İhracat Yüzde 9,5 Arttı
Yılın 3. çeyreğinde, mal ihracatındaki artış hızı yüzde 9,5 oldu.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, "Türkiye, yurt içinde üretimi karlı ve istikrarlı kılacak yeni bir iklim yaratmaya odaklanmalı. Girişimci yatırım yapmalı, istikrarlı ve rekabetçi kur desteğini görmeli, ekonomik faaliyetinden kar etmeli. İhracat da bu şartlarda büyümeyi ve istihdamı sırtlar. Aksi halde FED bizim tartışmalarımızın merkezine oturur" dedi.
Büyükekşi, Hopa ilçesine bağlı Kemalpaşa beldesinde bir otelde düzenlediği toplantıda eylül ayı ihracat rakamlarını açıkladı. Büyükekşi, burada yaptığı konuşmada, küresel ekonomik toparlanmanın kademeli ve beklentilerin altında bir hızla devam ettiğini belirterek, "Dünya ekonomisi ve ticaretinde yavaş büyüme ana senaryo olmaya devam ediyor. Gelişmiş ülkelerdeki iktisadi faaliyetler ve büyüme yukarı yönlü iken gelişmekte olan ülkelerde bu trend, yaşanan sermaye çıkışlarının da etkisiyle aşağı yönlü seyrediyor. Gelişmekte olan ülkeler her halükarda gelişmiş ülkelerden hızlı büyümeye devam edecek ancak bir normalleşme süreci yaşıyoruz" dedi.
Bilhassa uluslararası taşımacılık endeksi capesize verilerinin eylül ayında son iki yılın zirvesine ulaştığının görüldüğünü ifade eden Büyükekşi, "Dünya ticaretinde belirgin toparlanma sinyali var. Bunu da gelişmiş ülkelerdeki imalat verilerindeki toparlanmaya bağlıyoruz. Bu yılın tamamı için dünya ekonomilerinde yüzde 2,2, gelişmiş ülkelerde yüzde 1,2 ve gelişmekte olan ülkelerde ortalama yüzde 5 büyüme bekleniyor" diye konuştu.
Büyükekşi, ABD'de son dönemde belirgin bir toparlanma olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Son üç çeyrektir kesintisiz büyüyen ABD'nin, yılın son çeyreğinde yüzde 2,7 büyümesi tahmin ediliyor. Sanayi üretimi de istikrarlı bir tempoda devam ediyor. Güven endeksleri son aylarda yükselerek ekonomik ortamın pozitif olduğu sinyalini veriyor. Diğer taraftan kriz sonrası, küresel ekonomik aktivitelerdeki yavaşlama ve küresel talepteki daralma nedeniyle ticaretin olumsuz etkilenmesi, ABD'yi serbest ticaret anlaşmaları gibi yeni adımlar atmaya itiyor.
Temmuz ayı itibariyle başlayan, ABD-AB Transatlantik Yatırım ve Ticaret Anlaşmaları müzakereleri hızlı şekilde devam ediyor. Yüksek düzeyli çalışma komitesinin çalışmaları sayın Bakanımızın ABD ziyareti ile başladı. TİM olarak biz de Temmuz ayında başlattığımız ABD-Türkiye Etki Analizi çalışmasını tamamladık."
"Gelişmekte olan ülkeler cephesinde ise yaşanan finansal çalkantılarla beraber, büyümenin azalan bir trend izlediğini görüyoruz" ifadesini kullanan Büyükekşi, şunları kaydetti:
"Hindistan, Meksika, Güney Afrika ve Rusya'da büyüme yavaşlıyor. Çin'in, güçlü büyümesini halen sürdürdüğünü görüyoruz. Yılın ilk yarısında yüzde 7,6 büyüyen Çin'de sanayi üretim verileri son 17 ayın en yüksek artışını gerçekleştirdi. AB cephesine baktığımız zaman, ülkeler arasında farklılaşma olmakla birlikte bir bütün olarak Avro Bölgesi'nde iktisadi faaliyetler toparlanmaya işaret ediyor. Almanya Ağustos ayında üretimde son yedi ayın en güçlü performansını sergiledi. Büyümedeki toparlanma 3. çeyrekte de devam ediyor."
