"Her Yıl Yaklaşık Olarak 13 Milyon Lira Değerinde Deri İsrafı Oluyor"
Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dinç: "Koyun sürülerini ayırmak amacıyla sürülen boyalar, kesim ve yüzüm işlemleri sırasında meydana gelen bıçak yaraları, derilerd...
ZİYA ALTUNBAŞ - Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Dinç, koyun sürülerini ayırmak amacıyla sürülen boyalar, kesim ve yüzüm işlemleri sırasında meydana gelen bıçak yaraları, zamanında ve gerektiği gibi tuzlanma yapılmadığı için derilerde bakteri oluşmasının derilerinin israf edilmesinde en önemli nedenler olduğunu belirterek, " Kurban derilerinin en az yüzde 20 si bu nedenlerle kullanılamaz hale gelmektedir. Dolayısıyla cari değerler üzerinden her yıl yaklaşık olarak 13 milyon lira değerinde bir israfın olduğunu hesap etmekteyiz "dedi.
AA Muhabirine Kurban Bayramı öncesinde değerlendirmelerde bulunan Dinç, istatistiklere göre her sene Kurban Bayramı'nda yaklaşık 2 milyon adet küçükbaş ve 600 bin adet büyükbaş hayvan kesildiğini belirterek, ancak kurbanların deri ve bağırsaklarının çoğunun bilgisizlik nedeniyle israf edilmekte olduğunu ve hiçbir işe yaramaz hale getirildiğini belirtti.
Kurban derilerinin en önemli ve yaygın kullanılma alanının deri işletmeleri (tabakhaneler) olduğunu söyleyen Dinç, yerli kaynakların kesimlerin azlığı nedeniyle ihtiyaca cevap veremediğini ve Türkiye'deki deri işletmelerinin, deri üretiminde ihtiyaç duydukları ham derinin büyük bölümünü ithal etmek zorunda olduğunu ifade etti.
Bugün bir adet tuzlanmış yaş koyun derisinin ortalama 13–14 liradan, sığır cinsi hayvan derilerinin kilosunun ise ortalama 3 ile 3,10 liradan satıldığını düşünüldüğünde, kurban derilerinden çok önemli bir milli servetin ortaya çıktığının görüldüğünü anlatan Dinç, şöyle devam etti:
"Yapılan tespitlere göre koyun sürülerini ayırmak amacıyla sürülen boyalar, kesim ve yüzüm işlemleri sırasında meydana gelen bıçak yaraları, zamanında ve gerektiği gibi tuzlanma yapılmadığı için derilerde bakteri oluşması derilerinin israf edilmesinde en önemli nedenlerdir. Kurban derilerinin en az yüzde 20 si bu nedenlerle kullanılamaz hale gelmektedir. Dolayısıyla cari değerler üzerinden her yıl yaklaşık olarak 13 milyon lira değerinde bir israfın olduğunu hesap etmekteyiz. Buna yüzde 50 den fazlası çöplüklere atılan veya toprağa gömülen bağırsakları da ilave edersek, her yıl önemli miktarda milli servet israf edilmektedir"
-"Belediyelerimizin kurban kesimleri için ayırdığı alanlarda derilerin makine ile yüzülmesi için çalışmalar yapması ve gerekli gayretleri göstermesini bekliyoruz"
Derinin hayvandan ayrıldıktan sonra üzerinde et parçalanmaması gerektiği uyarısında bulunan Dinç, deriyi tulum halinde kesiksiz olarak çıkarmanın deriye zarar vermemek için en uygun yöntem olduğunu söyledi. Dinç, "Deri hatasız bir şekilde yüzüldükten sonra, koyun derileri için 2 kilogram, sığır cinsi deriler için 6 kilogram kaba tuzu deriye iyice yaymak, bağırsakları temizleyip, tuzlayarak plastik bir torbaya koymak, deri ve bağırsakları hayır kurumlarına teslim edilene kadar serin ve gölge bir yerde muhafaza etmek gerekir. Belediyelerimizin kurban kesimleri için ayırdığı alanlarda derilerin makine ile yüzülmesi için çalışmalar yapması ve gerekli gayretleri göstermesini bekliyoruz. Bu gayretlere kurban derilerini toplayan kurum ve kuruluşlar da katkı vermelidir" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin deri ve deri ürünleri bakımından önemli bilgi ve deneyime sahip olduğunu, ancak Türkiye'nin hayvancılığın azalması, meraların yeterli olmaması gibi nedenler ile ihtiyaçları olan ham deri yetmediği için ham deri ithalatçısı durumuna geldiğini anlatan Dinç, "Bu nedenle Ülkemizdeki ham derilerin dikkatle üretilmesi ve korunması gereklidir. Bu bakımdan özellikle belediyeler ile besiciler ile ve sektör mensupları ile zaman zaman değerlendirme toplantıları yapıyoruz ve gerekli önlemlerin alınması için çalışmalar yapıyoruz" dedi.
