Girişimcilik Yoluyla Köprüler Kurmak" Konferansı
Başbakan Yardımcısı Babacan: (2) "Türkiye'nin G20 dönem başkanlığında yapısal reformların uygulanması için özel bir gündemimiz var. 20 ülke yaklaşık 900 kadar taahhütte bulundu.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye'nin G20 dönem başkanlığında yapısal reformların uygulanması için özel bir gündemi olduğunu belirterek, "20 ülke yaklaşık 900 kadar taahhütte bulundu. Sözler yerine getirilirse 5 yıl içerisinde dünya ekonomisi 'Hiçbir şey yapmazsak ne olur?' durumuyla karşılaştırdığımızda, yaklaşık 2 puan daha fazla bir büyümeyi görebilecek" dedi.
Babacan, Borsa İstanbul ev sahipliğindeki California Üniversitesi, Berkeley ile ortaklaşa düzenlenen "Girişimcilik Yoluyla Köprüler Kurmak: Girişimcilikte Yükselen Ülke Türkiye'ye Bölgesel ve Küresel Bakış" adlı konferansın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye ekonomisinin büyümesinin kaynağının tamamen özel sektör olduğunu, kamu harcamalarına dayanan bir ekonomik büyüme modelini hiçbir dönemde benimsemediklerini söyledi.
Babacan, "Özellikle kamu borcunun yüksek olduğu ülkelerde zaten piyasalar kamu borcunu bir risk olarak algılıyorsa, daha fazla para harcatarak daha fazla büyümeyi olası bir sonuç olarak görmüyoruz. Yüksek kamu borcu, ekonominin üzerinde bir risk ve tehdit olarak sürekli duruyor" dedi.
Kamu borcunun makul seviyelerde olması gerektiğini vurgulayan Babacan, "Bugün para harcayarak borcu çoğaltan bir hükümet çoğu zaman popüler oluyor, vatandaşına güzellikler yapmış oluyor. Ama borcun ödenme günü geldiği zaman tedbir alıp borcunu düşürmek zorunda kalan hükumetler çok da popüler olmuyor" şeklinde konuştu.
Babacan, yapısal reformların önemine işaret ederek, reformlar yapılmazsa bazen ülkelerin bile kaybedildiğini, şu anda birçok ülke için artık reformların ertelenemez noktaya geldiğini kaydetti.
Türkiye'nin G20 dönem başkanlığında özellikle yapısal reformların uygulanması için özel bir gündemleri ve takip mekanizmalarının olacağı bilgisini veren Babacan, sözlerine şöyle devam etti:
"20 ülke yaklaşık 900 kadar taahhütte bulundu, 'Ben önümüzdeki 3-4 yıl boyunca şu şu adımları atacağım' diye. Bu taahhütlerin açık ve şeffaf bir şekilde izlenebilmesiyle alakalı bir mekanizma oluşturuyoruz. Eğer verilen sözler tutulursa, dünya ekonomisinde bir toparlanma olacağını, OECD ve IMF'nin araştırmacıları söylüyor. Sözler yerine getirilirse 5 yıl içerisinde dünya ekonomisi 'Hiçbir şey yapmazsak ne olur?' durumuyla karşılaştırdığımızda, yaklaşık 2 puan daha fazla bir büyümeyi görebilecek."
Babacan, öngörülebilirliğin olmadığı yerde makroekonomik istikrarı sağlamanın çok zor olduğunu söyledi. Son krizin merkezinde güven krizi olduğunun altını çizen Babacan, Avrupa Merkez Bankası'nın bundan 2 yıl önce açıkladığı programda "sınırsız bir şekilde ne gerekirse yaparım" dediği halde Avrupa'da para aktarım mekanizmalarının yeterince çalışmadığını ifade etti.
"Yeni bir kanunla devletin girişimcilik fonlarına kaynak sağlayan üst fonlara ortak olabilmesini getirdik"
Ali Babacan, ticaretin, siyasetin ve girişimciliğin risk olduğunu, ancak ölçülü, bilinçli ve iyi hesap edilmiş risklerle sonuç alınabileceğini söyledi.
Girişimciler için farklı destek mekanizmaları kurduklarını anlatan Babacan, "Şu anda Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız, üniversite sanayi iş birliğinin geliştirilmesi ile ilgili yeni bir strateji belgesi hazırlıyor ve bunu inşallah çok kısa bir zamanda açıklayacağız" dedi.
Kurdukları melek yatırımcı sistemlerine de değinen ve bunların iyi çalışmaya başladığını belirten Babacan, şunları kaydetti:
"Umarım sayıları binlere, onbinlere ulaşır. Melek yatırımcılara sertifikalar ile bu avantajları sağlıyoruz ki biraz da devlet izleme mekanizması olsun. Çünkü şunu da söylüyorlar; 'Melek yatırımcı diyorsunuz ama biliyorsunuz şeytan da zamanında bir melekti'. Onun için dikkat edilmesi lazım. O yüzden de devletin oraya bir izleme, denetleme mekanizması var. Çok sayıda girişimciden bir melek yatırımcı ile ilgili şikayet gelirse, o zaman onun sertifikası da iptal edilebilir her zaman. Böyle bir sistem kurduk. Yeni bir kanunla devletin girişimcilik fonlarına kaynak sağlayan üst fonlara ortak olabilmesini getirdik ve Hazine Müsteşarlığımız ilk çağrısına çıktı. Takvimi tam hatırlamıyorum ama sanırım kasım sonuna kadar çağrı devam ediyor. Devletin de ortak olacağı üst fona uluslararası kuruluşların ilgisi de fazla. Bu üst fon, belli kriterler kapsamında girişimcilere sermaye olarak katılıyor. Bununla ilgili bir yıldır süren çalışmamız tamamlandı ve uygulama başladı."
"ICC ile görüşmeler yaptık, Küresel KOBİ Forumu kuralım dedik"
Başbakan Yardımcısı Babacan, Uluslararası Ticaret Odası (ICC) ile bundan 5-6 ay önce görüşmeler yaptıklarını belirterek, "Bir Küresel KOBİ Forumu kuralım dedik. Şu anda dünya çapında KOBİ'lerin sorunlarını, beklentilerini dillendirecek uluslararası bir mekanizma yok" dedi.
ICC'nin bu fikri çok benimsediğini aktaran Babacan, onlarla beraber bu işi başlatacaklarını, başta BM olmak üzere birçok kurumdan güzel geri dönüşler aldıklarını dile getirdi.
Babacan, ICC şemsiyesinin altında bu forumu kuracaklarını, bu forumun sürekli olmasını istediklerinin altını çizdi.
- İstanbul