-"İhracatımızın geleceğini de FED'in kararlarına bağlamış değiliz"
Büyükekşi, ABD Merkez Bankası FED'in, parasal genişlemeden çıkışa ilişkin haziranda bir takvim açıkladığını anımsatarak, "Ancak FED parasal genişlemeden çıkış stratejisini eylül ayında da netleştirmedi ve öteledi. 29-30 Ekim toplantısına kadar piyasalarda yeni bir bekleme ve belirsizlik dönemi oluştu. Yeni küresel koşullarda daha yüksek faiz oranlarının oluşması, doların diğer kurlar karşısında değer kazanması, emtia fiyatlarının düşmesi, borçlanma olanaklarının zorlaşması ve daha pahalı hale gelmesi, sermaye akışlarının dolar cinsi varlıklara yönelmesi beklentileri yükseliyor" dedi.
Yeni küresel koşullardan en çok gelişmekte olan ülkelerin olumsuz etkilenmesini beklediklerine dikkati çeken Büyükekşi, şöyle devam etti:
"Ancak bu etki daha ziyade varlık ve hisse senedi fiyatlanmasında olacak çünkü borçlanma maliyetleri artacak. Artık herkesin hemfikir olduğu bir olgu var, FED eninde sonunda parasal genişlemede frene basacak. Dolayısıyla bunun iki ay önce ya da üç ay sonra olması, ekonomik açıdan Türkiye için büyük önem taşımıyor. Biz FED cephesinden gelen açıklamalarla kafamızın karışmasına izin vermeyelim. İhracatımızın geleceğini de FED'in kararlarına bağlamış değiliz. Türkiye 2002-2007 arasında küresel ölçekteki normal sürecinde ciddi büyüme sağladı, 2008-2012 dönemindeki yeni normal süreçte de büyümemizi sürdürmeyi başardık. Şimdi küresel çaptaki parasal genişleme süreci yeni normalden, normale dönüş yapacak."
Büyükekşi, özellikle gelişmiş ülkelerde ve ana pazarlardaki ithal ürünlere yönelik talebi daha yakından takip ettiklerini vurgulayarak, "Biz 500 milyar dolarlık ihracat hedefini unutmadan, yola devam edelim. Türkiye için kritik önem taşıyan konu sermaye hareketlerinin yönü. Halihazırda,Türkiye'ye net sermaye girişi düşüyor. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde odaklanmamız gereken konu katma değerli ürünlerimizin artışı ve doğrudan yabancı yatırımlar olmalı. Türkiye, yurt içinde üretimi karlı ve istikrarlı kılacak yeni bir iklim yaratmaya odaklanmalı. Girişimci yatırım yapmalı, istikrarlı ve rekabetçi kur desteğini görmeli, ekonomik faaliyetinden kar etmeli. İhracat da bu şartlarda büyümeyi ve istihdamı sırtlar. Aksi halde FED bizim tartışmalarımızın merkezine oturur" dedi.
-"Türkiye'nin mal ihracatı büyümeye devam ediyor"
Türkiye ekonomisinde yaşanan gelişmelerin mercek altına alındığında, ekonominin 15 çeyrektir büyümeye devam ettiğini gördüklerine işaret eden Büyükekşi, "Yılın ikinci çeyreğinde yakaladığımız yüzde 4,4 büyüme oranı ile yükselen ekonomiler arasında, Çin ve Endonezya'nın ardından dünya üçüncülüğüne ulaştık. Yılın ilk yarısında büyümeyi özel tüketim harcamaları ve kamu yatırımları destekledi. İhracat büyümeye net katkı yapmadı. Altın ihracatında yaşanan düşüşler ve artan jeopolitik riskler bizi sıkıntıya düşürdü. Ancak Türkiye'nin mal ihracatı büyümeye devam ediyor" diye konuştu.
Büyükekşi, yılın ilk çeyreğinde, Türkiye'nin mal ihracatının yüzde 3,6 arttığını anımsatarak, "İkinci çeyrekte, mal ihracatının artış hızı yüzde 4'e çıktı. Yılın 3. çeyreğinde ise, mal ihracatındaki artış hızımız yüzde 9.5 oldu. Bütün zorlu koşullara rağmen ihracatçılar olarak mal ihracatı artış tempomuzu artırıyoruz" dedi.
