda yüzde yüz başarılı olduğumuzu söyleyemeyiz; ancak en azından bu hastalığı bir şekilde baskılıyor ve kontrol altında tutmaya çalışıyoruz. Kimyasal ilaç kullanıp, balda ilaç kalıntısı bırakmaktansa, mücadelede zorluk çekmeyi tercih ediyoruz. Ceviz kabuğu ve yaprağını kuruttuktan sonra yakarak, körükle arı kovanına dumanını veriyoruz. Bizim geliştirdiğimiz bu yöntem şu an teori aşamasında; ancak işe yaradığını gören arıcılar bu yöntemi kullanıyor" diye konuştu.
'GERÇEK BAL KRİSTALLEŞİR'
Atilla Garipler de arıcılığın baba mesleği olduğunu belirtti. Garipler, her yıl düzenlenen yarışmalara katılarak, ürettikleri balların analizden geçtiğini ve bu sayede kendilerini tescil ettiklerini söyleyerek, "Balın sahte olup olmadığı, kalitesi ancak analizle belirlenebilir. Halk arasında bazı yöntemler kullanılıyor; ancak bunlar kesinlikle güvenilir değil. Tek yöntem analiz. Örneğin; bal bir süre sonra kendini korumaya almak için kristalleşir. Bu halk arasında 'şekerli bal' olarak bilinir. Gerçek bal katılaşır. Tüketiciler asıl kristalleşmeyen baldan korksunlar" dedi. - Ankara
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Ekonomi