Hollanda Başbakanı Rutte."Türkiye Son Yıllarda Çok Başarılı Bir Gelişme Kaydediyor."
Hollanda Başbakanı Mark Rutte, "Türkiye son yıllarda çok başarılı bir gelişme kaydediyor."
Hollanda Başbakanı Mark Rutte, "Türkiye son yıllarda çok başarılı bir gelişme kaydediyor. Türkiye dünyadaki en hızlı büyüyen ekonomilerden biri oldu. Aslında büyüme rakamlarına bakacak olursak biraz sizi kıskanıyorum. Büyüme potansiyeliniz inanılmaz" dedi.
İstanbul Ticaret Odası'nda Türk ve Hollandalı iş adamlarına hitap eden Rutte, "Türkiye son yıllarda çok başarılı bir gelişme kaydediyor. Türkiye dünyadaki en hızlı büyüyen ekonomilerden biri oldu. Sık sık Türkiye'ye ziyarete geliyorum. Daha önceki görevim itibariyle de buraya geldim. 90'ların sonunda ve 2000'lerin başında geldim. O günden bugüne çok şey değişti. Türkiye dünyadaki en hızlı büyüyen ekonomilerden biri oldu. Aslında büyüme rakamlarına bakacak olursak, biraz sizi kıskanıyorum. Büyüme potansiyeliniz inanılmaz" şeklinde konuştu.
Rutte, bir Türk gazetesinde yakın zamanda ilginç bir makale yayınlandığını belirterek, "Bu makale sürdürülebilir iş stratejilerini ve Hollanda kökenli çok uluslu bir şirket olan Unilever'in Türkiye faaliyetlerini ele almış. Şirketin yöneticilerinden biri, 2015 yılı itibariyle bütün sebzeler ve Türkiye'den satın aldığı bütün çayların sürdürülebilir kaynaklardan geleceğini söylüyor. Bu iki yıl sonra olacak bir şey demek ki. 2020 yılı itibariyle birtakım hedefler var. Ben daha önce 10 yıl boyunca Unilever'de çalışmıştım. Şirket o zaman sürdürülebilir büyüme peşindeydi. Başardıklarını görüyorum. Sadece onlar değil, diğer birçok Hollandalı şirket sürdürülebilir kaynaklarla büyümeyi amaçlıyor" dedi.
Rutte, "Tüketiciler sürdürülebilir tedbirler almak zorunda. Bugünün seçimlerinin yarını nasıl etkileyeceğinin farkındalar. Çok ince bir kurumsal sosyal sorumluluk tabakası olmamalı. Samimiyet sahibi olan insanlar hemen kurumun iyi niyetini fark edecektir. Daha küçük ölçekli şirketler de giderek daha sürdürülebilir ekonomiye geçmek istiyor. Türkiye'de de sürdürülebilirlik alanında çok önemli gelişmeler var" ifadelerini kaydetti.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş ise, "Geçen nisan ayında Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile beraber Hollanda'ya gitmiştik. Orada da Türk- Hollanda İş Konseyi yapıldı. Çok başarılı bir toplantı oldu ve bu toplantıyı onun bir devamı olarak görüyorum. Hollanda Başbakanı Sayın Rutte de o toplantıya geldi ve konuşma yaptı. Beni orada en çok etkileyen şey, Sayın Rutte'nin toplantıya bisikleti ile gelmesi oldu. Bu beni çok etkilemişti" dedi.
Yalçıntaş, Türkiye-Hollanda ilişkilerinin 400. yılının kutlandığını, ayrıca rekabet ve sürdürülebilirlik konusunda yaptıkları toplantıyla Türkiye ile Hollanda arasındaki ilişkileri yeni bir düzleme taşıdıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Aynı 1612 senesinde olduğu gibi ilişkilerimizin temelinde ticaret var. Ben Hollanda'da iken hem Cumhurbaşkanımız hem de Sayın Hollanda Başbakanını dinlerken, aklıma şu geldi. Bizim ilişkilerimiz 400 sene evvel başladı. 400 sene evvel bu ilişkileri başlatan Osmanlı topraklarına gelen Hollanda Büyükelçisi 1612 yılında İstanbul'a atanan ilk Hollanda Büyükelçisi Cornelis Haga'ydı. Bizim tarafımızdan da Kaptan-ı Derya Halil Paşa'ydı. Acaba bu iki insan 400 sene evvel bu ilişkileri başlatırken bu noktaya geleceğimizi düşünmüşler miydi-"
Türkiye ve Hollanda arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin hızla arttığını vurgulayan Yalçıntaş, "Bugün Hollanda ile çok ciddi bir ilişkimiz var. Ticaret anlamında biz Hollanda'nın ilk 20 partnerinden biriyiz. Türkiye'ye yapılan doğrudan yatırımlar alanında Hollanda, Türkiye'nin en büyük yatırımcısı. Bizim ilişkilerimiz Leiden kumaşı almakla, Ankara keçisinin tiftiğini satmakla başladı. Leiden kumaşlı ve Ankara tiftiği ile başlayan bu ilişkinin bugün noktaya kadar geleceğini ve bu kadar iyileşeceğini o zamanlar bu iki devlet adamı düşünmüş müydü-" dedi.
Yalçıntaş, "Eğer bugün iki ülke arasındaki ilişkiler bu kadar iyi bir seviyeye ulaştıysa bunun bir iş adamı tarafı vardır. İş adamları hem Türkiye tarafından hem de Hollanda tarafından gayretle çalıştılar. Ama bir de siyasetçi tarafı var. Bugün Türk ve Hollandalı siyasetçiler her zaman ilişkileri dostluk üzerine kurdular. Her zaman ilişkileri iki ülkenin menfaatları üzerine kurdular. Kimi zaman kendi günlük ufak politikalarını bu ilişkiler kurban etmediler" ifadelerini kullandı.
Çevreci uygulamaların sürdürülebilir bir ekonomi için vazgeçilemez olduğunu vurgulayan Yalçıntaş, "Teknolojinin bu kadar ilerlediği ve kaynakların bu kadar hızlı tüketildiği bir zamanda biz şunu biliyoruz; üretimin temel etmenleri olan, insan gücü ve enerji sonsuz değildir. Hammadde kaynakları sonsuz değildir. Dolayısıyla eğer biz sadece rekabet edeceğiz, sadece kazanacağız diye uğraşır ve bütün düşüncemizi bu yöne kanalize edersek, bizim sonumuz felaket olur" dedi.
Yalçıntaş, sürdürülebilir ekonominin sağlanabilmesi için iş dünyasına da görevler düştüğüne işaret ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Biz iş adamları olarak sonsuz bir kazanma hırsı içerisinde değiliz. Çalışanları insanca yaşatarak, kullandığımız kaynakların hakkını vererek, enerjiyi düzgün kullanarak, geriye dönüşümlü kullanarak, dolayısıyla rekabet konsepti ile sürdürülebilirlik konseptini bir araya getirerek yaşamak zorundayız. Eğer bunu yapamazsak bugün bir şeyler kazandığımızı düşünebiliriz, ama yarın çocuklarımıza çok kötü bir miras bırakırız."
Muhabir: Gökhan Kurtaran
Yayıncı: Affan Kulunyar - İSTANBUL