İş makineleri sektöründe "çarklar hızlı dönüyor"
Türkiye'de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinin olumsuz etkilerini geride bırakan iş ve inşaat makineleri sektörü, ülkenin coğrafi avantajını da kullanarak sağladığı yeni ortaklık ve iş birlikleri ile gelişim sürecine devam ediyor.
Türkiye'de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinin olumsuz etkilerini geride bırakan iş ve inşaat makineleri sektörü, ülkenin coğrafi avantajını da kullanarak sağladığı yeni ortaklık ve iş birlikleri ile gelişim sürecine devam ediyor.
Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Derneği (İMDER) Yönetim Kurulu Başkanı Merih Özgen, AA muhabirine, Türkiye'de iş ve iş makineleri sektörünün önemli bir potansiyele sahip olduğunu söyledi.
Türkiye'nin dünyadaki 11'inci, Avrupa'nın 7'nci büyük iş makinesi pazarı olduğunu belirten Özgen, "Türkiye aynı zamanda bu konuda yine Avrupa'nın 10'uncu büyük üreticisi. Zaten iş ve inşaat makinesi üretimi dediğinizde dünyada iki elin parmağından biraz daha fazla ülke söz sahibi. Türkiye de memnuniyetle söylemek isterim ki bunların arasında yer alıyor." dedi.
"Türkiye sektörde önemli hale geldi"
Özgen, Türkiye'nin bu sektörde önemli bir oyuncu haline geldiğini, sektörün 2020 yılında yaklaşık 1,5 milyar dolara yakın ihracat yaptığını kaydetti.
Sektör olarak zor bir dönemden çıktıklarını anlatan Özgen, şöyle devam etti:
"2020 yılının başındaki pandemi gerçekten de zorlu bir dönem oldu. Hem hiç beklenmedik bir anda başlaması hem de daha evvel kimsenin deneyimlemediği bir sorunla başa çıkmak durumunda kaldığımız için oldukça zorlandık. Tabii başlangıçta kapanmalar veya kesintiler oldu üretimde. Ama asıl sıkıntı pazar tarafındaydı yılın başında. Dünyadaki önemli pazarlar Hindistan, Çin bunlar, mesela Çin dersek dünyadaki iş ve inşaat makineleri pazarının en büyüğü. Toplam üretimin neredeyse yüzde 25'inin tüketildiği bir pazardan bahsediyoruz. Tamamen kapandı. Hindistan keza öyle. Avrupa ve büyük gelişmiş ülkelerdeki pazarlarda da çok büyük dağılmalar olunca 2020 yılının başlarında damgasını vuran şey açıkçası üretilen makinelerin satılamaması, stokta kalması. Pazar bulsanız bile gümrükler kapalıydı. Gümrükten geçtiğiniz zaman nakliye imkansız hale geldi, gemiler çalışmadı."
Özgen, sektörün bu zorlu dönemi atlattığını, uzun süreli kapanmaların yaşanmadığını ifade etti. 2020 yılının ikinci yarısında pazarların açılmaya başladığını anlatan Özgen, şunları kaydetti:
"2021 yılı enteresan bir yıl açıkçası. Pandemi devam etti. Beklemiyorduk aslında. Fakat pazarda güçlü bir talep ortaya çıktı hem Türkiye'de hem de yurt dışında. Gerçekten neredeyse 2020 yılı ile karşılaştırırsanız yüzde yüze varan talepte artış oldu. Türkiye'nin ciddi bir şansı var. Türkiye coğrafi olarak çok uygun bir konumda yer alıyor. Müteşebbis iş adamları iş birliklerine girebiliyorlar, ortaklık yapabiliyorlar. Dünyadaki büyük rakipleri gelip birçok firmamıza ortaklık teklif ediyorlar."
"130 ülkeye ihracat yapıyoruz"
ELKON Üst Yöneticisi (CEO) Mustafa Alpagut ise firmanın beton santralı ve beton ekipmanları ürettiğini söyledi. Şirketler grubu olarak yaklaşık 130 ülkeye ihracat yaptıklarını anlatan Alpagut, "50 milyon dolar civarında ihracatımız var. Üretimimizin tamamı ihraç ediliyor. İç piyasaya pek verme şansımız olmuyor çünkü ihracat talepleri daha fazla. ve ihracattaki yerli katkı oranımız yüzde 90 civarında. Uluslararası kalitede ürünler ürettiğimiz için hepsini yurtdışına rahatlıkla satabiliyoruz. İstihdamımız 400 kişi civarında." dedi.
Beton pompaları üreten Putzmeister firmasının CEO'su Ali Bilgiç de çalışmalarını yoğun şekilde sürdürdüklerini dile getirdi. "Başta ABD, Japonya ve Avrupa ülkeleri olmak üzere 80-90 ülkeye ihracat yapıyoruz. Bu yıl sonuna kadar 80 milyon avroluk ihracat hedefliyoruz." diyen Bilgin, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Firmamızda 600 kişi çalışıyor. Bunun yanında 80-100 civarında çırağımız var. Eleman bulmakta çok zorlanıyoruz. Onun için elemanı kendimiz yetiştirmeye karar verdik. Çıraklık eğitimi başlattık. Böyle bir okulumuz var. Ama çırak için bile bize katılmak isteyen arkadaşları bulmakta zorlanıyoruz. Genel olarak Türkiye'de teknisyen bulmak çok zor. Kaynakçı, elektrikçi, servis teknisyeni bulmak gittikçe zorlaşıyor. Çünkü yeni nesil öyle işleri yapmak istemiyor. Daha çok plazada çalışmak istiyor gibi bir gözlemimiz var. İngilizce bilen bu işten anlayan teknisyenlere de ihtiyacımız var. Onları çok yüksek maaşla istihdam edebiliriz, bulabilirsek. İyi bir teknisyen artı yabancı dil olacak. Özellikle yurtdışında İngilizce bilen iyi bir servis teknisyeni 15-25 bin liraya istihdam edebiliriz."