İhracat artışıyla büyüme hedefinin birlikte düşünülmesi gerektiğine değinen Büyükekşi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye ne ihracatı feda edebilir ne de büyümeyi. İhracata dayalı büyüme için rekabet gücümüzü yükseltecek aktivitelere odaklanmamız gerekiyor. Bu noktada TİM olarak birçok çalışmaya imza atıyoruz. İhracatçı KOBİ'lerimizi halka arza teşvik etmek için Halka Arz ve Borsa İstanbul'un Sunduğu Fırsatlar konulu bir toplantı düzenledik. Geçtiğimiz ay yine 2023 Hedefi yolunda Türkiye Markası Çalıştayı'nın ikincisini gerçekleştirdik. Türkiye'nin ürünlerini, yurt dışında daha iyi tanıtmak amacıyla başladığımız çalışmalarımıza hızlı şekilde devam ediyoruz. Bunun yanı sıra 28-30 Kasım tarihleri arasında Türkiye İnovasyon Haftası etkinliklerimizi düzenleyeceğiz."
-Demokratikleşme Paketi
Büyükekşi, "Biz Türkiye'nin gücüne, Türkiye'nin dinamizmine inanıyoruz" diyerek, şunları kaydetti:
"Daha ileri gitmek için azmimiz, kararlılığımız ve motivasyonumuz var. Kendimizi yenilemenin başlangıç noktasının da yeni demokratikleşme paketinden geçtiğine inanıyoruz. Dün Sayın Başbakanımız, yeni Demokratikleşme Paketi'ni açıkladı. TİM olarak, çözüm sürecine başından beri destek vermiştik. Çözüm sürecinin bu toprakların barındırdığı bereketi ve sosyoekonomik potansiyeli açığa çıkaracağını ifade etmiştik. Şimdi aynı düşüncelerimizi, yeni demokratikleşme paketi için de tekrarlıyoruz."
"Bu paketin, Türkiye için yeni bir kilometre taşı olacağına inanıyoruz" diyen Büyükekşi, "Bu paket demokratikleşme konusunda bizi bir aşama daha ileri götürecek. Türkiye son 10 yılda, çok geniş demokratikleşme adımları attı. Aynı zamanda hem ihracatta hem de büyümede büyük başarılar yakaladı. Yani Türkiye, en büyük atılımları demokratikleşmeyle birlikte sağladı. Bu bir tesadüf değil.
Yeni Demokrasi Paketi'nin de 2023 yılındaki 500 milyar dolar ihracat hedefimize ulaşma yolunda Türk iş ve sanayi dünyasına, büyük ivme kazandıracağına inanıyoruz. Paket yeni yapılacak değişikliklerin de habercisi olacak. Umuyoruz ki yeni anayasa çalışmalarını da hızlandırır."
-Eylül Ayı ihracat rakamları
Büyükekşi, "Eylül ayında ihracat, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11,1 artışla 12 milyar 555 milyon dolar oldu. Yılın ilk 9 ayında toplam ihracatımız ise yüzde 0,6 artarak, 111 milyar 980 milyon dolara yükseldi. Birlik kaydından muaf ihracat kalemleri hariç, net mal ihracatına baktığımızda ilk 9 aydaki kümüle artış performansımız yüzde 5,6 oldu. Son 12 aylık genel ihracatımız yüzde 3,3 artarak 151 milyar 530 milyon dolar oldu" dedi.
-Eylül ayında ihracatını en fazla artıran sektör gemi ve yat sektörü
Eylül ayında ihracatını en fazla arttıran sektörün yüzde 695 artışla gemi ve yat sektörü olduğunu belirten Büyükekşi, "Bu sektörü, yüzde 82 ihracat artışıyla zeytin ve zeytinyağı sektörü, yüzde 31 artışla otomotiv sektörü takip etti. Eylül ayında en fazla ihracatı, 1 milyar 966 milyon dolarla otomotiv sektörümüz gerçekleştirdi. Bu sektörü, hazırgiyim ve kimyevi maddeler sektörleri takip etti" diye konuştu.
Büyükekşi, iller bazında bakıldığında en fazla ihracat yapan ilk 10 il arasında ihracatını en fazla artıran ilin yüzde 42 artışla Sakarya olduğunu dile getirerek, "Sakarya'yı yüzde 33 artışla Ankara, yüzde 20 artışla Bursa takip etti. Denizli'nin ihracatı yüzde 13, Adana'nın yüzde 11, İstanbul ve İzmir'in yüzde 10, Gaziantep'in yüzde 8, Manisa'nın yüzde 3, Kocaeli'nin yüzde 1 arttı" dedi.
