KESK Başkanı: En Düşük Kamu İşçisi Ücreti 15 Bin TL Değil, Gerçekler Yansıtılmıyor
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın en düşük kamu işçisi ücretinin 15 bin liraya çıkarıldığı açıklamasına ilişkin açıklama yaptı. KESK, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, kamu işçilerine yüzde 45 zam yapıldığı, kamu işçisinin en düşük maaşının 15 bin TL'ye yükseltildiği haberi gerçeği yansıtmamaktadır. Kamu işçisinin eline geçecek net ücret 12 bin 75 TL'dir. Ayrıca açıklanan mutabakat işçilerin insanca yaşamaya yetecek ücret taleplerini karşılamaktan uzaktır.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın en düşük kamu işçisi ücretinin 15 bin liraya çıkarıldığı açıklamasına ilişkin; "Kamu işçilerine yüzde 45 zam yapıldığı, kamu işçisinin en düşük maaşının 15 bin TL'ye yükseltildiği haberi gerçeği yansıtmamaktadır. 15 Bin TL brüt ücretin ocak ayı maaşındaki net karşılığı ise 12 bin 75 TL'dir. Asgari ücret-gelir vergisi muafiyetine rağmen bu tutar haziran ayında 11.750 TL'ye, temmuz ayında ise 11.438 TL'ye düşecektir. Öte yandan asgari ücrette temmuz ayında yapılması beklenen artış ile kamu işçilerinin ücretleri ile asgari ücret arasındaki makas tekrar kapanacaktır. Dolayısıyla bugün açıklanan mutabakat işçilerin insanca yaşamaya yetecek ücret taleplerini karşılamanın çok uzağındadır" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün kamu toplu iş sözleşmesi imza töreninde; refah payı dahil, ücretlerde yüzde 45 zam yapıldığını ve böylece en düşük kamu işçisi ücretinin de 15 bin liraya çıkarıldığını açıkladı.
KESK, Twitter hesabından, Cumhurbaşkanı'nın kamu işçilerinin ücret artışıyla ilgili açıklamalarına ilişkin "Kamu işçilerine yüzde 45 zam yapıldığı, kamu işçisinin en düşük maaşının 15 bin TL'ye yükseltildiği haberi gerçeği yansıtmamaktadır. Kamu işçisinin eline geçecek net ücret 12 bin 75 TL'dir" mesajını yayınladı.
KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada da şunları kaydetti:
"KAMU KURUM VE KURULUŞLARINDA ÇALIŞAN 700 BİNİ AŞKIN KAMU İŞÇİSİNİ KAPSIYOR"
"Kamu işçileri toplu iş sözleşmesi sonuçlandı. Açlık sınırına yakın bir anlaşma emekçilerin yaşadığı yoksulluğu çözmez! Kamu İşçileri Toplu İş Sözleşmesi: Kara yolları, demir yolları, il özel idareleri, şeker fabrikaları, elektrik üretim santralleri, kömür işletmeleri, Milli Eğitim Bakanlığı, üniversiteler ve hastanelerin de aralarında olduğu kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan 700 bini aşkın kamu işçisini kapsıyor.
Kamu İşçileri Toplu İş Sözleşmesi süreci her iki yılda bir ocak ayından itibaren başlıyor. İki yılı kapsayan TİS'ler yapılıyor. Bu yıl 20 Ocak'ta başlayan görüşme süreci 6 Şubat depremleri nedeni ile kesintiye uğradı. Kamu işçilerini TÜRK İŞ ve HAK İŞ işveren tarafını ise Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası'nın (TÜHİS) temsil ettiği görüşmeler de bugüne kadar mutabakata varılmadı.
TÜRK İŞ ve HAK İŞ'in ortak hazırladığı TİS teklifte; aylık brüt taban ücretin 15 bin liraya yükseltilmesi, bunun ardından bütün ücretlere yüzde 15 refah payı ilave edilmesi, ardından birinci altı ay için yüzde 45, ikinci, üçüncü ve dördüncü altı aylar için yüzde 5'er zam ve enflasyon farkı isteniyor. Bunlarla birlikte, belediye ve il özel idare şirketlerindekiler de dahil tüm kamu işçilerine ilave tediye talep ediliyor.
"MEVCUT DURUMDA EN DÜŞÜK TEDİYE 52 GÜNLÜK ÇIPLAK ÜCRET ÜZERİNDEN TOPLAM 12 BİN 400 TL"
Mevcut durumda kamu işçilerine- taşerondan kadroya geçirilenler de dahil olmak üzere yılda 52 günlük çıplak ücret tutarında ilave tediye ödeniyor. Ödeme 3 taksit halinde yapılıyor. Yılın ilk altı ayı içinde 13'er günlük iki taksit, yılın ikinci altı ayında 26 günlük üçüncü taksit ödeniyor. Kamu kurumlarında taşeron kadroya alınan işçiler de ilave tediye ödemesinden yararlanıyor. Mevcut durumda en düşük tediye - asgari ücret alan bir kamu işçisi için- 52 günlük çıplak ücret üzerinden toplam 12 bin 400 TL.