Kurban derisi toplamada Türk Hava Kurumu'nun (THK) tek yetkili olmaması ile ilgili de değerlendirmelerde de bulunan Dinç, "Kurban derilerinin toplanması ile ilgili olarak tek yetkili kurumun bundan böyle Türk Hava Kurumu olmayacağı kararının kendilerini fazla ilgilendirmediğini belirterek," Zaten fiili durumda da sadece THK derileri toplamıyordu. Hemen hemen her yardım kurumu derileri topluyordu. Bu bakımdan fiili duruma uygun bir düzenleme olarak değerlendiriyorum" diye konuştu.
Kurumların deri toplamayı düşünmesi gerektiğini de savunan Dinç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ancak bunun yanında derilerin israf edilmeden yüzülmesini, tuzlanmasını ve deri işletmecilerine ulaşıncaya kadar korunmasını da düşünmelidir. Derileri toplayacak kuruluşlar, derilerin israf edilmemesi için derilerin temin edecekleri makinelerle kafa, kuyruk, kol ve kelleden arındırılarak yüzülmesi konusunda proje geliştirmeli, temin edecekleri kendi makinelerini kurban kesim alanlarına kurarak derilerin sağlam bir şekilde yüzülmesini sağlamaları çok yararlı bir hizmet olacaktır. Yine bu yardım kuruluşlarının, derilerin yüzüldükten sonra tuzlanmasına, bağırsakların da gerektiği şekilde muhafaza edilmesine yardımcı olmalarını ve bu hizmetleri ile milli varlığımızın korunmasına daha fazla katkıda bulunmalarını bekliyoruz"
-"Deri ve deri ürünleri sektörü mensupları olarak ham derilerin ihraç edilmesini istemiyoruz"
Türkiye'nin kurban derisi ihracatı konusunda da bilgiler veren Dinç, deri ve deri ürünleri sektörü mensupları olarak ham derilerin ihraç edilmesini istemedikleri belirterek, bunun nedeni ise Türkiye'deki ham deri kaynaklarının yetersiz olması ve ihraç ürünlerinin daha çok işlenerek imkan dahilinde nihai ürün olarak ihraç edilmesi ve bu yolla daha fazla katma değer elde etmek istemeleri olarak açıkladı.
Buna rağmen Ülkemizin ham deri ihracat verilerine baktığımızda 2013 Ocak - Ağustos döneminde ham deri ihracat gelirimiz, 2012 nin aynı dönemine göre yüzde 254 oranında artarak 924 bin dolara ulaştığı bilgisini veren Dinç, şöyle devam etti:
"Kurban bayramında kesilen ham derileri işleyen deri işletmeleri elde ettikleri derileri bizzat ihraç ettiği gibi ayakkabı, çanta ve konfeksiyon üretimi yapan yerli üreticilere de satmaktadır. Yerli ayakkabı, çanta ve konfeksiyon üreticileri de ürettikleri ürünlerin büyük bölümünü ihraç etmekte veya yurt içinde turistlere satmakta ve bu yolla önemli bir döviz girdisi sağlanmaktadır. Deri işletmelerinin en temel hammaddesi ham deridir. Türkiye'deki deri işletmelerinin deri üretiminde ihtiyaç duydukları ham derinin büyük bölümünü ithal etmek zorundayız" - İstanbul