İdealler Gerçekleşirken Suna Kıraç'ın izinde 10 yılın öyküsü
İlk baskısı 2006 yılında yapılan "Ömrümden Uzun İdeallerim Var!" kitabının devamı niteliğindeki yapıtı, gazeteci-yazar Rıdvan Akar kaleme aldı.
Türkiye'nin ilk iş kadınlarından Suna Kıraç'ın eğitim, kültür ve sağlık alanında başlattığı, öncüsü olduğu, desteklediği sivil toplum girişimlerinin ve bunları gerçekleştiren kurumların başarı öykülerini anlatan "İdealler Gerçekleşirken: Suna Kıraç'ın izinde 10 yılın öyküsü" kitabı Suna ve İnan Kıraç Vakfı Yayınları arasından çıktı.
Pera Müzesi ve İstanbul Araştırmaları Enstitüsü'nü de içinde barındıran Suna ve İnan Kıraç Vakfı'nın kurucularından Suna Kıraç'ın yaşam öyküsünü anlatan ve Rıdvan Akar'ın yayına hazırladığı ilk kitabın üzerinden 10 yıl geçti. "Ömrümden Uzun İdeallerim Var!" başlığını taşıyan o ilk kitap, özellikle kadınlara, gençlere, iş dünyasının parlayan yeni yıldızlarına, sayıları yüz binleri bulan evlatlarına yol gösterici, ufuk açıcı ve ilham kaynağı oldu.
Bugün Suna ve İnan Kıraç'ın adı, katkısı ve desteği olan projeler "ömrü aşan" bir ideale dönüştü; bu idealler ise paylaşılan, geliştirilen ve büyüyen bir gerçekliğe evrildi. Suna ve İnan Kıraç Vakfı Yayınları Anı Dizisi'nin işte bu ikinci kitabı, "İdealler Gerçekleşirken: Suna Kıraç'ın izinde, 10 yılın öyküsü", son 10 yıla ışık tutuyor, bu idealler çerçevesinde gelişen hayatları, Suna Kıraç'ın çizdiği hedefe doğru ilerleyen, bu uğurda emek veren yol arkadaşlarını ve onların umut, inanç, özveri ve başarı ile taçlanmış öykülerini içeriyor.
Rıdvan Akar'ın iki bölüm olarak kurguladığı kitabın ilk bölümünde, Suna Kıraç'ın yaşam öyküsünden çarpıcı detaylar yer alıyor. Notlarından, mektuplarından, albümlerinden ve yakın çevresinin tanıklıklarından derlenen bu bölüm, modern bir iş kadını, eğitimin önemine yürekten inanan aktif bir sivil toplum gönüllüsü, sevgi dolu bir eş ve anne olarak Suna Kıraç'ın portresini çiziyor.
Suna Kıraç bir dönem, Türkiye'nin ilk iş kadınlarından biri olarak ülkenin en büyük holdingini yönetti, ailesi adına Koç Holding'in en önemli projelerine liderlik etti. Kamuoyu onu bu yanıyla tanıdı. Suna Kıraç bu rolünün yanında aynı zamanda hayatının hemen her döneminde aktif bir sivil toplumcu oldu.
Suna Kıraç'ın doğuşuna, gelişimine ve sürdürülmesine katkıda bulunduğu Koç Vakfı, Koç Lisesi, Koç Üniversitesi, Galatasaray Eğitim Vakfı, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV), Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü ve Kaleiçi Müzesi, Pera Müzesi, İstanbul Araştırmaları Enstitüsü ve uzun yıllardır onu yatağa bağlayan hastalığı üzerine kurulan, Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde yer alan Nörodejenerasyon Araştırma Laboratuvarı (NDAL) gibi kurumlar ve bu kurumların kahramanları kitabın ikinci bölümde tanıklıklarıyla yer buluyor.
"Gerçekleşen İdealler" yalnızca bütün bu kurumların ve projelerin liderlerini, kahramanlarını anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda bu kurumların yürüttüğü projelerle yaşamı değişen, kendine ve ülkesine değer katan insanları da anlatıyor. Bunların kimi, aldığı bir Kıraç bursuyla kendini Harvard'da tarihi bir deneyin içinde buluyor, kimi Güneydoğu'nun bir kasabasından çıkıp İstanbul'da bir koro performansı sonrası alkışlanıyor, kimi babasına okuma yazma öğretiyor, kimi de gururla sergisine gelenleri ağırlıyor.
Kitapta, her kurumun kendi ikinci kuşaklarını yarattığına vurgu yapan Rıdvan Akar, son sözünde şu değerlendirmeyi yapıyor, "Suna Kıraç'ın idealleri artık "ideal" olmaktan çıktı. Bir varlık, kurum ve devasa bir eğitim ve kültür yapısına dönüştü. Her kurum kendi içinde geometrik sıçrama ile hedeflerine ulaşarak bu hedefler doğrultusunda küresel güç ve rekabetin bir parçası haline geldi. Yıllar içinde, bütün bu kurumlar kendi ikinci kuşaklarını yarattı. Öyle ki (…) Koç Üniversitesi'nden mezun olurken Suna Kıraç'ın elinden ödül alanlar artık üniversitenin öğretim üyelerine dönüşmüştü. Bu tarihi dönüşüm ve gelişim bir ömre sığmayan ideallerin adıydı."
