Hisarcıklıoğlu: Sanayide 2. Lige Düştük
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, 2000'li yılların başında dünyanın en büyük 15 sanayi ülkesi içinde olan Türkiye'nin, bugün itibariyle ilk 15'ten düştüğünü söyledi.
EGE Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) tarafından, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun da katılımıyla düzenlenen törende, üretim, yatırım, ihracat, vergi ve istihdam ile Ar-Ge, inovasyon dahil 17 farklı kriterde başarılı 183 üye ile 2 girişimciye plaketle başarı belgesi verildi. Törende konuşan Hisarcıklıoğlu, 2000'li yılların başında dünyanın en büyük 15 sanayi ülkesi içinde olan Türkiye'nin, bugün itibariyle ilk 15'ten düştüğünü kaydetti.
İzmir'deki Hilton Oteli'nin Barbaros Paşa Salonu'nda düzenlenen Başarılı Sanayici Kuruluşları Ödül Töreni'ne, TOBB Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, İzmir milletvekilleri, Vali Mustafa Toprak, oda başkanları, belediye başkanları, iş insanları ve davetliler katıldı. Törenin açılış konuşmasını yapan EBSO Meclis Başkanı Salih Esen, son dönemlerde işleri yolunda gitmeyen birçok sanayicinin üretim kaybı yaşadığını, yatırımlarında zarar ettiklerini, iflas erteleme talebinde bulunduklarına tanıklık ettiklerini söyledi. İşsizlik ve cari açığın önlenmesinin yatırımlardan geçtiğini savunan Esen, yeni bir yatırım hamlesine ihtiyaç olduğunu vurguladı.
"BASKIYI ENSEMİZDE HİSSEDİYORUZ"
Emek toplumundan bilgi toplumuna geçildiğini hatırlatan EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, "Öyle bir dönem ki yeni şeyler söylemenin ötesinde yapma zamanı, bu baskıyı 2008 krizinden bu yana ensemizde hissediyoruz. Üstüne ülkemizdeki gelişmeler, iş yapmamızın önündeki engeller, uluslararası politikalar, siyasi hukuki ve toplumsal rahatsızlıklar, son olarak da küresel terör eylemleri eklenince bugünkü endişelerimiz daha çok artmış durumda" dedi.
TÜRKİYE İLK 15'DEN DÜŞTÜ
Törende sanayicilerin sıkıntılarına da değinen TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, 2000'li yılların başında dünyanın en büyük 15 sanayi ülkesi içinde olan Türkiye'nin, bugün itibariyle ilk 15'ten düştüğünü kaydedip, "Sanayimizi yeteri kadar büyütemedik. Türkiye'nin 15 büyük sanayi ülkesinden biriyken bu ligden ikinci lige düştük. Hizmet sektörü tarım sektörünün sanayi sektöründen daha fazla büyümesidir buna sebep. Onun için bizim biran önce yeniden sanayiyi cazip hale getirmemiz gerekiyor. Yatırım teşvik sistemi ki İzmir'in belki de en önemli sorunlarından biri bu. 3.5 kilometre yarı çapında İzmir'e 4 farklı teşvik uygulanıyor. Bağyurdu, Turgutlu, Manisa arasındaki 3.5 kilometre yarı çapında. Sanayici olsanız birinci derecede teşvik olana mı giderseniz yoksa hemen sınırı geçip Turgutlu OSB'de 4. bölgede mi yatırım yaparsınız. Onun için muhakkak teşvik sisteminin statik değil dinamik olması lazım. Değişen koşullara göre mutlaka sistemin yenilenmesine ihtiyaç var" dedi.
İŞÇİNİN MALİYETİ YÜKSEK
Türkiye'de bir işçinin işverene maliyetinin yüksek olduğuna dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, "Şimdi bir işçimizin eline net 100 lira geçiyorsa işveren olarak bana maliyeti 159 lira. Benim cebimden 159 lira çıkıyor. İşçimizin cebine 100 lira giriyor. OECD ortalamasına baktığımızda bu rakam yüzde 35. Rekabette eşitlik istiyoruz, onlardaki yük 35 bendeki 59. ABD'ye bakıyoruz bu oran yüzde 22'lerde. Kıdem tazminatı yükü. 2001'den bu tarafa her seçim döneminde popülizm oluyor. Hele işçi hakları denilince müthiş popülizm oluyor. Dünya şampiyonuyuz, 1930'lardan kalma bu. İşsizlik fonunu getiriyoruz kıdem tazminatını kaldıracağız diyorlar. Hem işsizlik fonu var hem kıdem tazminatı yükü var. ABD'de kıdem tazminatı 4.7 maaş, Türkiye'de 20 maaş. Bir taraftan neye ihtiyacı var. Her yıl 1 milyon kişi istihdam piyasasına giriyor. 1 milyon kişiye istihdam iş bulmak durumundayız. Devletin kapısında 1 milyon kişiye iş bulamazsınız. Kim bulacak bunu bu salonu dolduran müteşebbisler, yeni girecek girişimciler. Ülkemizde iş yapmayı cazip hale getirmemiz lazım" dedi.
