İTO'nun tüm başkanları "İstanbul'da Ticaretin Başkanları" kitabında toplandı
İTO'nun 141 yıllık tarihinde başkan olan 29 ismin İstanbul ekonomisine sundukları katkıları içeren "İstanbul'da Ticaretin Başkanları" kitabını ve belgeselini yayınladı.
İTO'nun 141 yıllık tarihinde başkan olan 29 ismin İstanbul ekonomisine sundukları katkıları içeren "İstanbul'da Ticaretin Başkanları" kitabını ve belgeselini yayınladı. Kitapta aktarılanlarda Azaryan Efendi'nin, 15 yılla en uzun süre görevde kalan İTO başkanı olduğu, 29 başkanın 5'inin Osmanlı İmparatorluğu döneminde görev yaptığı, 24 başkanın ise Cumhuriyet döneminde İstanbul Ticaret Odası'na başkanlık ettiği bilgileri yer aldı.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) 141 yıllık tarihinde başkan olan 29 ismin İstanbul ekonomisine sundukları katkıları içeren "İstanbul'da Ticaretin Başkanları" kitabını ve belgeselini yayınladı. Dersaadet Ticaret Odası'nın kurucusu Azaryan Efendi ile başlayan ve mevcut başkan Şekib Avdagiç'e kadar süregelen tüm başkanları irdeleyen kitap, başkanların yanı sıra görev yaptıkları dönemleri de mercek altına alıyor. Yazarlığını ve proje yönetmenliğini Mustafa Nadir Önay'ın üstlendiği kitapta yer alan bilgiye göre Azaryan Efendi, 15 yılla en uzun süre görevde kalan İTO başkanı oldu. 29 başkanın 5'i Osmanlı İmparatorluğu döneminde görev yaptı. 24 başkan ise Cumhuriyet döneminde İstanbul Ticaret Odası'na başkanlık etti.
Kitabın tanıtımı için İTO'nun Eminönü'ndeki merkez binasında gerçekleştirilen toplantıda, 700 binden fazla firmanın üye olduğu, İstanbul iş dünyasının en büyük meslek örgütü İTO'da 1995 yılından bu yana başkanlık görevinde bulunan Şekib Avdagiç, Öztürk Oran, Murat Yalçıntaş ve Mehmet Yıldırım bir araya geldi.
"Başkanlarımız, geniş bir coğrafyanın kalkınması için üstün gayret göstermişlerdir"
İTO Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ekonomi ve ticarette gerçek anlamda Avrupa ile benzer yapılar kurmasının temellerinin Dersaadet Ticaret Odası, yani İstanbul Ticaret Odası ile atıldığını dile getirerek, "İstanbul Ticaret Odası'nın ülkemizin kalkınma hamlesine özel sektörü dahil etmek, yerli ve milli üretim yapacak bir müteşebbis kitle oluşturmak için kuruldu. Günümüzde Türk özel sektöründen bahsedebiliyorsak, bunda Odamızın ve başkanlarımızın izlediği politikanın büyük payı vardır. Odamız ve başkanlarımız, geniş bir coğrafyanın ihyası ve kalkınması için üstün gayret göstermişlerdir. O yüzden Basra'dan Selanik'e, Beyrut'tan Ohri'ye kadar ve bilhassa Anadolu'nun her ili ve her önemli ilçesinde ticarete çağdaş bir hüviyet kazandıracak Odaların kurulmasında İTO başkanlarının katkısı vardır. Onlar sayesinde üretim ve ticaret, ülkemizin 'çağını yakalayacağı bir vasıtaya' dönüşmüştür" şeklinde konuştu.
"İTO, ticaretin çok renkli, çok kimlikli merkezidir"
İTO'nun coğrafyanın tüm mensuplarının temsil edildiği bir Oda olduğunu belirten Avdagiç, "İlk başkanımız Osmanlı işadamı Azaryan Efendi'den Basmacızade Ferit Bey'e, Mehmet Abud Bey'den 1920'lerin güçlü ismi Mustafa Şükrü Bey'e kadar bu böyle oldu. Aynı şekilde 1930'ların başkanı Recep Bey'den Nuri Kozikoğlu'na, Mithat Nemli'den Sait İbrahim Esi'ye, Yalım Erez'den Atalay Şahinoğlu ve Mehmet Yıldırım'a ve bugün aramızda bulunan değerli başkanımız Prof. Dr. Murat Yalçıntaş'tan merhum İbrahim Çağlar'a ve Öztürk Oran'a kadar tüm başkanlarımız müstesna hizmetlere imza attılar" dedi.
