Haberler

İstanbul Ekonomi ve Finans Konferansı

Abone Ol

TMSF Başkanı Gül: "Global finansal kriz öncesinde finansal yapıdaki bozulmanın temel unsurlarından biri de finansal inovasyondu.

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Şakir Ercan Gül, global finansal kriz öncesinde finansal yapıdaki bozulmanın temel unsurlarından birinin finansal inovasyon olduğunu belirterek, "Ne kadar çok enstrüman o kadar başarılı bir ekonomi anlamına gelmiyor" dedi.

İstanbul Ekonomi ve Finans Konferansı (ICEF 2014) bu yıl Yıldız Teknik Üniversitesi tarafından "Yeni Finansal Düzen Arayışları" temasıyla düzenlendi.

Konferansın "İstanbul Finans Merkezi Politikası: Bir Performans Analizi" konulu açılış paneli, Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Deniz Gökçe moderatörlüğünde gerçekleştirildi.

TMSF Başkanı Şakir Ercan Gül, paneldeki konuşmasında, Türkiye'nin küresel krizden pek çok ülkeye göre pozitif ayrışarak daha az etkilenmesinin ve başarılı bir performans göstermesinin nedenlerinin mali disiplin ve finansal sistemin güçlü yapısı olduğunu söyledi.

Bu süreçte Türkiye'deki siyasi istikrar ve güven ortamının da etkili olduğuna işaret eden Gül, "Türkiye ekonomisine duyulan güven, kredi derecelendirme kuruluşlarına da yansımak zorunda kaldı. Kredi derecelendirme kuruluşları maalesef Türkiye ile ilgili değerlendirmelerde not artışlarını haksız bir şekilde zamanında yapmadı. Onu da geri almak için siyasi gayelerle gerekçe oluşturmaya çalışıyorlar" diye konuştu.

Gül, İstanbul'un dünyanın ticaret ve finans merkezlerinden biri olma yolunda ilerlediğini dile getirerek, gelişmiş ülkelerin birçoğunun bankacılık sektörünün zararlar yaşadığı küresel kriz döneminde Türk bankacılık sektörünün güçlü sermaye yapısı, basiretli düzenleme ve denetim çerçevesi sayesinde sağlam bir duruş sergilediğini ifade etti.

TMSF Başkanı Gül, Türk bankalarının uluslararası bankacılık normlarına uyum düzeyleri, nitelikli personel yapısı, hizmet kalitesi ve teknolojileri ile dünya ölçeğinde fark yaratır durumda bulunduğunu kaydetti.

Özellikle finansal kaldıraç oranının Avrupa ve dünya bankalarıyla kıyaslandığında Türk bankacılık sektöründe tehdit edici bir noktada olmadığına işaret eden Gül, "Avrupa'nın bu kaldıraç oranlarıyla küresel krizin etkilerini önümüzdeki dönemlerde tedavi etme ihtimalini zayıf görüyoruz" dedi.

Küresel finansal krizde yaşananların uluslararası finansal sistemdeki kırılganlıkları ve denetim eksikliklerini ortaya çıkardığını vurgulayan Gül, küresel altyapıya ilişkin çalışmalarla uyumlu küresel bir üst yapı oluşturulmasının yeni finansal düzenin temel bir unsuru haline geldiğini söyledi.

"Ne kadar çok enstrüman o kadar başarılı bir ekonomi anlamına gelmiyor"

TMSF Başkanı Gül, yeni finansal düzende, arkasında reel varlık bulunmayan türev ürünlerden kaynaklanan risklerin minimize edilmesinin, hatta tamamen yok edilmesinin şart olduğuna dikkati çekti.

Uluslararası finans mimarisi yeniden yapılandırılırken risk paylaşımını destekleyen alternatif yaklaşımların desteklenmesinin önemli olduğunu belirten Gül, şunları kaydetti:

"Bu anlamda faizsiz finans ve katılım bankacılığı mevcut sistemi tamamlayıcı bir seçenek olarak karşımıza çıkmakta. Söz konusu sistemde tüm sözleşmelerin reel varlıklara dayalı olması, krizlere zemin hazırlayan istismara açık uygulamaların önüne geçilmesi bakımından önemli bir avantajdır. Yeni finansal düzende, eşitlikçi ve sistemdeki tüm aktörlerin çıkarlarını gözeten yeni düzenleyici yapılara ve enstrümanlara muhakkak ihtiyaç var. Bu mimarinin gelişmekte olan ülkelerin küresel ekonomideki ağırlıklarını daha iyi yansıtması gereği de aşikardır."

Gül, bu kriz sürecinde de bankalara güvenin yeniden tesisinde ve sorunlu bankalar ile varlıkların çözümlenmesinde mevduat sigortacılığının rolü ve öneminin daha da arttığını söyledi.

Bu süreçte krizin yarattığı tahribatı önlemek adına ülkelerin ilk başvurduğu yöntemlerden birinin mevduat sigortacılığı olduğunu anlatan Gül, "Bizim mevduat sigortacılığı sisteminde, 2001'de attan düştüğümüz için tedbirimizi iyi yaptık ve risk esaslı sofistike bir prim sistemi uyguluyoruz. Mevduat güvence miktarını da 2013 itibariyle 100 bin liraya çıkardık. Krizlere karşı ilk hamlede kendi kaynağımızdan kullanma anlamında bir hedef fon rasyosu olarak tuttuğumuz bir rezervimiz var. Şu an yaklaşık 8 milyar dolar civarında bir kaynağımız var. Hazine'ye hiç başvurmadan kendi kaynaklarımızla bunu ödeyebilecek durumdayız. Bu, sigortalı mevduatın yaklaşık yüzde 6'sı civarında bir tutar. Bunlar, dünya ölçeğinde çok iyi rakamlar. Dünyada hiçbir ülke bu noktalarda değil" ifadelerini kullandı.

Global finansal kriz öncesi finansal yapıdaki bozulmanın temel unsurlarından birinin finansal inovasyon olduğunu belirten Gül, "Finansçılar yeni finans enstrumanlarının çıkmasından haz duyarlar ve bunun ekonomi için çok iyi şeyler olduğunu addederler. Dünya, yeni finansal enstrumanların çıkmasının birçok dengeyi bozduğunun farkına varmaya başladı. Ne kadar çok enstrüman o kadar başarılı bir ekonomi anlamına gelmiyor" değerlendirmesinde bulundu.

"Dünyanın hiçbir ülkesinde emeklilik şirketi diye bir aracı yok"

Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) eski Başkanı Prof. Dr. Vedat Akgiray ise İstanbul'un uluslararası finans merkezi projesinde devletin üstüne düşen görevi yaptığını, bundan sonrası için özel sektörün lokomotif olması gerektiğini söyledi.

Bu alanda lider olabilmenin şartının insan kaynağı olduğuna işaret eden Akgiray, "Finansçı, bilgi işlemci, hukukçu, düzenleyici, mühendis  gibi işi bilen insanların İstanbul'da yaşıyor olması lazım" dedi.

Akgiray, akıllıca kurgulanmış Bireysel Emeklilik Sistemi'nde uzun vadede bir sıkıntı gördüğünü ifade ederek, "Türkiye'de emelilik şirketleri var. Dünyanın hiçbir ülkesinde emeklilik şirketi diye bir aracı yoktur. Lüzumsuzdur, gereksizdir, büyük bir maliyettir. Aracı oldukları için karın büyük bir kısmı oraya gidiyor. Bu, uzun vadeli tasarrufu negatif algıyla bozan bir şey" diye konuştu. - İstanbul

Kaynak: AA / Ekonomi

Ekonomi Ekonomi Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title