Kayyum Atanan Şirketlerin Ciroları Yüzde 30 Arttı
TMSF'nin yeni başkanı Muhiddin Gülal, kayyum atanan binden şirketin aktif büyüklüğünün yüzde 5,5, özkaynaklarının yüzde 3,5, cirolarının da yüzde 30 arttığını açıkladı.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) hain darbe girişiminin ardından, örgüte mali kaynak sağladığı gerçekçesiyle kayyum atanan 1.019 şirkette ciro ve kâr patlaması yaşandı. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Muhiddin Gülal, şirketlerin aktif büyüklüğünün yüzde 5,5, özkaynaklarının yüzde 3,5, cirolarının da yüzde 30 arttığını açıkladı. Gülal, "Bu şirketlerde irtifa kaybı istemiyoruz" dedi.
RAPOR HAZIRLATTI
Göreve temmuzda gelen Gülal, kayyum atanan 1.019 şirketi milli servet olarak gördüklerini belirterek, "Bize emanet edilen şirketlerin aktif büyüklükleri yüzde 5.5, özkaynakları yüzde 3.5, ciroları da yüzde 30 arttı. İstihdamları ise azalmadı. Eskiye kıyasla daha iyi duruma geldiler. Hatta FETÖ'nün elindeyken kapatılan bazı fabrikalar yeniden ayağa kaldırıldı" dedi. Kayyumların yönettiği 1.019 şirkette yaklaşık 50 bin kişi çalışıyor. Bu şirketlerin aktif büyüklüğü 46.8 milyar, özkaynakları 19.7 milyar, ciroları da 17.6 milyar TL. 1.019 şirketin oluşturduğu değerin yüzde 80'ini, Boydaklar gibi 15 büyük grup oluşturuyor. Gülal, "Bu 15 büyük grupla ilgili rapor hazırlattım. Gelen veriler çok iyi. Özellikle bu gruplar içinde geriye giden hiçbir şirket yok" diye konuştu. 1.019 şirketin 320 kayyumla yönetildiğini söyleyen Gülal, "Bir kayyum birçok şirkete birden bakıyor. Kamuoyunda kayyumların yüksek maaşlar aldığı yönünde yanlış bir algı var. 43 ilde, 1.019 şirketi yönetiyoruz. Kayyumlar, görevlendirildikleri her bir şirketten maaş almıyor. Aldıkları maaşlar 3 bin ila 12 bin lira arasında" dedi.
"FABRİKALARI AÇTIK"
"Bu şirketlerde irtifa kaybı istemiyoruz. Dolayısıyla ticari teamüllere uygun olarak, basiretli bir tacir gibi buraları yönetiyoruz" diyen Gülal, şöyle konuştu: "Bu firmalar TMSF yönetiminde olmasaydı şu anda ticari faaliyetleri bitebilirdi. Yani bir şirket çöplüğü haline gelebilirdi. Örneğin, devraldığımızda, Gaziantep'teki Naksan Grubu'na ait plastik ambalaj fabrikası çalışmıyordu. Royal Halı fabrikasında da üretim neredeyse durmuştu. Şirketlerin içi boşaltılmıştı. Bunları üretime başlattık. Şu anda her iki fabrikada toplam 2 bin 300 kişi çalışıyor." Gülal, "Naksan'ın önceden gelen 5 milyar TL'lik borcu olmasına rağmen, TMSF döneminde fabrikaları çalışmaya başladı" diye konuştu.
"BANK ASYA'DA 974 MİLYON LİRALIK ÖDEME YAPILDI"
Bank Asya'da mevduat sahiplerinin hesaplarıyla ilgili de konuşan Gülal, "100 bin TL'lik hesaplar kanunla sigorta kapsamında. Bu çerçevede Vakıf Katılım şubelerinden toplam 974 milyon TL ödeme yapıldı. Şüpheli hesapların ödemeleri, blokeli olarak Vakıf Katılım'a gönderildi" dedi.
DUMANKAYA VE Fİ YAPI İÇİN SATIŞ MODELİ
TMSF bünyesindeki inşaat şirketleri Dumankaya ve Fi Yapı'nın durumunu da anlatan Gülal, vatandaşlara satılan konutların bitirilmesi için hızlı hareket ettiklerini belirterek, şöyle konuştu: "Dumankaya'da bin 500 kişi henüz evini alamadı. Bu şirketle ilgili farklı bir kaynak geliştirme süreci geliştirdik. Birtakım varlıkların satışını yaparak, buradan elde edilecek gelirle daireleri 2019'a kadar bitirip teslim etmeyi hedefliyoruz. Eğer planladığımız gibi giderse, 2019'a kadar süreci bitiririz. Fi Yapı'nın da bir adası var. Onun satışı gündeme gelecek. Oradan kaynak temin edilebilirse evler yapılacak" diye konuştu.
"SORU İŞARETİ OLURSA SATILIR"
TMSF bünyesindeki şirketlerin 350'sinin gayri faal olduğunu söyleyen Gülal, bunların tasfiye belirtti. Gülal, TMSF'deki şirketlerin uzun dönemde ne olacağına dair de önemli bilgiler verdi. Gülal, "Mahkemeler sonuçlanana kadar, şirketlerin ticari faaliyetlerine devam etmesine çalışıyoruz. Kanunda belirtildiği gibi, eğer sürdürebilirliğinde soru işareti oluşursa, satış veya tasfiye yetkimizi kullanabiliriz" diye konuştu. (Sabah)