Bugüne kadar yapılan görüşmelerde mutabakat sağlanamamıştı. En son geçtiğimiz hafta Çalışma Bakanı ile yapılan görüşmede işveren-hükümet teklifinin; 12 bin TL brüt taban aylık, ilk altı ay içi yüzde 30, diğer altı aylık üç dilim için ise enflasyon oranında olduğu kamuoyu ile paylaşılmıştı.
Bugün Cumhurbaşkanı tarafından yapılan açıklamayı sıralayacak olursak; 'Refah payı dahil ücretlerde yüzde 45 zam yapıyoruz. Böylece en düşük kamu işçisi ücretini de 15 bin liraya çıkarıyoruz. Başkaca iş pirimi ödemesi bulunmayan işçilerimize yüzde 4 ile yüzde 6 arasında prim ödemesi uygulamasını da bu sözleşme ile getiriyoruz. Ayrıca gazi, terör mağduru ve şehit yakını işçilerimizin çıplak ücretlerine yüzde 10'luk ilave yapıyoruz. Fazla çalışma ücretlerinde ise yüzde 70'lik artışa gidiyoruz. Gece çalışanların ücretlerinin de yüzde 8 zamlı ödenmesini öngörüyoruz. Giyim ve yemek yardımlarının rakamlarını güncelleyerek ücret zammı oranında artırıyoruz. Ek ödeme, sosyal yardım ödemesi, hizmet zammı, tediye dışı ikramiye gün sayısı gibi başlıklarda da artışlar yapıyoruz' denilmiştir.
"KAMU İŞÇİLERİNİN MALİ VE SOSYAL HAKLARI HER YIL DAHA FAZLA SINIRLANMIŞTIR"
Kamu kurum ve kuruluşlarının tasfiyesi, esnek ve güvencesiz çalışmanın yaygınlaşması nedeniyle kamu işçilerinin mali ve sosyal hakları her yıl daha fazla sınırlanmıştır. Özellikle de son yıllarda kamuda ve özel sektördeki ücretler asgari ücretin biraz üzerinde bir seviyeye çekilmiştir.
Bu nedenle kamu işçilerinin önemli bir bölümü ve HARB İŞ gibi kamu işçisinin örgütlü olduğu sendikalar aylardır çeşitli açıklamalar, eylemler yaparak TÜRK-İŞ VE HAK-İŞ'İN teklifinin yetersiz olduğunu ifade etmiştir.
"AÇIKLANAN MUTABAKAT İŞÇİLERİN İNSANCA YAŞAMAYA YETECEK ÜCRET TALEPLERİNİ KARŞILAMANIN ÇOK UZAĞINDADIR"
Bunun için, insanca yaşamaya yetecek bir ücret için; en düşük işçi ücretinin yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmasını, vergi diliminin ilk basamağının yüzde 10'a çekilmesini ve yıl boyu sabitlenmesini, işverenlere ödenen yüzde 5'lik SGK desteğinin işçilere de ödenmesini istiyorlar. Dolayısıyla bugün açıklanan mutabakat işçilerin insanca yaşamaya yetecek ücret taleplerini karşılamanın çok uzağındadır.
Öte yandan açıklanan mutabakata göre; ücretlerde ilk altı ay için refah payı dahil yüzde 45 artış yapılacaktır. Yani işçi tarafının mevcut ücretlerde önce yüzde 15 refah payı artışı ardından ilk altı ay için yüzde 45 zam teklifi kabul edilmemiştir. 15 bin TL'ye çıkarıldığı açıklanan en düşük kamu işçisi ücreti net değil brüt ücrettir. Bu durum bilinçli olarak perdelenmektedir.
"15 BİN TL BRÜT ÜCRETİN OCAK AYI MAAŞINDAKİ NET KARŞILIĞI İSE 12 BİN 75 TL'DİR"
15 Bin TL brüt ücretin ocak ayı maaşındaki net karşılığı ise 12 bin 75 TL'dir. Asgari ücret-gelir vergisi muafiyetine rağmen bu tutar haziran ayında 11.750 TL'ye, temmuz ayında ise 11.438 TL'ye düşecektir. Öte yandan asgari ücrette temmuz ayında yapılması beklenen artış ile kamu işçilerinin ücretleri ile asgari ücret arasındaki makas tekrar kapanacaktır.
Cumhurbaşkanı açıklamasında diğer altı aylık dilimlerdeki ücret artış oranlarına ilişkin bir bilgi verilememiştir. Yine 'Ek ödeme, sosyal yardım ödemesi, hizmet zammı, tediye dışı ikramiye gün sayısı gibi başlıklarda da artışlar yapıyoruz' denilmiştir. Ancak bu artışlara ilişkin net bir oran veya rakam ifade edilmemiştir. İşçilerin yaklaşık yüzde 25'i bu mutabakata göre yapılacak ücret artışı farklarını geriye dönük olarak ocak ayından itibaren alacaktır. Taşerondan kadroya geçirilen ve mevcutta yüzde 75'lik kesimin ücret farklarında mart ayı temel alınacaktır."