UMEM'E DİKKAT ÇEKTİ
İşverenlerin mutlaka Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri Projesi (UMEM) kapsamında işçi alımı yapmaları konusunda ciddi tavsiyelerde bulunan Başkan Hisarcıklıoğlu, "Bunun en başarılı illerden biri de İzmir. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız işin farkına varmış UMEM kapsamında eleman istihdam ediyor. Mesleği olmayan bir kardeşimiz 3 ay meslek lisesinde eğitiliyor. Eğitilirken günlük 25 TL cep harçlığı, artı sağlık sigortası. Bunu baba oğula yapmaz" ifadelerini kullandı.
HEPİMİZİN ORTAK SORUNU:TAHSİLAT
Türkiye'de tahsilat sıkıntısı olduğunu savunan Hisarcıklıoğlu konuşmasında şunları kaydetti: "Hepimizin ortak sorunu bu. Türkiye'de bununla ilgili 2 mekanizma üzerinde çalışıyoruz.
Sayın Ali Babacan'la 15 gün önce yaptığımız bankalar birliği toplantısında özellikle bu çeklerdeki hapis cezalarının kaldırılmasına bağlı olarak, çekin itibarının arttırılması için yapmış olduğumuz çalışma var. Dünyada vadeli çek sadece Türkiye'de var. Bizim dünya ekonomisine icat olarak soktuğumuz tek iş vadeli çek. O da maalesef önümüz tıkandığı için yine bizim pratik icatlarımızdan bir tanesi. Ama hapis cezasının kaldırılmasından sonra maalesef itibarı düştü. Bunun karşılığında bir talepte bulunduk. Biz herhangi bir bankaya kredi kullanmaya gittiğimizde şirketin adı soyadı giriyor bilgisayarda bütün özgeçmişi görüyor. Parayı satan, benim her türlü bilgimi görüyor. Onlar para satıyor görüyor, biz mal satıyoruz göremiyoruz. Yeni karekodlu bir çek, inşallah yürürlüğe girerse ki kare kodlu çek vasıtasıyla herhangi bir alışverişinizde karekodunu okutarak benim verdiğim çekin banka neyi görüyorsa siz de onu görebileceksiniz.
Ayrıca Türk sigorta şirketlerini maalesef bu alana sokamadık. Ama yabancılar bu alanda yoğun olarak çalışıyorlar. Yabancılarda alacaktan batma diye bir şey yok. Alacak sigortasında yabancı sigorta şirketlerini çalıştıran bugün binde 5 oranında bir üzerinizden işlem maliyeti alarak bütün alacağınızı sigorta ediyor."
İŞVERENLERİ UYARDI
Başkan Hisarcıklıoğlu konuşmasında işverenlere uyarılarda da bulunup, "Cari açık düştüğü için Türkiye'nin faiz borçlanması ihtiyacı azaldığında faiz oranlarında bir düşmeye neden olabilir. Döviz ne olur döviz geliriniz yoksa 2015'te sakın dövizle borçlanmayın. Aşağı yukarı dalgalanmalar söz konusu olabilir. Türkiye'de kişi başına milli gelir 2002'de yaklaşık 4 bin dolar civarındaydı. Ekonomide yapılan yapısal reformlarla kişi başı gelir 10 bin dolar civarına geldi. 6 yılda 2.5 misli ekonomimizi büyüttük ama maalesef 2008 krizine bağlı olarak hem iç hem dış sebeplerden dolayı 2008'den itibaren 10 bin dolara çakıldık kaldık. Bunun adına yapısal reform diyorlar. Orta gelir tuzağı diyorlar. Bu tuzağın içinde kaldığımızın somut göstergesi ve bunun bizim ekonomimizi nasıl etkilediği ortada. 2015 seçimlerine kadar yapısal reform şansı yok. Hiçbir siyasi kurum yapısal reforma dokunmaz. 2015 sonrasında Haziran'dan sonra Türkiye'nin tek odaklanması gereken yapısal reformlar. Hedefimiz 25 bin dolara çıkmak. Biz bunu yaparız, bu maçı alırız" diye konuştu.
Ardından 2013 yılı kriterlerine göre 17 kategoride 82 plaket, 433 başarı belgesi ile 183 firma ve 2 başarılı girişimci ödüllerini aldı.