Artvin'in ihracatının ise eylül ayında yüzde 23 düşerek 8 milyon dolar olduğunu açıklayan Büyükekşi, "İlk 9 ayda ise Artvin'in ihracatı, yüzde 29 düşerek 47 milyon dolar oldu. Önümüzdeki dönemde Artvin'den, ihracatta artış performansı bekliyoruz, bu neticeleri dönemsel kabul ediyoruz" diye konuştu.
Büyükekşi, eylül ayında, AB pazarındaki güçlü ihracat artışının sürdüğüne dikkati çekerek, şunları söyledi:
"AB'ye ihracatımız Eylül ayında yüzde 12 arttı. Eylül ayında BDT ülkelerine yüzde 12, Ortadoğu'ya yüzde 7, Afrika'ya yüzde 4, Kuzey Amerika ülkelerine yüzde 3 ihracat artışı yakaladık. Eylülde ön plana çıkan ülkeler ise şunlar oldu. Eylül ayında Gine'ye ihracatımız yüzde 438, Malezya'ya yüzde 200, Suriye'ye yüzde 140, Litvanya'ya yüzde 131, Güney Kore'ye yüzde 125, Japonya'ya yüzde 90, Birleşik Arap Emirlikleri'ne yüzde 80, Çin'e yüzde 44 artış gösterdi."
-Soru-cevap
TİM Başkanı Büyükekşi, toplantının ardından soruları yanıtladı. Bir gazetecinin Demokratikleşme Paketi'nin ekonomiye katkısına ilişkin sorusu üzerine Büyükekşi, ülkelerinin ekonomisin önünün açılması için önce demokratikleşmenin gerçekleşmesi gerektiğini ifade ederek, "Biz ihracatı nereye yapıyoruz, yurt dışına yapıyoruz. Bir ülke ne kadar demokratikleşirse ihracat o kadar kolay olur. Onun için biz başından beri her türlü demokratikleşmeyi desteklediğimizi söylüyoruz. Çünkü ülkelerin yurt dışındaki imajı son derece önemli. Özgürlükler, demokrasi her zaman ihracatımız açısından çok önemli" dedi.
İhracat hedefi konusunda tahminin sorulması üzerine ise Büyükekşi, şunları kaydetti:
"Yılbaşında orta vadeli programda 158 milyar dolar bir hedef konuldu. Biz bunun 160 milyar dolar olacağını tahmin ettiğimizi söyledik. Bizim mal ihracatımızda herhangi bir düşüş yok. Türkiye'nin geçen sene ile bu sene arasında külçe altın ihracatında yüzde 50 düşüş var. Büyük bir ihtimalle ekim ayındaki orta vadeli programda 158 milyar dolarlık hedef aşağıya çekilecek. Mal ihracatında da değil bu da altın ihracatında olacak, tahminimizin 154 milyar dolara çekilir diye bekliyoruz."
Büyükekşi, AB ülkelerine ihracat ile ilgili bir başka soru üzerine ise "AB ülkelerine ihracat geçen ay yüzde 6 artmıştı. Bu ay yüzde 12 arttı. Krizin yavaş yavaş Avrupa'da bittiğinin habercisi. Türkiye'nin ilk 10 ülke ihracatında Avrupa'da bulunan ülkelerin hepsinde ihracatta artış var. inşallah bundan sonra AB'ye ihracat artışımızın devam edeceğini düşünüyoruz" diye konuştu.
Avusturya'daki tır krizi ile ilgili bir soruya ise Büyükekşi, "Görüşmeler devam ediyor. Bizim 125 bin tır geçiş karnesine ihtiyacımız var, bize verilen 20 binler nispetinde. Bu Bir şekilde ihracatı engellemeye yönelik bir adım" dedi.
Artvin Valisi Kemal Cirit, Artvin Belediye Başkanı Emin Özgün, Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan ve çok sayıda yetkilinin de katıldığı toplantı, Artvin'deki başarılı ihracatçılara plaket verimesinin ardından sona erdi.
- Artvin