"INFLAM-IST" platformu TÜBİTAK tarafından desteklenecek
TÜBİTAK 1004 Mükemmeliyet Merkezi Destek Programı Yüksek Teknoloji Platformları kapsamında İstanbul Üniversitesi yöneticiliğinde oluşturulan "INFLAM-IST" platformunun "İnflamazom Aracılı Otoenflamatuvar Hastalıkların Takip ve Tedavisine Yönelik Biyogösterge ve İleri Teknoloji Ürünü...
TÜBİTAK 1004 Mükemmeliyet Merkezi Destek Programı Yüksek Teknoloji Platformları kapsamında İstanbul Üniversitesi yöneticiliğinde oluşturulan "INFLAM-IST" platformunun "İnflamazom Aracılı Otoenflamatuvar Hastalıkların Takip ve Tedavisine Yönelik Biyogösterge ve İleri Teknoloji Ürünü İlaçların Geliştirilmesi" projesi, TÜBİTAK Kamu Kurumları Araştırma ve Geliştirme Programı (KAMAG) tarafından desteklenecek.
Koç Üniversitesi, Bezmialem Vakıf Üniversitesi, Koçak Farma İlaç ve Kimya Sanayi AŞ ve Onko-Koçsel İlaçları ortaklığıyla oluşturulan projenin tanıtım toplantısı, İstanbul Üniversitesi Beyazıt merkez kampüsü rektörlük binası doktora salonunda gerçekleştirildi. Toplantıya, TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak ve Bezmialem Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof Dr. Rümeyza Kazancıoğlu'nun yanı sıra akademiden ve iş dünyasından proje paydaşlarının temsilcileri katıldı.
TÜBİTAK Başkanı Mandal, TÜBİTAK'ın destek programları ve çalışmalarıyla ilgili bir sunum gerçekleştirdi. Mandal, sunumun ardından yaptığı konuşmada, platformun hayırlı olmasını dilediğini ve sonuçlarını heyecanla beklediklerini ifade ederek, "Uluslararası boyutta bakıldığı zaman hala mütevazı bir bütçe ama Türkiye ölçeğindeki en yüksek bütçeyi verdik. Bu ayın 15'ine doğru yeni bir '1004' çağrısını da başlatıyor olacağız." diye konuştu.
İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak da "INFLAM-IST" platformunun, Ailevi Akdeniz Ateşi başta olmak üzere inflamazom aracılı otoenflamatuar hastalıkların tedavisine yönelik yeni biyoteknolojik ilaçların geliştirilmesi amacıyla oluşturulduğunu aktararak, "TÜBİTAK 1004 programı kapsamında üniversitemize kazandırdığımız bu proje, üniversitemizin şimdiye kadar kazandığı en yüksek bütçeli ve en prestijli projesi olarak önemli bir yere sahip." dedi.
Yenilikçi biyoteknolojik ürünlerin geliştirilmesine katkı sağlayacak
İstanbul Üniversitesi'nden yapılan açıklamaya göre, dünyada en çok Ailevi Akdeniz Ateşi hastası Türkiye'de bulunuyor. Tedavisinde, güz çiğdemi bitkisinden elde edilen kolşisin ilacının yanı sıra iltihaba neden olan interlökin-1 proteininin etkisini azaltan biyolojik ilaçlar kullanılıyor. Çiğdem bitkisi, Türkiye'de yetişmesine karşın kolşisin ham maddesi yurt dışından ithal ediliyor. Ayrıca, dirençli hastalarda kullanılan biyolojik ilaçların tamamı da yurt dışından temin ediliyor.
1004 programı kapsamında 4 yıl süre ile desteklenen projenin en önemli çıktılarından birisi de yenilikçi biyoteknolojik ürünlerin geliştirilmesi ve alanında yetişmiş insan gücünün artırılması olacak. Akademi ve sanayi iş birliği sayesinde toplumda sık görülen hastalıklarda da kullanılabilecek yenilikçi ilaçların dünyaya kazandırılması mümkün olabilecek.
1004 projeleri toplam 48 ay içerisinde tamamlanmak üzere 50 milyon TL'yi aşmayacak şekilde bir bütçe ile destekleniyor. Ayrıca, AB çerçeve programları kapsamında yurt dışı ortaklarla yürütülen projeler de 1 milyon avro bütçeyle destekleniyor.
