İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Özince: "Seçimin Ertesi Günü İnançsız Olmaya Ne İhtiyaç Var?"
Balıkesir’in Bandırma Ticaret Borsası iş birliğiyle düzenlenen konferansta konuşan İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, genel seçimler sonrasında ticari çevrelerin gereğinden fazla endişelendiğini ifade ederek, “Seçimin ertesi gününde inançsız olmaya ne ihtiyaç var?” dedi.
Balıkesir'in Bandırma Ticaret Borsası iş birliğiyle düzenlenen konferansta konuşan İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, genel seçimler sonrasında ticari çevrelerin gereğinden fazla endişelendiğini ifade ederek, "Seçimin ertesi gününde inançsız olmaya ne ihtiyaç var?" dedi.
İş Bankası ile Bandırma Ticaret Borsası'nın Genç Girişimciler ve Kadın Girişimciler Kurulu tarafından organize edilen 'H. Ersin Özince ile Vizyon Konuşmaları' isimli ve 'Dünyada ve Ülkemizde Ekonomik Gelişmeler, Krizler ve Girişimcilik' konulu konferans, Bandırma Ticaret Borsası'nın konferans salonunda gerçekleştirildi. Balıkesir Milletvekili Namık Havutça, Bandırma Ticaret Borsası Başkanı Halit Sezgin, İş Bankası yöneticileri, sanayi ve ticaret odalarının yetkilileri, sanayici ve iş adamlarının katıldığı konferansta konuşan İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, üretmeden kazanmaya alışıldığı için seçimin hemen ardından insanların endişelendiğini ve inançsız olduğunu söyledi. Seçimlerin ardından memleketin hükümetsiz kalmadığını, İş Bankası'nın da batmadığını söyleyen Özince, "Seçimin ertesi günü inançsız olmaya ne ihtiyaç var? Ayrıca koalisyonlar falan. Affedersiniz memleket hükümetsiz mi? Devlet durdu mu bitti mi? Bırakın koskoca devleti, İş Bankası'nda biz bir görev değişimi yaptık mı? Ne o, İş Bankası battı mı? Burada, müstakim bile olsa hükümetin devam etmesi, o ya da bu hükümet. Bu bizim geleneğimiz zaten. Ne bu kaygı. Yani dışarıdaki adamlar korkmuyor, biz niye bu kadar endişeler saçıyoruz? Galiba şundan yapıyoruz; biz de aslında üretmeden kazanmaya alıştık. O benim ahbabım gibi spekülatif eğilimlerimiz arttı. Nasıl artmasın ki? Bu yanlıştan döneceğimizi umuyorum. Bizim bir sürü sınai yatırımımız var. Şişecam'ın altında 50 tane şirket var. Şu anda Türkiye'de de devam eden bir sürü yatırımımız var. 12 ülkede yatırımlarımız var. Fakat, ekonomiden sorumlu Sayın Bakanımızın da geçen gün söylediği gibi kilogramı 1 nokta 6 dolar olan mal ihraç ederek bir yere varılmayacağını gördük. Ben meteoroloji şirketinde yönetim kurulu üyeliği yaptım. Lastik şirketinde, finans şirketinde yaptım. Bugün biliyoruz ki birçoğunuzun elinde olan telefonlar, elimdeki laptoptan ağır çekiyor. Kiloda değilse de pahada ağır çekiyor. Yılda 5 milyar dolarlık ithal ediyormuşuz o mobil telefon denilen hadiseden. Mobil telefon aboneliği insan adedini aşmış, 7 milyarı aşmış. Geçenlerde birisi arayıp, 'Yalova'da uygun yerler var, alır mısın?' dedi. Niye alayım ki dedim ve 'Buralar çok değerlenecekmiş. İstanbul'daki bütün sanayi bölgeleri karşıya taşınmak istiyorlar' dedi. Niye taşınmak istiyorlarmış dedim ve 'Onlar, yerlerine apartman yapacaklarmış ve sanayiyi de daha ucuz olan yere götürecekmiş' dedi. Arkadaşlar Türkiye tepetaklak gider. Böyle bir sanayi yok. Böyle bir üretim yok. Üretim araçlarının, toprağın üstüne konduracağınız fabrikanın maliyetleri dünyayla bağdaşık olmazsa siz niye yapasanız ki buraya fabrika? 200 tane firmamız Mısır'a gitti fabrika yaptı. Bizim de var iki tane. Atışıyoruz, itişiyoruz. Mısır'da bize eskisi kadar şey göstermiyorlar ama fabrikalarda bir şekilde çalışıyor. Geçen gün bir yerde okudum, efendim Türkiye'nin batısında sanayi arsası maliyetine Malatya'da fabrikayı giydiriyorsunuz. Bulgaristan'a gidersen istihdam maliyetini de koy üstüne. Mesela bizim Bulgaristan'daki fabrikamız Türkiye'ye nazaran üretim maliyetlerinde yüzde 30 oranında daha avantajlı" dedi. - BALIKESİR