İTO'nun ticaretin çok renkli, çok kimlikli merkezi olduğunu belirten Avdagiç, "İTO, 141 yılda bu ülkeyi kendi vatanı, bu devleti kendi devleti ve hamisi bilen herkese kucak açtı. Bu yüzden de küresel bir bakış açısına sahiptir. Bu toprakların ve İstanbul'un ticari ve üretim birikimine sahip çıktı. Dolayısıyla biz bu coğrafyanın tüm mensuplarının temsil edildiği bir Oda olduk. Başkanlarımızı özetle şöyle ifade edebiliriz: Üyelerimizi ve ülkemizi önce 19. yüzyılın sanayi devrimine, ardından 20. yüzyılın uzay çağına ve nihayet 21. yüzyılın dijital devrimine hazırladılar. Ama hepsinden önemlisi; İTO başkanlarımız sayesinde biz, çağı yakalama çabasında olan bir ülkenin ticaret odası olmaktan çıkıp çağın önüne sıçrama yapacak seviyeye ulaşan bir ülkenin odası olduk" dedi.
İstanbul Ticaret Odası'nın 141 yıldır, kendiliğinden, nesilden nesile geçen iş yapma geleneklerini İTO başkanlarının temsil ettiğini kaydeden Avdagiç, "Kıymet bilme, vefa gösterme erdemini onlarda gördük. Kökenimiz ne olursa olsun, hangi siyasal görüşe sahip olursak olalım; Oda mensubu olarak yan yana durmayı, bir ailenin fertleri gibi aynı hedefe bakmayı da onlardan öğrendik. Onlar sayesinde; İstanbul Ticaret Odası, bizi birleştiren Oda oldu. İstanbul Ticaret Odası, iş dünyasını birleştiren Oda oldu. İstanbul Ticaret Odası, ülkemizle dünyayı birleştiren Oda oldu" diyerek sözlerini tamamladı.
"İTO, Türk ticaret aklının tekamül ettiği mekan"
Toplantıda söz alan İTO'nun eski başkanlarından Murat Yalçıntaş, "141 yıllık İTO'yu çıkartırsanız, Türk iktisat tarihinden geriye çok az şey, hatta hiçbir şey kalmaz" dedi. Yalçıntaş, İTO'nun Türk ticaret aklının tekamül ettiği mekan olduğunu kaydederek, "Odamız 1882'den beri de ülkemizin ekonomik ve ticari politikaların özel sektör-kamu eliyle belirlendiği yerdir" dedi. Şekib Avdagiç'in İTO'da yepyeni bir yol açtığını belirten Yalçıntaş, "Şekib Bey, tabir yerindeyse 'ticaretin sessiz devrimini' gerçekleştirmektir. Bana göre de 'ticaret'in son başkanı, 'ticaretin dijital alfabesini' yol arkadaşlarıyla birlikte yazıyor" ifadelerini kullandı.
İTO'da 1995-2005 yılları arasında başkanlık yapan Mehmet Yıldırım ise yayınlanan kitapla İTO'nun önemli bir ahde vefa örneği gösterdiğini söyledi. Yıldırım, "O dönemi tanıtan önemli bir kitap. Çünkü 140 yıllık tarih. Bu tarih içerisinde savaşlar da var. Büyük kayıplar oldu, büyük dönemler yaşadık. Osmanlı da yaşadı. Hepsinden önemlisi Cumhuriyet. Bir dönemi kapadık, bir dönemi açtık. İTO'nun üyelerine öncülük ettik, hepsinden önemlisi üyelerinin ticari aktivitelerine yardımcı olmaya çalıştık.
"Odayı yönetirken İstanbullunun bize emaneti yaklaşımıyla hareket ettik"
İTO'nun eski başkanlarından Öztürk Oran da konuşmasında kitabın hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür ederek, makamların gelip geçici olduğunu, asıl olanın eserler olduğunu söyledi. Oran, "Önemli olan bulunduğunuz dönemde yaptıklarınızdır. Benim 6 aylık gibi kısa bir başkanlık dönemim vardı ama çok verimli geçti, önemli hizmetlere aracı olduk. Odayı yönetirken İstanbullunun bize emaneti yaklaşımıyla hareket ettik" ifadelerini kullandı.
"Yaşayan başkan ve başkan yakınları da katkı verdi"
Kitabın yazarı ve proje yönetmeni Mustafa Nadir Önay ise arşive sahip olan kurumların büyük kurumlar olduğunu ifade ederek, "İTO da köklü bir arşive sahip köklü bir kurumdur. İstanbul'da Ticaretin Başkanları çalışması da arşive dayalı ama yeni bilgilerle zenginleştirilen, kurum tarihine katkılar sunan bir çalışmadır. Bu çalışma ile İTO'ya hizmet etmiş, başkanlık yapmış 29 şahsın hayat hikayelerini, ticari faaliyetlerini ve dönemlerinde İTO için yaptıklarını öğreniyoruz. İstanbul'un Türkiye ekonomisindeki yeri dikkate alındığında bu bilgilerin aynı zamanda Türkiye ekonomisi için de önemli olduğu fark edildi. Yazılı ve sözlü kaynaklarla birlikte yaşayan başkan ve başkan yakınlarının da katkı verdiği kitap ve belgesel filmin, araştırmacılara ve ilgililere yararlı olmasını umuyoruz" ifadesini kullandı. - İSTANBUL